TOPLUM DEĞİŞİM İSTİYOR

Canlı, Gümüşhane’de 3 dönem belediye başkanlığı olarak görev yaptığını, kamuda tecrübe sahibi olduğunu anımsatarak, “Çorum’da yaptığım görev hale dillere destandır. Bu hiçbir kamu yöneticisine nasip olmayan görev anlayışıdır. Belediye başkanlığımız da başarılı geçti. Her ne kadar siyasi rakiplerimiz bizim başarısız olduğumuzu söyleseler de belediye başkanlığımızın başarılı geçtiğini düşünüyorum. Belediye başkanlığımız, çevremizdeki başkanlıklara baktığımızda en başarılı belediyelerden bir tanesiydi. Yapmış olduğumuz hizmet anlayışı, alt yapı yatırımları ve toplumla kurmuş olduğumuz iletişim sonucu olarak bu gün başarılı olduğumuz net bir şekilde ortaya çıkıyor” dedi.

Geçmişinde hiçbir şaibesi olmayan kişi olarak mutluluk duyduğunu ifade eden Canlı, “Herhangi bir olumsuzluk yaşamadan bu sürece gelmiş bir birey olarak, insanıma, ülkeme hizmet etmek istedim. Bu çerçevede halkımızın desteği olursa hizmet etmeye devam edeceğim. Bu tip görevler sorumluluk isteyen, rahata düşkün olan insanların yapabileceği bir görev değil. Bu tip görevler sorumluluktan kaçmayan, heyecanlı olan, özverili olan iş yapma noktasında heyecanını hiç eksiltmeyen insanların yapabileceği bir iştir” diye konuştu.

ARTIK YETER

Canlı, 15 yıldır toplumun içerisinde olduğunu, 1 yıldan beri de milletvekili adaylığı sürecini değerlendirdiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

“Seçimleri kaybettikten sonra kamuoyunun içerisinde oldum. Toplumun tüm kesimlerini sivil toplum örgütlerini ve en ücra olan muhtarları hep ziyaret edip onların fikirlerini alan bir kardeşinizim. Bu çerçevede birey olarak reytingi en yüksek olan aday belki de benim. Siyasi yapı ortaya girmezse bu toplumun yüzde 90’ından oy alabilecek bir kardeşinizim. İlçelere gidiyoruz, bize oy vermeyen seçmen bile ‘adayların içerisinde en iyisisiniz’ diyor. Bunu ben demiyorum AK Parti'li seçmen diyor. Bu durumda reytingi yüksek olan birisiyim ama öyle bir durumlar var ki siyasette vatandaş seni sever ama oy vermez bu MHP'de de vardır. Dolayısıyla seçmen gözünde negatif yönü olmayan en yüksek düzeydeki adaylardan bir tanesiyim. Geçen seçimi kaybetmemin en temel nedenlerinden birisi şuydu "Biz seni seviyoruz ama artık bu belediye başkanlığı bir değişim görsün".

DEĞİŞİM ZAMANI

Toplumda bir değişim zamanının geldiğini ifade eden Canlı, “Bu toplum artık 3 dönem AK Parti'ye bir destek verdi. Dolayısıyla artık toplum değişim istiyor. Toplum artık uzun süreli görevde kalmak, topluma heyecan vermiyor. Bu nedenle bir değişim istiyor. Bizim gibi toplum tarafından sevilen ve MHP'nin köklü olmasıyla ve bu ikisinin birlikte olmasıyla bizi başarıya götürecek en büyük faktördür. MHP'nin kendi dinamik yapısı da başarıya hasret teşkilatlarımız şu anda iyi çalışıyor. Teşkilatlarımızın heyecanı çok üst düzeyde. Zamanla uğramış oldukları haksızlıkla, depresyonla heyecana kapılıyor. Toplum büyük bir baskı altında ve patlamaya hazır bir şekilde ve toplum bir konuşmaya başlasa ve girdabı bir yıkabilse çok şeyler değişecek. Bunların hepsi bir araya geldiğinde teşkilat yapısı ve şahsımın ortaya koymuş olduğu performans, ikisinin bileşkesi bizi mutlak surette başarıya götürecek. Tüm ilçelerde de çalışıyoruz. Toplumun bize teveccüh gösterdiğini görüyoruz. Seçimi de kazanacağımıza inanıyorum. İddialıyız. Bize hiç oy vermeyen gruplardan bize oylar geliyor bunu görüyoruz.”

MHP’nin olduğu yerde BDP’nin olması asla söz konusu değil”

“BDP koalisyonu kesinlikle olmaz. Milliyetçi Hareket Partisi’nin olduğu yerde BDP’nin olması asla söz konusu olamaz bu net. Milliyetçi Hareket Partisi tek başına iktidar hedefleyen bir siyasi parti. Bizimle ilgili en temel eleştiri şuydu: “İyisiniz, ülke güvenliği noktasında güzelsiniz, milli duruşunuz güzel ama ekonomi noktasındaki düşünceniz çok iç açıcı değil, dış politika da ne yapacaksınız gibi toplumda bir takım endişeler vardı. Bizim seçim beyannamemizde gerek ekonomide, gerek dış politikada olsun bugün topluma güven telfin eden ve gerçekten geçmişte Türkiye’de  çok güzel hizmetler yapmış kişiler bizim şu anki siyasi partimizin içerisinde milletvekili adayı. Dolayısıyla ekonomide bu şekilde güven veren, çözüm üreten, gerek teşvik siteminde, gerek üretim noktasında, gerek sanayicinin, müteşebbisin desteklenmesi noktasında çok değişik çözüm önerileri getiren bir hareketin iktidar olmaması için hiçbir neden yok.  İlk hedefimiz iki-sıfır yapmak, iki- sıfır olmazsa, bir-bir yapmak.

Cumhurbaşkanımız 400 milletvekili demişti. Sonra 335’e indi. Yarın 276’ya inecek. Belki de yarın bizi birinci parti yapın diyecek. Netice itibari ile böyle bir söylem. Herkesin kendine has bir takım söylemleri söz konusu. Dolayısıyla bizim partimizde iktidara gelmek istiyor. İktidara gelemediği zaman mutlaka parlamentonun oluştuğu şekle göre,  bizim söylemlerimize, bizim fikirlerimize, kendi temel değerlerimize en yakın, en uygun siyasi  parti hangisiyse elbette ki onunla koalisyon kurmakta bir sakınca görmeyiz ama BDP’nin olduğu bir koalisyon hükümeti milliyetçi hareket partisinde söz konusu olacağını ben zannetmiyorum.

“Bu milletin bir adı var”

“Bir kere bizim kırmızı çizgilerimiz var. Biz şu anda Türkiye’nin Üniter Yapısı ile ilgili asla taviz veremeyiz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir. Ülkesi tek, milleti tek,  tabi ki içerisinde değişik etnik yapılar olabilir. Biz Kürdü’de, Lazı’da, Çerkezi’de, Romanı’da seviyoruz. Bizim milliyetçilikten anladığımız hadise bu.  Zaten bizim inanç sistemimizde “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışı ar. Dolayıyla sevgi noktasında hiçbir sıkıntımız yok. Ben burada Kürt seçmen olan hemşehrilerimizden de oy almayı düşünüyorum. Kürt’de bizim kardeşimiz, diğer etnik yapıya sahip olan kişilerde bizim kardeşimiz. Bir Alman milleti, Fransız milleti olduğu gibi bu milletinde bir adı var. Bir kere bunu kabul etmemiz lazım.  Bu adın, bu şemsiyenin altında bütün insanları toplamak istiyoruz. Onun için kırmızı çizgilerimizi zorlamak isteyen irade ile beraber Milliyetçi Hareket Partisi’nin bir varlığı söz konusu olmaz. “

“Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü”

“Cumhurbaşkanını alanlara inip konuşmasını şık bulmuyorum, doğru bulmuyorum. 2010 yılında bir referandum yapılı. “Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü denildi.”  Bugün sevelim sevmeyelim. Eksiği de olsa bile bir hukuk sitemi var. Hukuk sisteminde cumhurbaşkanı tarafsız olmalı.  Bütün partilere eşit mesafede olmalı. “

MERKEZDE TEK ADAY

Merkezde tek aday olmamı toplum değerlendirecek. Toplumda tanınımış olmama güven vermiş olmam avantaj. Herkes oy verirken bir gerekçe koyuyor. Vatandaşın oy verme gerekçeleri var. Vatandaş beni tercih edecekse, edecektir. Onu da hissediyorum. Vatandaşın farklı tercihler içinde bulunacağını hissediyorum. Ben hem tüm Gümüşhane'nin  adayıyım. Ama ben halkı tanıyor ve onların içindeyim. Benim ismiyle hitap etmediğim insan yok. Tanımadığım insan yok. İşine koşmadığım, cenazesine gitmediğim insan yok. Tabi bunun faydasını görmediğimi de söyleyemem.

Seçimlerinde ülkemizde iyi hayırlı olmasını temenni ediyorum. Vekillerimiz de bu zamana kadar hizmet yapan, her vekil iyi niyetli görev yapmaya çalıştı, onlara da teşekkür ediyorum. Diyorum ki ben daha iyi hizmet yapacağım.

Haber Merkezi