ÖZDAMAR İKTİDARA YÜKLENDİ

  28 Mayıs tarihinden itibaren ülkemizde gelişen ve bize göre toplumu ayrıştırmanın, bireyleri yok saymanın, eşitsizliğin, adaletsizliğin, insanların yaşam alanlarına müdahale etmenin ve diktatörlüğe atılan adımın durdurulmasına yönelik bir halk direnişidir. Özellikle hükümetin dış politikası nedeniyle içine düşülen çıkmazlar, uluslararası ilişkilerde sürekli yanlış ata oynanması ve toplum dinamiklerini düşünmeden iç politikada yanlış mesajların verilmesi ülkeyi oldukça germiş ve neticesinde bu olaylar meydana gelmiştir.

Bu olayın yansımaları İlimizde de çeşitli platformlarda tartışılmış, ancak bazı etkin insanlar konumlarını ve temsil ettikleri kurumları göz ardı ederek insan aklını ve vicdanını zorlayan yazılar yazmaya başlamışlardır. Bu muhteremlerin göz ardı ettiği bazı gerçekler yakın tarihimizde meydana gelmiştir. Öncelikle hafızalarımızdan silinmeyecek kardeşi kardeşe kırdırma projelerinin gezi olaylarına katılan aydın kesimden değil, bizzat, gezi olaylarını 3.dünya savaşı olarak niteleyenlerin savunduğu fikri temsil edenlerden geldiği açık bir gerçektir. Taksim olaylarına katılanlar kimi öldürmüşlerdir. Aksine   eli sopalı gözü dönmüşler tarafından öldürülen 5 gencimiz için ne düşünüyorlar. Bu kesimin iktidar olması durumunda,  bütün sağcıları ve muhafazakarları keseceğinden bahsedilmektedir. Memleketin savcıları bu yazılanları her halde hiç okumamaktadırlar. İç savaş kışkırtıcılığı yapanlar sadece yazdıkları ile kalmakta ve içlerindeki kin ve nefreti topluma aşılamaya devam etmektedirler

Yukarıdaki açıklamaları yapan, partimiz ve kamuoyunca böyle açıklamaları beklenilmeyen  arkadaşa sesleniyorum, politika yapacaksa işgal ettiği, Gümüşhane için çok önemli olan o koltukları bir an önce bırakmalıdırlar. Kullandıkları dil Türk halkının dili değildir. Hele Mümin dili hiç değildir. Bu dil kendini Müslüman olarak niteleyen hiçbir insanın dili olamaz. Müslümanlığın dili Kuran dilidir ve Kuranı Kerim de  birleştirici ve kardeşlik kitabıdır. Ayrıca Anadolu'da yaşayan halkların dili hiç değildir. Bu dil ayrıca insani de değildir. Ülkemizde insanları adeta bir iç savaşa teşvik  eden bu açıklamaları nefretle kınıyoruz. C.H.P olarak  Bu arkadaşlardan  bir an önce işgal ettikleri koltukları terk etmesini  bekliyoruz.

O arkadaşlara sesleniyorum  "Atatürk Devrimciliği bir ısrardır''. Atamızın  İlkelerinin,  Israr ve inanç olmadan , onun devrimci  öğretilerinin  yaşamasının da mümkün olamayacağını çok iyi idrak etmiş bulunmaktayız. Direnen; gericilikte olsa, faşizmde olsa ve de ırkçılıkta olsa  sonuna kadar mücadele edeceğimizi dünya alem bilsin artık"

Son zamanlarda yurt genelinde birilerinin açıklamalarının yanılgıdan öte ihanet sınırlarını aştığını da biliyoruz. Bu konularda bunların  yanıt vermesini beklemek ise büyük bir iyimserliktir. Türkiye, işbirlikçilerin çabaları ve büyük desteği ile yabancı devletlerin psikolojik harp uygulamalarına açılmıştır. Şantajlarla ,sahte belgelerle ülkenin düşünen tüm aydınları , ulusalcıları  ve komutanları tutsak edilmiştir. Bu insanların itibarlarının çalınması için başlatılan cadı avının içinde sadece gizli servis elemanları yoktur. Ülkenin yıkılması için çeşitli argümanların ortaya konulduğu da bir gerçektir. Bu olay emperyal bir boyut kazanmış ve ortaya koyanların boyunu da çoktan aşmıştır.

Sonuç olarak yaşayacak bir vatanımız var iken , herkesi gericiliğe ve Emperyalist uşaklarının hain oyunlarına karşı direnmeye davet ediyorum. Birileri 25 bölgeden bahsediyor o arkadaşa sesleniyorum, vatansızlığın ne demek olduğunu bilmiyorsa , Atatürk'ün nutkunu açıp okumalıdır.CHP  Olarak bizim şiarımız :Tam bağımsız Türkiye Ve Kardeşçe Yaşamdır.