BU BİR SESSİZ DEVRİM

Ülkemizde iç ve dış siyasette sessiz devrimlerin oluştuğunu açıklayanlar, yaptıkları devrimlerin ya  içeriğini  bilmiyorlar ya da  yapılanları bildikleri halde biz her şeye rağmen iktidarda kalalım  da ne olursa olsun  düşüncesinde olanlardır. Ancak bilinen bir gerçekte Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanlığı ile başımıza iflah olmaz belaların açıldığı ve bunun sonucunda  ileride komşularımızla ebedi sürecek düşmanlığın temellerinin atıldığıdır.  O Sessiz devrimin sonuçlarına bir göz atalım isterseniz. Şöyle ki;

Suriye’de öldürülen 100 bin kişi bu sessiz devrimin sonucudur. Öldürülen insanlar  Müslüman değil miydi ? Türkiye Suriye sınırı yol geçen hanı olmuş, sınırımız belli değil, işte bahsettiğiniz sessiz devriminiz bu olsa gerek.

Suriye Kürt bölgesinde El kaide tarafından öldürülen binlerce kürt Müslüman değil miydi ? Eline silah, cebine dolarlar koyduğunuz EL Kaide canileri, Libyalı paralı askerler, Tunuslu katiller Müslüman kanı akıtırken siz neredeydiniz? Yapılan Müslüman katliamında sizin partinizin dahli var mıdır, yok mudur ? ki işin içindesiniz. Bu da sizin sessiz devriminizin sonucu.

Devlet eli ile katliam yapan şu andaki Mısır yönetimini lanetliyoruz. Öldürülen Din kardeşlerimize de rahmet diliyoruz. Başbakan bunun cinayet olduğunu söyledi. Çünkü yapanlar darbeci idi. Bizde cinayet diyor ve lanetliyoruz. Ancak gezi olaylarında öldürülen 5 gencimiz Müslüman değil miydi, bunları kim öldürmüştür? Ülke dışında yaşanan olaylara cinayet diyen ve çok sert tepki gösteren bir başbakanın, bir meclis başkanının, bir başbakan yardımcısının, ölen gençler için kılını kıpırdatmamasına ne diyorsunuz?  Bize göre bunlarda cinayettir. Bizde bunları yapanları da yaptıranları da lanetliyoruz. Cinayetin tarifi ülke dışında başka, ülke içinde başkamıdır sormak istiyorum. “Sn. Başkan demokrasi aşure değildir. Her evde farklı pişirilmez.” Birini yanlış gör telin et, diğerini görme. Üstelik kendi ülkende yapılanı hiç görme. Ne güzel demokrasi ve sözde demokratlık.  Bunlarda sizin sessiz devriminizin sonucudur.

Sn. Başkan siz çok iyi sessiz devrim yaptınız bunu da biliyoruz. Sizin genel başkanınız yapılan müracaatları ulemaya havale ediyor. Sürekli mezhep eksenli  konuşma yapıyor. Resmi kurumlarda T.C. ibaresi kaldırılıyor. Halkın yaşam alanlarına müdahale ediliyor. Millet bir çocuğa zor bakarken sürekli üç çocuk istiyor. Sanıyor ki herkesin 2 yada üç gemiciği var. Ya da sanıyor ki herkes gazete ve TV Satın almak için kamu bankalarından usulüne… uygun kredi alıyor. Be güzel kardeşim, 800 lira asgari ücretin olduğu memlekette göstergeler, bu ücretin açlık sınırının altında olduğunu söylüyor, siz gelmiş sessiz devrimden bahsediyorsunuz. Sosyal Güvenlik bakanınız çıkmış açıklıyor. 800 lira ile pekala peynir ekmek yiyerek geçinilir. İşte sizin sessiz devriminiz bu sn.başkan.

Biz saha çalışmaları esnasında uğradığımız köylerde A.K.P.li olmayanlara ne kömür ne de sosyal yardım veriliyor. Şart koşmuşsunuz, ya partiye üye olacaksınız ya da size hiç bir şey yok. İşte sizin garip gureba anlayışınız bu. Partiliniz olup da şehirde kaloriferli dairesi köyde kaloriferli dairesi ve altında 35.000 TL.lik aracı olanlara nasıl kömür veriyorsunuz. Köyleri bile bölmüşsünüz. Bizden olmayana hayat yok. Yüce dinimizi kalkan yapıp halk üzerinde baskı oluşturuyorsunuz. Bir köyümüzde C.H.P.li  bir esnaf olan üyemizden, alış veriş yapmayın diyen yardımcınız hakkında ne düşünüyorsunuz. Gümüşhane’de yardım vermediğiniz sizden olmayan yoksul ve yetimler mahşerde boğazınıza sarılacak haberiniz olsun.  Müslümanlığı kimseye bırakmıyorsunuz, ancak yaptığınız bu uygulamayı Müslümanlığın hangi kuralına sığdırıyorsunuz.  Allah din diyerek toplumu böldüğünüzün farkında değilsiniz herhalde, ya da bütün bunlar hoşunuza gidiyor. C.H.P.nin buna sessiz kaldığını sanmayın, Sn. Arınç’ın dediği gibi keser döner sap döner. Bunlar hep toplumun hafızasına kaydediliyor. Siz yine o devriminizle yaşayın, ama topluma da onarılması mümkün olmayan zararlar vermeyin.