- BIST 9289.89
- Altın 2940.718
- Dolar 34.4659
- Euro 36.3751
- Gümüşhane : 13 °C
- Trabzon : 20 °C
- GÜDEF YÖNETİMİ, YEREL BASINLA BULUŞTU
- 21-23 KASIM TARİHLERİNDE PROGRAMLI ELEKTRİK KESİNTİSİ UYGULANACAK
- VALİ BARUŞ’TAN KELKİT’TE YOĞUN PROGRAM
- MECLİS'İN KASIM MARATONU DEVAM EDİYOR
- KELKİT’TE TARIM MAKİNELERİ DAĞITIM TÖRENİ YAPILDI
- 10 YILDIR GÜMÜŞHANE’DE OLAY VAR
- MİLLETVEKİLİ KÜÇÜK ÜNİVERSİTEYİ KUTLADI
- TÜRKİYE’DE ÇOCUK HAKLARI ALARM VERİYOR: İYİ PARTİ’DEN ACİL EYLEM ÇAĞRISI
- "SAĞLIK ÇALIŞANLARININ TALEPLERİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ"
- KAYMAKAM ALGIN’DAN NENE HATUN MTAL’YE ZİYARET
- GÜMÜŞHANE DAHİL 66 İLDE İCRA EDİLEN OPERASYONDA 459 ŞÜPHELİ YAKALANDI
- CHP ‘BİR ÇARESİ VAR’ DEDİ
- KOCAELİ GÜDEF ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİYLE TANIŞMA PROGRAMINDA BULUŞTU
- YRP MERKEZ İLÇEDE ÇİMEN GÜVEN TAZELEDİ
- GÜMÜŞHANE’DE KONUŞAN GENEL BAŞKAN YARDIMCISI HÜKÜMETE SERT ÇIKTI “DEVLET Mİ KALDI, AKLI KALSIN”
GÖNÜL AHBAB İSTER KAHVE BAHANE
ENGİN DOĞRU / YAZAR
Engin Doğru
Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü
Günün birinde Tophane limanına birkaç gemi yanaştı. Yıl 1543’tü, Katip Çelebi Mizanü’l-Hak’ta tek gemiden değil gemilerden söz eder. Yemen’den çuvallar dolusu kahve getirdiği tespit edilen bu gemiler, yine Kâtip Çelebinin yazdığına göre Ebussuud efendinin fetvasıyla tek tek delinerek yükleriyle birlikte batırıldı. Kahve tiryakilerini üzen bu fetvadaki yasaklama gerekçelerinden biri, kahvenin kömürleşinceye kadar kavruluyor olması, diğeri insanların bir araya gelerek meyhanelerde yapıldığı gibi, fincanı elden ele devretmek suretiyle içtikleri için ahlaksızlığa yol açma tehlikesi taşımaktadır. Mısır ve Yemen 1517 yılında Osmanlı yönetimine geçince, kahve de kendiliğinden Osmanlı Devletinin sınırları içinde üretilip tüketilen bir içki haline geldi.
Kahve yüklü gemilerin batırılmasından sekiz yıl sonra Tahtakale’de açılan ilk kahvehanelerin beklenmedik ölçüde rağbet görmesi ve okumuş yazmışların toplandığı mekânlar haline gelmesi, yasağın pek de etkili olmadığını, kahvenin çeşitli yollarla İstanbul’a ulaştığını ve tiryakilerin çoğaldığını gösterir. Kahve, Afrika sahillerinde bir süre istemeyerek kalan el-Zabhani adında biri tarafından Habeşistan’dan Aden’e getirilmiş ve tasavvuf çevrelerinde yaygınlaştırılmıştı. Başka bir rivayet de kahveyi Yemen’e getirenin Şeyh Ali b.Ömer eş-Şazili olduğu yolundadır. Osmanlı dünyasında Şeyh Şazili kahvecilerin piri olarak benimsenecek ve kahvehanelerde yüzyıllar boyunca;
Her seherde besmeleyle açılır dükkânımız
Hazret-i Şeyh Şazili’dir pirimiz üstadımız yazılı levhalar asılacaktır.
XVI.yüzyıl başlarında Mekke’ye ve ardından Kahire’ye ulaşan kahve,hızla yaygınlaşırken muhaliflerini de üretmiş,bazı fakihler tarafından aleyhte fetvalar verildiği için sonu gelmez tartışmalar yol açmıştır.Memluk Devlet’inin Mekke’deki muhtesibi Hayır Bey’in 1511 yılında bir gece bir camiin köşesinde fenerlerini yakmış kahve içen Kekelileri gördükten sonra başlattığı mücadele,önde gelen Maliki,Şafii ve Hanefi alimlerden oluşan bir komisyonun iki hekimin görüşlerine dayanarak verdikleri fetva ve kahve stoklarının meydanda yakılıp kahve satan ve içenlerin “ ibreti alem “ için dövülmesi, kahve tarihinin ilk önemli hadisesidir.
Osmanlı dünyasına, kahveyle birlikte bu içeceğin kutsallığına dair inançların da intikal ettiği anlaşılıyor. Tasavvuf, Osmanlılarda kahvenin meşrutiyet kaynağıdır ve Şeyh Şazili, başından itibaren kahvecilerin başı olarak benimsenmiştir. Tekkelerde kahve ocağı büyük önem taşır, burada kıdemli dervişler arasından seçilerek görevlendirilen tarikat mensubuna kahve nakibi denir ve hemen her tarikatta kahve nakibi bulunurdu.
Gönül ne kahve ister ne kahvehane
Gönül ahbab ister kahve bahane.
Vak’anüvis Peçevi İbrahim Efendi, İlk kahvehanenin açıldığı yerin İstanbul, tarihinin ise 1554 olduğunu söyler. Halepli Hakem ile Şamlı Şems adlarında iki Arap kahvecinin İstanbul’a gelip Tahtakale’de kahvehane açtıklarına dair kayıtlar da bulunuyor. Bu yeni mekânlar çok geçmeden keyiflerine düşkün okuryazar takımının uğrak yeri haline gelir. İlk kahvehanelerin açıldığı tarihte 13-14 yaşlarında olan Gelibolulu Mustafa Ali (1541-1600),Mevaid’ün-nefais fi kavaidi’l-mecalis adlı eserinde kahvehanelerden söz eder. Kahve ve kahvehaneler ilgili tartışmaları yakından takip eden Ali’nin adı geçen eserinin “ Kahvehaneleri Anlatır “ başlıklı önemli bir bölümü vardır. Ali öyle anlaşılıyor ki iyi kişilerin içtikleri türlü içkilerin iksiri diye tarif ettiği ve Yemenli kara tenli sevgiliyken Şeyh Hasen eş-Şazili gibi Hak dostu birinin nazarındaki uğur sayesinde gönüllerin sevgilisi haline geldiğini söylediği kahveye kendisi de gönül vermiştir.
Kahve ve tütün tiryakileri, hayatlarının en zor zamanlarını Eylül 1633 tarihinde bir geminin kalafat işleri yapılırken çıkan ve İstanbul’un beşte birini küle çevirerek inanılmaz zenginliklerin ve sanat eserlerinin yok olmasına yol açan Cibali yangınından sonra yaşayacaklar. Bu yangın bahane edilerek bütün kahvehaneler yıktırılır, kahve ve tütün şiddetle yasaklanır, böylece siyasi dedikodu yapılmasının önüne geçilerek fitne ihtimali def edilmiş olacaktı. Yönetimin koyduğu yasaklarla bir yere varılmayacağını, halkın kahve keyfinin ve kahvehanelerin önüne geçememişti. Üstelik yasaklar ülkeye çeşitli yollardan giren kahveden vergi alınmadığı için devletin zarara uğramasına yol açıyordu. Son bir çare olarak yüksek vergiler koymak suretiyle halkı kahveden soğutmayı deneyen devlet, bu vergilerin önemli gelir kaynağı olduğunu fark ederek yeni vergiler koyacak ve kahve satışını inhisar, kahvenin kavrulup öğütüldüğü işletmeler olan tahmishaneler de denetim altına alınacaktı. Tahmishane Eminliği, kahve ticaretinin kanunlar ve nizamnameler çerçevesinde yürütülmesini sağlamak amacıyla kurulmuştur.
Zaman içerisinde kahve ithalindeki azalma, tahmishane çalışanlarının ve dövülmüş kahve satan attarların suistimallerine yol açacaktır. Tiryakiler kahveye karıştırılan kavrulmuş nohut, arpa gibi maddelerin yarattığı lezzet farkını hisseden halkın şikayetlerinin artması üzerine nizamname yenilenir ama tahmishane de dövülmüş kahveye rağbet azalır, has kahve içmeye alışan halk kendi kahvesini dibeklerinde döver, yahut da el değirmenlerinde çekerek kullanır. Almanların biraya, İngilizlerin çay’a düşkünlüğünden söz eden Ahmet Midhat Efendi, bir yazısında memalik-i Osmaniye ahalisinin de kahveye olan düşkünlüğünü anlatarak, en iyi kahveler Osmanlı evlerinde pişer; alafranga kahveyle, alaturka kahveyi mukayese edenler bu ikisi arasındaki farkı çok iyi bilirler der. (sürecek)
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
- SÜLEYMANİYE’DE KIYAM27 Ağustos 2020 Perşembe 11:17
- GÜMÜŞHANEDE ZİRVELER25 Ağustos 2020 Salı 14:48
- ŞEHRİN BİZE BIRAKTIKLARI04 Ağustos 2020 Salı 16:26
- ŞEHİR VE MEDENİYET02 Haziran 2016 Perşembe 20:45
- GÖNÜL AHBAB İSTER KAHVE BAHANE26 Mayıs 2016 Perşembe 16:55
- EL SANATLARI18 Mayıs 2016 Çarşamba 15:28
- SABRIN DOKUNDUĞU SANAT04 Mayıs 2016 Çarşamba 13:00
- EL SANATLARI27 Nisan 2016 Çarşamba 12:34
- KÖPRÜ20 Nisan 2016 Çarşamba 15:57
- CANCA KALESİ ANLATIYOR13 Nisan 2016 Çarşamba 15:41
- SON 8 SEZONUN EN İYİSİ
- GÜMÜŞ SERİYE DEVAM EDEMEDİ
- YEMEKLERE TUZ KOYMAYIN
- TORUL MALATYA ENGELİNİ AŞTI
- CHP KÜRTÜN ADAYI BELLİ OLDU
- GÜMÜŞ, SESSİZLİĞİNİ TEKİN ADAR’LA MI? BOZACAK
- SÜVARİ GURUBUNDAN ÖRNEK DAVRANIŞ
- İLK YARI KÖTÜ BİTTİ
- DUYARLI DAVRANIŞA TEŞEKKÜR
- SAĞLIK- SEN DAYANIŞMA GECESİ
- GÜMÜŞHANE'YE BAĞLANMAK İSTİYORLAR
- BU ÇAM FARKLI BİR ÇAM
- GÜMÜŞ 10 NUMARASINI BULDU
- SOYDAŞ KİTABINI ANLATTI
- GÜMÜŞ SEZONU AÇTI
- GENÇ ÇİFTÇİ DOĞAL ÇİLEK ÜRETİMİNE BAŞLADI
- OKUL MÜDÜRLERİ BİR ARAYA GELDİ
- BEDELLİ ASKERLİK DETAYLARI
- VURANDAN,VURDURANDAN ALLAH RAZI OLSUN
- KAÇAN PKK’LILAR: “HER YERDE ASKER VAR, ÖLÜYORUZ”
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim