DEMOKRASİYE UYGUN DEĞİL!

Ateş, yaptığı açıklamada kararın demokrasiye uygun olmadığını söyledi.

Parti binasında yine aynı kararla görevden alınan Merkez İlçe Başkanı Nurgül Özener ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya gelerek açıklama yapan Ateş,  “Partimizin ufkunu açacak ve iktidara taşıyacak talebimiz sonucu Gümüşhane il teşkilatı ve 18 il teşkilatının kapatılmasını, demokrasimiz ve partimiz adına uygun bulmadığımızı, bu tür tasarrufların partimizi büyütmeyeceğini aksine küçülteceğini üzülerek ifade etmek istiyorum” dedi.

 “O İMZA BÜTÜN TEŞKİLATIMIN KARARIYDI”

Olağanüstü kurultay çağrı heyetine Ali Ateş, Nurgül Özener ve Güven Kapucu olarak niçin imza verdiklerini de açıklayan Ateş, “Gümüşhane’de bu kararı alırken, şahsım adına aldığım bir karar değildi. Bütün teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımızın, yönetim kurullarının ve yüzde 90’da delegenin fikriyle alınmış bir karardır. Biz bunu uygularken bu sonucun olacağını da biliyorduk. Ama şuanda bu karardan dolayı müteessir değilim. Çünkü ben dava arkadaşlarımın fikrini yansıttım, onların omuzlarıma yüklediği sorumluluğu yerine getirdim. Onun için müteessir değilim” dedi.

“DEĞİŞİMDEN YANA TAVIR KOYDUK”

MHP’nin Türkiye’de iktidar olması için değişimden yana tavır koyduklarını dile getiren Ateş, “Değişimi şunun için istedik: Biz Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’ye hiçbir zaman hakaret etmedik, kem söz söylemedik. Ama bu süreç böyle gitmiyor. Devlet beyin söylediği doğrular bile halk tarafından doğru bir şekilde algılamadığı için 18 yıllık görevinde bir değişiklik olmak kaydıyla partimizi iktidara taşıyalım istedik. Bu ülkücü harekete yıllarını vermiş insanların kendileri iktidar göremediyse de çocukları, torunları iktidar görsün dedik. Bizim amacımız buydu. Bizim Genel Başkanımıza ve Genel Merkezimize hakaretimiz ve kötü lafımız olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Biz ülkücü terbiye gereği burada söylediğimizi dışarıda da aynı şekilde devam ettireceğiz. Partimizin ve teşkilatımızın her zaman emrinde olacağız” diye konuştu.

 “Parti Teşkilatı Zayıflatıldı”

Verilen kararla parti teşkilatının zayıflatıldığına işaret eden Ateş, “Ülkemizin içinde geçtiği bu kritik günlerde MHP’nin kongreler ile seçilmiş teşkilatlarının kapatılması ve yerine atama yapılarak parti teşkilatlarımızın zayıflatılmasını doğru bulmadığımızı belirtmek istiyorum. Gümüşhane il yönetimi, merkez ilçe ve üst kurul üyeleri olarak bizler, bugün görevimizi yapmanın ve gelinen noktada tabanımızın, partililerimizin ve teşkilatlarımızın iradesini şiar edinerek partimizin ayağa kalkması ve iktidara yürümesi için tüzük kurultayımızın toplanması yönünde imza vermiş olmanın vicdani huzurunu yaşıyoruz. Bizler dünde eğilmedik bugünde eğilmedik yarında eğilmeyeceğiz. İnandığımız, doğru bildiğimiz davamızın ve ülkümüzün selameti için verdiğimiz kararların arkasında dimdik eğilmeden duracağız. Makamlar ve mevkiler gelip geçicidir, bizim için asıl olan ülkemiz ve ülkümüzdür” ifadelerini kullandı.

“BİZ GÖREVDEN ALINSAK DA DAVAMIZIN EMRİNDEYİZ”

Bütün çalışma arkadaşlarına teşekkür eden Ateş, şunları söyledi:

“Bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu işin sonu değil. İlerideki çalışmalarımızın ve MHP’nin iktidarının bir başlangıcı olacağına inanıyorum. Biz görevden alınsak ta hareketimiz ve davamızın emrindeyiz. Bizim gidecek bir yerimiz yok. Doğduk üç hilalle, öleceğiz üç hilalle” dedi.

YENİ BAŞKANLAR ATANDI

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Şefkat Çetin, teşkilatların yönetim kademeleriyle ilgili yapılan değişikliklerle ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, Gümüşhane il Kurucu Yönetim Kurulu Başkanlığına Nadim Aydın, Gümüşhane Merkez ilçe Kurucu Yönetim Kurulu Başkanlığına ise Mahmut Bilal Özdener’in atandığını söyledi.

 “PARTİDE AKTİF GÖREV ALMADIM”

“MHP’de Deprem” haberimiz üzerine gazetemizi ziyaret eden 23. Dönem Milliyetçi Hareket Partisi Gümüşhane ikinci sıra Milletvekili Adayı Akın Üstün, yaptığı açıklamada, 2007 yılında yapılan milletvekili genel seçimlerinden sonra partisine gerek önceki süreçte gerekse seçimler sonrasında  destek olma anlamında parti ile ilişkilerinin sürdüğünü belirtti.

Üstün, seçim sonrası süreçte partide, gerek ilçe başkanlığı gerekse yöneticilik düzeyinde resmi olarak görev almadığına dikkat çekerek,”İşlerimin yoğun olması nedeniyle ben de işlerime yöneldim. Gelinen bu süreçte de adaylığımız hiç gündeme gelmedi. Öyle bir tercihimiz ve talebimiz olmadı. Ne milletvekilliğinde ne belediye başkanlığında öyle bir talepte de bulunmadım” diye konuştu.

“ Vatandaşın Tercihine Saygı Duymak Mecburiyetindeyiz”

7 Haziran seçimlerinde Türkiye’de değişik bir tablonun çıktığını, bu değişik tabloda Gümüşhane’de iki milletvekilinin bir tanesini AK Parti’nin diğerini de Milliyetçi Hareket Partisi’nin kazandığını anımsatan Üstün, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Fakat ondan sonraki süreçte bir hükümet kurulamayınca yeniden bir seçim kararı alınarak 1 Kasım seçimlerine gidildi. 1 Kasım seçimlerinde vatandaş iradesini iki vekili de AK Parti’ye verme noktasında kullandı. Biz siyasetçiler ve bu ülkede yaşayan her birey vatandaşların tercihine saygı duymak mecburiyetindedir. Elbette gönül ister ki mensubu olduğumuz parti kazansın. Bu noktada üzerimize düşen saha çalışmalarını yaptık. 1 Kasım sürecinde Milliyetçi Hareket Partisi’nde yaşanan oy kaybı, Türkiye genelindeki oy kaybı, ilimizdeki oy kaybı bu parti içerisindeki insanları yeni bir arayışa götürdü.”

“Demokrasilerin Doğal Sürecidir”

Yaşanan sürecin demokrasilerde doğal süreç olduğuna değinen Üstün, “Elbette ki gerek parti içerisinde olsun gerekse parti dışında olsun insanlar farklı düşüncelere sahip olabilir. Bir il başkanlığı, bir ilçe başkanlığı kongresinde bile aynı partideki insanların farklı tercih yaptığını görürüz. Bu da olması gereken bir şeydir. Demokrasilerin işleyen bir kuralı vardır. Seçim tarihleri belirlidir, kongre tarihleri belirlidir. Kongre tarihlerinde aday olmak isteyenler aday olur, çıkar kazanır ya da kaybeder” dedi.

“Farklı Yöntem İzlendi”

Milliyetçi Hareket Partisi’nde tüm bunların yanı sıra farklı bir süreç izlendiğini anlatan Üstün, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“İmza toplanarak erken tüzük kurultayı yapılması istendi. Çünkü ilk etapta tüzükte değişmesi gereken maddeleri talep ettiler, daha sonra seçim talep edeceklerdi. İsteyen arkadaşların hakkıdır. Onlar da kendilerinde bir hak görerek bunu toplamışlardır ve bunu Milliyetçi Hareket Partisi’nin genel merkezine sundular. Ondan sonraki süreç hukuki süreçtir. Genel merkeze o imzayı sunanlar arasında yürütülecek olan bir süreçtir. 1 Kasım’dan sonra Gümüşhane’de tavrımız mevcut yönetimin devam etmesi noktasındaydı. Milliyetçi Hareket Partisi oy kaybı yaşamıştır, ancak 2018 kongresine kadar yine Devlet Bahçeli’yle devam edip, 2018 kongresinde de kim aday olursa, kim kazanırsa onunla beraber devam etmesi noktasındaydı. Devlet Bahçeli’nin yanında durduğumuzu ve onu desteklediğimizi deklare ettik. Bunun karşısında diğer arkadaşlarımızın, diğer adayların yanında durmayı tercih edenler oldu. Onların kendi tercihleridir, buna da saygı duyduk. Aramızda da bugüne kadar ne herhangi bir kırgınlık ne de bir çekişme olmamıştır.  Olması da söz konusu değildir. Demokrasinin en güzel yanı bu tür yarışlardır.”

“Genel Merkezin Yetkisi”

Üstün, MHP Genel Merkezinin vermiş olduğu bir karar neticesinde ve yetkilerini de kullanarak bazı il ve ilçe yönetimlerini, il başkanları ve yönetimleri ile birlikte görevden aldığını, bunlardan bir tanesinin de Gümüşhane olduğunu söyledi.

“Adaylığımla İlgili Söylenenler Asparagastır”

Kendisinin İl Başkanlığına talebi olmadığını dile getiren Üstün, şu ifadeleri kullandı:

“Arkadaşlarımızın görevden alınmasında müdahil olmadık. MHP’nin işleyişi bellidir. Bu noktada hafta sonu kamuoyunda ve sosyal medyada bir takım paylaşımlara şahit olduk. İsmimizin il başkanlığı noktasında geçtiği paylaşıldı. Bu tamamen asılsızdır. Öyle bir konu ne genel merkez nezdinde ne şahsımda ne de yerel yetkililerde asla gündeme gelmemiştir, asla öyle bir talebimiz de olamaz. Söylenenlerin benimle ilgili kısımları tamamı asparagastır.”

“Her partide yaşanabilecek olaylardır”

Gelinen süreç ile ilgili olarak da değerlendirmede bulunan Üstün, “İşin özü, sosyal medyada ve haberlerde adı geçen diğer arkadaşımız Nadim Aydın’a Cuma günü il başkanlığı noktasında görev verilmiş, prosedür olarak genel merkez resmi yazışmaları yaparak kendisine görev teslimi yapılacaktır. Bu sürecin işleyişi noktasında doğru mu yanlış mı durumunda bizim söz söyleme hakkımız da, yetkimiz de yoktur. İl yönetimimiz nasıl ki kendi iradesiyle imza vermişse, genel merkez de kendi iradesi ve kendi yetkisiyle böyle bir yol izlemiştir. Her partide yaşanabilecek olaylardır. MHP’ye mensup olan insanlar siyasi rant kavgası peşinde olamazlar” dedi.

İbrahim Özdemir-Figen Tok