"PARTİLİ OLMAK"
Öztekin, gazetemize yaptığı açıklamada, 7 Haziran seçimleri sonrası, parti olarak üzerlerine düşen çabadan daha fazla çaba gösterdiklerini belirterek, “Biz ‘gerekirse MHP’ye başbakanlığı verelim’ diyorduk ama bunun karşısında azar işittik. Koltuk tedarikçisi olduğumuz yönünde bir takım iddia ve azarlarla karşılaştık” dedi.
“Bahçelinin Kişisel Tasarrufu”
Öztekin, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, MHP içerisinde demokratik biçimde kullanılabilecek ifade özgürlüğü kavramına çok fazla saygı göstermediğini ifade ederek, “Bu nedenle bu durumu MHP’nin genel tutumu olarak değerlendirmem mümkün değil. Ben, Bahçeli’nin bu tutumunun danışmanlar ve yardımcılar birlikteliğinden ya da Bahçeli’den çıkmış bir karar olarak değerlendiriyorum. MHP’de demokrasi yoktur diye de bir algı yaratmak istemiyorum. Ancak yılların bize gösterdiği bir takım yanlış politikalarda, MHP içinde bulunan arkadaşlarımızın dahi bu politikaların ‘yanlış olduğunu’ söylemesine rağmen, bunu parti üst yönetimine karşı dile getiremediklerini kendi alt tabanının bile bu politikaların yanlış olduğunu söylemesine rağmen parti üst yönetimine karşı dile getiremedikleridir. Bizim tespitlerimiz bu yöndedir. Bunu Devlet Bahçeli’nin kişisel bir tasarrufu olarak değerlendiriyorum” ifadelerine yer verdi.
Oyumuz Boşa Gitmesin Fikri Oluştu
1 Kasımda yapılacak olan milletvekili genel seçiminde Gümüşhane’de oy potansiyellerini artıracaklarını dile getiren Öztekin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Partili olmak, koşullar ne olursa olsun, eğer ideolojik olarak tarafında bulunduğunuz parti bir hata ve yanlış yapmamışsa oyunuzu o partiye vermeyi devam etmeniz gerekir. Ülkemizdeki siyasal konjektör ise 7 Haziran seçimleri öncesinde belli coğrafyalarda, illerde, yerlerde belli güce sahip bulunmayan coğrafyalarda başka bir atakların alınması gibi bir toplumsal fikir doğdu. Kurumsal olarak alınmış bir eylem planı, alınmış bir fikir değildi. Toplumda bu şekilde bir fikir oluştu. Bir anlamda ‘oyumuz boşa gitmesin’ fikri oluştu. Bu fikrin ben doğru olmadığını belirtmek istiyorum. Şartlar ve koşullar ne olursa olsun insanların inandıkları fikirlerin savunmalıdırlar. 7 Haziranda bu etik düşünceyi kısmen değiştirecek, bir takım siyasal angajmanlara girildi. 7 Haziranda insanlar kendi partilerine oy vermektense başka partilere oy vermeyi daha uygun buldular. “
Ne Gerekiyorsa Yapacağız
Açıklamasında, gerek Ankara’daki terör saldırısı ve gerekse ülkede yaşanan terör olayları nedeniyle yoğun bir acı içerisinde olduğunu dile getiren Öztekin, “Öncelikle hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Elimizden bir şey gelmiyor. Şu aşamada ailelerine sabır diliyoruz. Böylesine bir acıdan çıkarımlarda bulunarak siyasi bir rant bekleyecek değiliz. Bu ortak bir acıdır. Bu ortak acı karşısında ne yapılacaksa yapmaya hazırız. Bu bir sonuçtur; yanlış politikaların, yanlış siyasetlerin, yanlış dış politikanın bizi, koca bir ülkeyi getirdiği bir durumdur. Bu, bilimden, çağdaş politikadan uzak, tek bir insanın, duygusal anlık tepkilerine dayanan bir dış politikanın sonucudur. Bu ortak acı karşısında ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Görev olarak üzerimize düşen neyse yapacağız. Ancak burada siyasi sorumluluğu olanların ortaya çıkıp, bu işte sorumluluğu olanların ortaya çıkıp, bu ortak bir acıdır, ortak acı karşısında herkesin desteğini bekliyoruz demesi, kanımca siyasi pişkinliktir” diye konuştu.
Etik ve Ahlaki Değil
Öztekin, “Olayın hemen akabinde 3 tane bakanın medyaya çıkıp ‘hiçbir sorumluluğumuz yok, her şey bütünüyle kurallara uygundur ve bizim hiçbir sorumluluğumuz yoktur’ şeklinde açıklama yapmaları çok yanlış bir açıklamadır” diyerek tepki gösterdi.
Öztekin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu bütüncül bir ciddiyetsizliği ifade ediyor. Aslında bizim başından beri ifade etmeye çalıştığımız devlet ciddiyetsizliğini de ortaya koyan bir şey. Bir bakanda orada gülüyor. Neye gülüyoruz? Gülünecek ne var? Ankara’nın göbeğinde devletin burnunun dibinde, hatta içinde böyle bir şey oluyor. Vatandaşlarımız, ister onların orada toplanma amacını benimseyelim ister benimsemeyelim ama orada toplanma amacı cidden saygı duyulması gereken bir amaç, barış amacı. Onlar masumlar, onlar sivil halk. Oraya canlı bomba gelecek, orayı havaya uçuracak ve siz çıkacaksınız ‘her şey yolunda biz hiçbir şekilde güvenlik zafiyeti içinde bulunmadık’ diyeceksiniz. Öbürü gülecek. Bunlar gerçekten çok üzücü, üzüntüye üzüntü katan unsurlardır. Bu acılarla ilgili olarak çok şeyler söyleyeceğiz fakat bu acılar o kadar taze ki bunun üzerinden bir siyasi rant devşirmek kesinlikle etik ve ahlaki olarak tarafımca değerlendirilmiyor.”
“Her Türlü Eylem ve Tutuma Hazırız”
Türkiye’de yaşanan terör olayları karşısında her türlü eylem ve tutuma hazır oldukları vurgulayan Öztekin, “Sorumluluğu olması gerekenler bunu diyemez. Öncelikle bu olayın yaşanmasında sorumluluğu olanların tespit edileceğine dair şu anki siyasi iktidarın,‘sorumluluğu olanlar tespit edilecektir’ demesi gerekir en azından. Oysa şu an böyle bir şey göremiyoruz. Televizyonların, medyanın karşısına çıkıp peşinen hiçbir‘güvenlik zafiyeti yoktur’ demek siyasal etiğe uygun bir davranış değildir. Hiç olmazsa o kararı verenlerin, o siyasal davranışların, eylemlerin içerisinde bulunanların yani sorumluluk noktasında bulunanların güvenlik zafiyeti varsa bu zafiyeti ortaya koymuş kim varsa bunları tespit edip gereğini yapacağız demesi gerekir. “
Ankara’daki Terör Saldırısı
“Ankara’da ki son patlamadan sonra genel başkanımız, CHP olarak elimizden gelen her şeyi yapacağımızı tekrar tekrar ortaya koydu. Analar ağlamasın diyerek bunu siyasi bir söylem haline getirerek hiçbir şeyin çözülmediğini, sadece bu söylemin hoşuna giden halk kesimini oyaladığını gördük. Artık konuşmanın hiçbir anlamı kalmadı, artık konuşmakla hiçbir şey çözülmüyor. Ne yapılması gerekiyor, üstümüze düşen nedir, bunu bilmek istiyoruz dedik. Biz yine iyi niyetle ortaya çıktık. Biz kesinlikle bizim kırmızıçizgilerimiz var, eğer karşı tarafça kabul edilecekse varız yoksa yokuz demedik, demiyoruz. Özellikle şu an gelinen güvenlik sorunu karşısında bunu demek siyasi bencillik olarak değerlendirilir” şeklinde konuştu.
“Asıl Olan Ülkenin Refahıdır”
HDP’nin AK Parti ve MHP tarafından dışlanmasının hassas bir konu olarak değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Öztekin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Şuana kadar tüm demokratik söylerimiz ve isteklerimiz asıl olanın halkın temsilinin sağlanması yönündedir. Halkın demokratik temsilinin sağlanması esastır. Ancak bu esasa karşılık bir siyasal parti açık bir şekilde terörle bağlantılı olduğunu ifade ediyor. Bir takım eylemleriyle siyasi söylemleriyle bunu da açıkça ortaya koyuyor ise o zaman demokratik temsil hala sonsuz bir saygıyı hak etmeli midir? MHP’nin tutumu,HDP’nin PKK ile ispatlanmış iş birliği vardır yönündedir. Eğer yargı kararıyla böyle bir işbirliği ortaya çıkarsa bütüncül olarak herhangi bir demokratik hak sağlayanamayacağı esastır. Biz parti olarak ülkenin şu koşulları itibariyle, ülkemiz varlık sorunları altında kıvranırken ve ortada herhangi bir yargı kararı bulunmaması nedeniyle, saygıdan yoksun bir oluşum olmadığını siyasi söylemlerimizle ortaya koyduk. Bu biz HDP ile iş birliği yapıyoruz demek değildir. HDP ile yıllardır işbirliği yapanlar ortadadır. Fakat 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan tablonun ülkemizi daha büyük acılara ve kaosa sürüklemesi tehlikesi karşısında bir koalisyon yapılabilir miydi? Sorusuna biz “Evet” dedik. Çünkü asıl olan ülkenin refahıdır.”
Halkımıza Söz Veriyoruz
Ülkenin, halkımızın artık hak ettiği mutluluğu huzuru, refahı elde edebilmesidir. Bunun için bir takım sınırlar zorlanabilir. Biz birtakım sınırları zorlayabileceğimizi ifade ettik. Üzerimize düşen çabadan daha fazla çaba harcadık. Biz gerekirse MHP’ye başbakanlığı verelim diyorduk. Bunun karşısında azar işittik. Koltuk tedarikçisi olduğumuz yönünde bir takım iddia ve azarlarla karşılaştık. Koalisyon görüşmelerinde AK Parti bizi tam bir oyalama taktiğiyle karşıladı.” Artık yeter diyoruz. Ülkemizin bütüncül bir felakete uğramasını biz engelleyeceğiz. Halkımıza söz veriyoruz.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim