“KIRK GÖZELER” REKOR KIRDI
Tomara Şelalesi’ni bu yıl içerisinde 25 bin kişinin ziyaret ettiğini ve ilk kez bu kadar ziyaretçi sayısıyla adeta rekor kırdığını söyledi.
Aydın, gazetemize yaptığı açıklamada, Şiran ilçe merkezine 25 kilometre mesafedeki Tomara Şelalesi’nin, dağın eteğinden çıkan çok sayıda kaynaktan oluştuğunu, yaklaşık 25 metre genişliğindeki şelalenin, 15 metreden dere yatağına döküldüğünü ve yörede "kırk gözeler" olarak da anıldığını belirtti.
Gümüşhane Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Aydın, Tomara Şelalesi'nin, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bünyesinde koruma alanı olduğunu belirterek, "Tomara Şelalesi Tabiat Parkı, 7 hektar alana sahip, aynı zamanda da sit alanı" dedi.
Rekor Ziyaretçi
Tomara Şelalesi’ni geçen yıl 10 kişinin ziyaret ettiğini, bu yıl ise ziyaretçi sayısının 25 bin gibi rekor bir rakama ulaştığını kaydeden Aydın, şöyle devam etti:
“Gümüşhane'nin Karaca Mağarası'ndan sonra en önemli doğal güzelliği olan Tomara Şelalesi'nin gelişim planında öngörülen tesisler geçen yıl tamamlandı. Orman ve Su İşleri Bakanlığınca Tomara Şelalesi'ne doğaya uygun çevre düzenlenmesi, mesire alanı, yürüyüş parkuru ve kameriyeler yapılarak 300 bin lira harcandı. Hazırlanan gelişim planına uygun olarak 16 kameriye, 2 ağaç köprü, piknik üniteleri, çeşmeler, bulaşık yıkama kabinleri, manzara seyir terasları, yağmur barınakları ve mevcut yürüme parkuruna alternatif yeni parkurlar yapıldı. Tüm bunlar yapılırken doğal yapıya uygun malzemeler kullanıldı. Şelalenin çevresi, ziyaretçilerimizin her türlü ihtiyacını karşılayabilecek şekilde kullanılabilir duruma getirildi.”
Çevre Düzenlemesi ve Peyzaj Projesi
Aydın, ziyaretçiler için ilave yürüyüş yolları ve alan düzenlenmesi ve günübirlik tesislere ihtiyaç duyulduğunu kaydederek, “Bu sebeple alana gelen ziyaretçilerimize güvenli daha güzel bir ortam oluşturmak üzere çevre düzenlemesi ve Peyzaj Uygulama Projesi yeniden yapıldı” dedi.
Yeni Etüt Çalışması
Aydın, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yürüyüş yollarının kayrak taşı ile kaplanması, mevcut yürüyüş yolunun güvenlik açısından sağ yamaçtan sol yamaca alınması, manzara seyir terası yapılacak. Bölgemizin ilk cam terası, kamelya ve kır kahvesi yapımı, yöresel ürünler satış birimi yapılması, mevcut kamelya ve piknik masası altlıklarının kayrak taşı ile kaplanarak çevre düzenlemesi yapılacak. Alanın aydınlatılması, mevcut WC’ye 500 kişilik fosseptik çukuru yapılması işleri ihale aşamasındadır.”
Aydın, ayrıca alanda bir adet QR kot panosu konulduğunu, bu sistemle 3 dilde Gümüşhane’nin turistik yerlerle ilgili bilgilere ulaşılabildiğini belirterek, “İlimizin Karaca Mağarası’ndan sonra en önemli doğal turizm alanı Tomara Şelalesi’ni doğal güzelliğini bozmadan ziyaretçilerimizin çok daha rahat ziyaret edebilmeleri ve seyredebilmeleri için tüm imkanlarımızı kullanıyoruz. Amacımız, Karaca Mağarası’nı ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlere Tomara Şelalesi’ni de ziyaret etme imkanı sağlamaktır. Gelecek yıl planladığımız çalışmanın hayata geçirilmesi ile birlikte bu yıl 25 bin olan ziyaretçi sayımızın gelecek yıllarda katlanarak artacağını umuyoruz” diye konuştu.
Tomara Şelalesi efsaneleri
Yörede, Tomara Şelalesi ile ilgili çeşitli efsaneler de anlatılıyor. Şelalenin oluşumuyla ilgili en çok bilinen efsane şöyle: "Seydibaba köyü çobanı, öğle saatlerinde sürüsünü ıssız yerde yatırıp abdestini alır, namazını kılarmış. Sürüyü susuz bırakıyor diye çobanı dava eden köylüler, bir gün çobanı takip etmiş. Tam öğle zamanı çoban yine sürüyü aynı ıssız yere indirmiş. Elindeki değneğini toprağa vurmuş. Çıkan suyla kendisi abdest alıp namazını kılmış, sürü de suyunu içmiş. Çoban namazını kıldıktan sonra köylünün kendisini seyrettiğini fark etmiş. Buna çok kızan çoban, kavalını bir tarafa, bıçağının kılıfını diğer tarafa savurmuş. Biri Tomara Şelalesi'ne, diğeri de Çamoluk ilçesinin Mindaval köyüne düşmüş. Kaval ile bıçak kınının düştüğü yerden sular fışkırmış. Kırk ayrı yerden ve 40 metre yüksekten su çıkan Tomara Şelalesi'nin diğer bir adı da kırk gözeler olarak günümüze kadar gelmiş."
Başka bir rivayette ise şelalenin köpüklü suyunun, bir kadının çocuğunun bezini suda yıkaması sonucu oluştuğu anlatılır.
Dağda sürüsünü otlatan bir çobanın, kavalını tepelerde bulunan yarıklardan birine düşürdüğü, düşen bu kavalın da Tomara'dan çıktığı, Tomara Şelalesi sularının düştüğü noktada bir kapı bulunduğu, bu kapının arkasında ise çeşitli gizemlerin olduğu ise diğer rivayetler arasında.
İbrahim Özdemir-Figen Tok
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim