“HALKA RAĞMEN BAŞARI OLMAZ”

HALKA RAĞMEN BAŞARI OLMAZ”

Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Akçay, “Kamuoyunun isteği ile aday adayı oldum.  Her seçim döneminde kamuoyunda önemli oranda ‘neden aday olmuyorsun’ diye eleştiriler alıyordum. Bu soru ve talepler beni ve çevremi yoruyordu.  Bu beklentiye milletvekili genel seçimlerinde cevap verdim ve aday adayı oldum. Ancak merkezi idare birçok araştırma yapmakla beraber, nihai kararı kendileri verdi. Aday tespitinde yerelin sesine kulak vermek gerekiyor, yerelin sesine kulak verilmemesi bir handikaptır. Verilen karara saygı duyduk” dedi.

“Fotoğraf iyi okunmalı”

Akçay, millet olarak 7 Haziran seçimlerinin ‘hayırlı olmasının’ ortak dilek olduğunu ifade ederek, “ Tabi demokrasilerin olmazsa olmazı siyasi partilerdir. Siyasi partiler seçim dönemlerinde meydanlara çıkarlar ellerindeki ürünü, ellerindeki değerleri, ellerindeki kıymetleri vatandaşla paylaşırlar, vatandaşlara sunarlar. Vatandaş da bunların arasından bir tercih yapar her zaman olduğu gibi bu seçimde de siyasi partilerimiz meydanlara çıktı, kendilerini ifade ettiler anlatmaya çalıştılar hangi hizmetleri ne şekilde yapacaklarını basın yayın yoluyla ortaya koydular. Vatandaşımız da onları dinledi, geçmişinde muhasebesini yaparak bir karar verdi, çıkan tablo bu. Çıkan tabloda vatandaşımız tek başına iktidarı kimseye vermedi, vatandaşımız koalisyonu önerdi. Dolayısıyla ben bu sonuçtan şunu anlıyorum, herkes bu fotoğrafı farklı okuyabilir ama bu vatanı, bu milleti, bu bayrağı,  bu devleti seven insanlar fotoğrafı aynı şekilde okumalı”

“Güçlü hükümet kurulmalı”

“Bana göre Sayın Cumhurbaşkanımızın yapacağı görevlendirmede güçlü bir hükümet kurulmalı ve Türkiye zaman kaybetmeden yola devam etmelidir. Büyüyen bir ekonomi var, büyüyen ve gelişen bir Türkiye var. Bunu kabul etmemiz lazım. Bir defa 2023 hedeflerimiz var. 2023 yılında fert başına 25 bin dolar milli gelir hedefliyoruz. 500 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. Dünyanın onuncu büyük ekonomisi olmayı hedefliyoruz ve 2 trilyon dolar gayri safi hasıla hedefliyoruz. Bizim bu hedeflere ulaşmamız için bir gün dahi zaman kaybetme lüksümüz yok. Dolayısıyla en kısa zamanda siyasi parti liderlerimiz derhal ortak bir paydada Türkiye için bu millet için bir araya gelmeli.”

“Özel ve şahsi meseleler geride kalmalı”

 “Seçim meydanlarında söylenenler artık gündeme alınmamalı çünkü seçim bitti. Şimdi ekonomiyi konuşma vakti. Son on dört ayda üç tane büyük seçim yaptık. Bu millet için gerçekten büyük bir fedakarlıktır. On dört ayda gerçekten başarılı üç tane seçim yapılmıştır. Bu başarılı seçimlerin arkasında bu milletin kendisi vardır. Bu kadar kısa zamanda üç tane seçimden sonra yeni bir seçimi iş dünyası iyi karşılamaz. Gümüşhane iş dünyası olarak biz çok hoş karşılamayız. Türkiye’de ki iş dünyasının da yeni bir erken seçimi hoş karşılamayacağı kanaatindeyim. Koalisyonlarla başarılı olunmaz diye bir kaide, bir kural yok. Bugün gelişmiş ülkelerde çok başarılı koalisyonların olduğunu görüyoruz. Bizim ülkemizde de çok güçlü bir hükümet kurma fırsatı vardır. Bu hükümet kurulmalı büyüyen Türkiye kaldığı yerden büyümeye devam etmeli.”

“Kaybedecek vaktimiz yok”

 “Yatırımcı merkezi yönetimdeki belirsizliği sevmez. Hem yerli, hem yabancı yatırımcı yönetimde istikrarın olduğu yerlerde yatırım yapar. Hiçbir yatırımcı sermayesini risk etmez. Yatırımcı güven duyduğu istikrarın olduğu ülkelerde yatırım yapar. Yeni bir seçim atmosferine girilmesi bize en az altı ay daha zaman kaybettirir. Halbuki bizim 6 gün dahi kaybedecek vaktimiz yok. Dünyadaki ekonomik savaşları hep beraber yaşıyoruz. Bana göre sıcak savaşlardan daha önemli ekonomik savaşlardır. Ekonomik savaşlarının sonuçlarında sıcak savaşlar meydana geliyor. Onun için biz de dünyadaki ekonomik savaşlarda ki yarıştan kopmamamız lazım. Çok sık yapılan seçimler bizi devlet olarak ekonomik yarışlardan koparır. Rakiplerimizden geri kalırız. 2023 hedeflerimizi de yakalayamayız. Bizim ne pahasına olursa olsun ister özel sektör fatura ödesin ister kamu fatura ödesin ama 2023 hedeflerine zamanında ulaşmamız lazım. Eğer 2023 hedeflerine zamanında ulaşamazsak ülkedeki birliğimiz ve dirliğimiz sıkıntı yaşar. “

“Erken seçimin garantisi var mı?”

“Erken seçimde iktidar garantisi var mı? Eğer böyle bir garanti varsa belki düşünülebilir. Vatandaşa rağmen biz bir karar veremeyiz. Merkezi iradeler, siyasi irade vatandaşa rağmen bir karar alamaz, bir görev de alamaz. Görevi kim veriyor merkezi iradeye vatandaş veriyor, halk veriyor. Bugün halkın verdiği görev koalisyon görevidir. Bu koalisyon görevi Türkiye’nin ortak paydasında, menfaatlerinde buluşulabilir. Bu memleketin yönetimine talip olan siyasetçilerimiz bu memleketi bu bayrağı bu vatanı bu milleti seven insanlar olduğu kanaatindeyim benim bundan şüphem yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği güzel bir söz var “Tek Devlet, Tek Millet, Tek Vatan, Tek Bayrak” bizim bundan taviz vermemiz mümkün değil.  Eğer bu ortak payda da buluşabiliyorsak güçlü bir koalisyon kurulabilir.”

“Yapısal reformlara ihtiyacımız var”

“ İş dünyasının beklediği yapısal reformlarla ihtiyacımız olan, istihdamı ve üretimi gerçekleştirebiliriz. Bu gün Türkiye’de her yıl bir milyon iş gücüne, iş bulmak ve iş vermek mecburiyetindeyiz. 77 milyonluk ülkemizde her yıl bir milyon insan yeni iş gücüne katılıyor, katılmak istiyor. Biz memleketi yöneten inşalar olarak merkezi idareyi kast ediyorum, merkezi idare ile birlikte Türkiye özel sektörü her yıl bir milyon kişiye iş vermek zorunda. Bu işi nasıl vereceğiz, bu işi verebilmemiz için merkezi idare özel sektörün önündeki taşları engelleri kaldırmalı, biz yapısal reformlar olarak nitelendiriyoruz bunu bu yapısal reformlar yapılmazsa, özel sektörün önünde ki engeller, taşlar kaldırılmazsa özel sektör ilerleyemez. Özel sektörün yürümesi demek özel sektörün yatırım yapması demektir yatırımın sonunda istihdam sağlanması demektir, istihdamın sonunda üretim yapılması demektir. Eğer yatırım yapmazsak istihdam sağlamazsak, üretim yapmazsak ülke fakirleşir, ülke işsizlikle boğuşur, ülke yüksek enflasyona mahkum olur, ülke yine geçmiş yıllarda olduğu gibi IMF’den borç para almaya başlar, borç para almaya başlayan devletler emir almaya da başlar. O zaman da bizi biz yönetmekten mahkum kalırız. Onun için herkesin aklını başına toplaması lazım. Hükümet kurulmaz diye bir şey yok aslanlar gibi hükümeti kurarlar, aslanlar gibide iş dünyasının önünde ki engelleri aşarlar yapısal reformları yaparlar ülke büyümeye devam eder.”