MHP’YE KAMUDA MOBBİNG
“Baskıyı Kabul Edemeyiz”
MHP Gümüşhane İl Başkanı Nadim Aydın, yaptığı açıklamada MHP’ye gönül vermiş kamu çalışanlarının siyasi görüşünden dolayı baskı gördüğünü kaydederek, “Canını bu memleket ve devlet için hiçe sayan vatan millet uğrunca şehadete susamış bir siyasi partinin mensuplarına çalıştıkları kurumlarda siyasi görüşlerinden dolayı baskı yapılmasını içimize sindiremiyoruz. Herkes haddini bilecek. Arkadaşlarımız verilen görevleri yapmıyorlarsa onları biz de savunmayız. Fakat görevlerini en güzel şekilde yerine getiriyorlarsa onlara yapılan baskıyı da asla kabul edemeyiz” dedi.
“Baraj Altında Değil Tankın Üstündeyiz”
MHP İl Başkanı Aydın gündeme dair de konulara yer verdiği açıklamasında, MHP’yi baraj altında görmek isteyen ve gösterenlere de seslenerek, “Çok şükür hainlere inat barajın altında değil de Tankın, Topun, Jetin Obüsün velhasıl Burseya Dağı’nın üstüneyiz. Devletimiz var olsun, hedef Kızılelma ve Turan olsun da iktidar olmayalım” diye konuştu.
“MHP Türkiye’nin Gelecek Sigortasıdır”
MHP’nin Türkiye’nin ve Türk Milletinin gelecek sigortası olduğunu ifade eden Aydın, “Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türk siyasal hayatındaki önem ve gücü seçimlerde aldığı oyla hesaplanmamalıdır. MHP Türkiye’nin ve Türk milletinin gelecek sigortasıdır. Son direniş burcudur. MHP var olduğu müddet ve sürece Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve büyük Türk milletinin varlığına kastetmek mümkün değildir. MHP dik durduğu müddetçe Türkiye’nin milli birliğini sarsmak bölünmez bütünlüğünü yıkmak bölücü senaryoları hayata geçirmek mümkün değildir. MHP ayakta olduğu sürece Cumhuriyetin altın değerlerini ayaklar altına almak mümkün değildir. MHP’nin Türkiye’nin milli birliğine ilişkin sorumlu duruşu değişmediği sürece bin yıldır bir arada yaşamış Türk milletinin fertleri arasında fitne tohumları ekmek ve Türkiye’yi kanlı kardeş kavgasına sürüklemek mümkün değildir. MHP’nin önemi ve değeri bu nedenle aldığı oy ile ölçülemeyecektir. MHP bunun için bölücü hainlerin korkulu rüyası ve kâbusudur. MHP bunun için Türkiye üzerinde içerde ve dışarda alçakça hesaplar yapanların can düşmanıdır. MHP bu minval üzere yarım asırdı siyaset sahnesindedir” şeklinde konuştu.
“Bu dava kutlu ve kutsal bir davadır”
Aydın, MHP’nin Türkiye Cumhuriyeti’nde ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğuna vurgu yaparak açıklamasına şöyle devam etti:
“Sözde değil özde sahip çıkmaya ve Türkiye’nin milli birliğini kardeşliğini bedeli ne olursa olsun sonuna kadar savunma hususunda azimli ve kararlıdır. Milliyetçi hareket özünde karşılıksız bir vatan ve millet sevgisinden feyz alan bir ruh, gönül, inanç ve iman hareketidir. Anlamını ve değerini Türkiye sevdasıyla çarpan temiz yüreklerde ve lekesiz vidanlar da bulmuştur. Ülkücülük ve dava adamlığı güç ve zahmetli bir yoldur. Herkesin harcı değildir. Gönül şuur ve yürek gerektirir. Adanmışlık, akıl, bilgi ve cesaret ister. Bu dava kutlu ve kutsal bir davadır. Şahsi çıkar ikbal hesaplarına zincirden boşalmış hırs ve ihtiraslara hiçbir şart altında kurban edilmeyecektir.
Başbuğumuz Alparslan Türkeş bizlere şöyle sesleniyordu;
"Ben Türk Milletini, Sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye, Rüşvet ve hile çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenlerine, Ahlâktan mahrum bir hürriyete, tefeciliğe, karaborsaya yer veren bir iktisadi yapıya çağırmıyorum. Türklük şuur ve gururuna, İslâm ahlâk ve faziletine, yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası hak yolu, hakikat yolu, ALLAH Yolu’na çağırıyorum.
İşte bu şuur ki Bilge kağandan Alpaslan’a ulaşan dik duruş, Osman Gaziden Fatih’e ulaşan kutlu diriliş Kanuniden Mustafa Kemal’e Farabi’den İbn Sina’ya ulaşan ilkeli tırmanış, Kaşgarlı Mahmut’tan Ali Şir Nevai’ye ulaşan iffetli kanatlanış. Yusuf Has Hacip’den Şeyh Edebalı’ya ulaşan ülfetli şahlanış. Pir-i Türkistan’dan Hacı Bektaş’a ulaşan ihlaslı ayaklanış. Fuzuliden Âşık Veysel’e uzanan kendine dönüş. Mevlana’dan Yunus’a uzanan öze dokunuş. Dedem Korkut’tan Karacaoğlan’a uzanan satır satır oluş. Vahapzadelerden Şehriyara ulaşan dizi dizi büyüyüş. Nene Hatundan Seyit onbaşıya ulaşan kademe kademe yürüyüştür.
Bu şuur ki İsmail Gaspıralı’dan Yusuf Akçura’ya, Mehmet Akif’ten Ziya Gökalp’e, Mümtaz Turhan’dan Erol Güngör’e, Hüseyin Nihal Atsız’dan Ahmet Arvasi’ye, Arif Nihat Asya’dan Galip Erdem’e dalga dalga yükselen doğruluştur. Dündar Taşer’den Osman Turan’dan Necmettin Hacıeminoğlu’na, Osman Yüksel Serdengeçti’den Halide Nusret Hanım’a, Ömer Seyfettin’den İbrahim Kafesoğlu’na yayından ok gibi fırlayan okuyuş, düşünüş, kavrayış ve kucaklayıştır.
Nitekim bu şuur Türk İslam’ı fikir ve eylemde yoğunlaştırılmış hayal ve hedefle yoğrulmuş asrın çatısına âlemlerin bağrına beşeriyetin alnına ülkücüyü asla silinmeyecek şekilde yazmıştır. Yolumuz izimiz açıktır. Hem parti olarak hem de ülke olarak güzel günler bizi bekliyor. Gecenin en karanlık anı şafak sökmeden önceki karanlıktır. Türk milleti ve devleti rahat olsun. Şafak sökmek üzere, Ne mutlu Türküm diyene.”
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim