İYİ PARTİ 1 YAŞINDA

İYİ Parti’nin 25 Ekim 2017’de siyaset sahnesinde yerini almasıyla, birçok engellemeye rağmen kısa zamanda büyük başarılara imza attığını ve rüştünü ispat ettiğini ifade eden Başkan Ateş, “Bu süreçte bizlere destek veren başta Gümüşhaneli hemşehrilerimiz olmak üzere tüm Türkiye’ye şükranlarımızı sunarız. Önümüzdeki dönemde daha çok çalışarak bizlere duyduğunuz güvene layık olmaya devam edeceğiz” dedi.

İlk günkü cesaretle yürümeye devam edeceklerini kaydeden Ateş, “Türkiye güzel günler görecek. Türkiye elbette iyi olacak.  İlk günkü cesaretle yürümeye devam edeceğiz. Yılmayacağız, yıkılmayacağız ve başaracağız, başaracağız, başaracağız. İYİ Parti bir ajandadan, bir kariyer planından,  ya da küçük hesaptan doğmadı. Tarih çağırdı, millet istedi. İYİ Parti böyle kuruldu” diye konuştu.

Kendilerini yola çıkaran sebepleri anlatan Ateş, açıklamasına şöyle devam etti:

“İYİ Parti'nin ne anlama geldiğini, daha iyi anlayabilmek için, şöyle bir hatırlayın, bizi yola çıkaran sebepleri;  Türk Milletinin dişinden tırnağından artırarak oluşturulan bütün değerler bir bir satılmış, devlet FETÖ'ye teslim edilmiş. PKK'yla pazarlık masaları kurulmuş. Türklük, topyekün saldırı altında. Cumhuriyetin değerleri ve Atatürk düşmanlığı, deyim yerindeyse, gençlerin diliyle, trend olmuş. Hiçbir zaman unutmayacağımız ve asla affetmeyeceğimiz bu işbirliklerinin, ülkemize yaşattığı acılar hala taze.

Çözüm ihanetiyle, devleti hendeğe itelediler. Mehmetçik, kanıyla, canıyla, kurtardı.  FETÖ'ye teslim ettikleri devletimizi, Millet 15 Temmuz'da, sokaklardan topladı.  İşte bu ihanet projelerine, başından beri karşı çıkan, direnç gösteren aziz milletimizin, çağrısıyla kuruldu. Türk milleti  'Kim var?' diye sordu. Sağımıza solumuza bakmadan, "Biz varız" dedik. Türk vatanı, 'Yok mudur kurtaracak, bahtı kara kaderimi?' diye sordu. Durup düşünmeden, 'Biz varız' dedik. Türk bayrağı 'Rüzgar bekliyorum' dedi. Poyraz gibi estik.

Durduğumuz yer belli. Gittiğimiz yol belli. Dost da düşman da bilir ki: Tanrı Dağı kadar Türk'üz, Hira dağı kadar Müslüman. Büyük ve müebbet bir ülkeye sevdalıyız. Bu yolda, başımıza ne gelecekse, hazırız ve razıyız. Hem sütümüzden, hem kanımızdan, bu bizdeki huydur. 

 40 Milletvekilimiz, 40 Çeri gibi, buldukları her fırsatta, milyonlarca vatandaşımızı ilgilendiren sorunların üzerine gidiyor. Ülkemizi karanlık dehlizlere götürmeye çalışan Fetö çetesinin siyasi ayağını araştıralım dedik, Cumhur ittifakının oyları ile reddedildi, neden araştırılması engellendi bunu Yüce Türk Milletinin takdirine bırakıyoruz. 

Bakın, daha dün olanlar, 81 milyon vatandaşımızın, gözü önünde oldu.  İYİ Parti'nin milletvekilleri, Emeklilikte Yaşa Takılan kardeşlerimizin mağduriyetini giderebilmek için, çırpınıyor. Milyonlarca vatandaşımızı ilgilendiren bir sorunun üzerine gidiyor. Peki ne oldu? Yanar döner siyasetin manevraları, milyonlarca vatandaşımızın umudunu yerde bıraktı.

Aziz milletimize sesleniyoruz; senin için kalkan elleri not et. Sen biraz soluklan diye, sadece bu konuda bile,  akın üstüne akın eden, İYİ ve Cesur insanları not et. Senin hayrına bir önergeyi, şahsi hesaplarla engelleyenleri, not et. Şunu da bil ki; İYİ Parti, Türk Milleti'nin Meclisi'nde, Türk Milleti için mücadelesinden, zerre geri adım atmayacak. Milletin derdiyle dertlenmeye, devam edecektir.

Sözümüz var;

Milletin bu derdini çözeceğiz..  Hani sıkça kullanır ya birileri, emin olun; Bu şarkı burada bitmez." Andımız ve 29 Ekim Resepsiyonu'yla ilgili gelişmeler gösteriyor ki,  AK Parti aslına rücu etmiştir. Nefesini tutup, dişini sıkıp millilik gösterisi yapan iktidar, ilk virajda kendi şeridine savruldu.  Erdoğan daha fazla dayanamadı. Milliyetçiliğin gerçeği, batılını kovdu. Bunların milliliği, üzerine and içme vaktine kadar. Ancak, yeniden kendileri oluverdiler.  Mübarek dinimizi perde yapıp, Türklüğe kin kusmak için fırsat kollayan, nasipsizler güruhu, bilmez misiniz ki, devlet güneşi, Türklerin burçlarında doğmuştur! İzzetimize halel getirtmeyiz.  Bozuk kantarınızla, imanımızı tartmaya kalkmayın. İYİ Parti devletine, değerlerine, Cumhuriyetine sahip çıkacak. Herkes geleneğinin huzuruna çıksın.”