• BIST 9827.23
  • Altın 2954.659
  • Dolar 34.7445
  • Euro 36.5021
  • Gümüşhane : -2 °C
  • Trabzon : 8 °C

YÜKSEL ÜLKEROĞLU

21.09.2016 11:34
YÜKSEL ÜLKEROĞLU
Olay Gazetesi olarak bu hafta Röportaj kösemizde Anadolu'da yüzyıllardır devam eden Aşıklık geleneğinin Gümüshaneli temsilcilerinden Ozan Yüksel Ülkeroglu'nu konuk ettik.

Yüksel Ülkeroğlu kimdir? Kendinizden bahseder misiniz?

 1962 Gümüşhane’nin Merkez ilçesine bağlı Keçikaya köyünde doğdum. Asıl ismim Yüksel Ülker ama ozanlık mahlasımızda ozan Ülkeroğlu diye geçer. Bunu da âşık bir arkadaşımız ‘Senin soyadını Ülkeroğlu diye değiştirelim’ dedi. 2004’ ten beri ‘Ozan Ülkeroğlu’ olarak geçiyor. Gümüşhane'de bir dönem Belediye meclis üyeliği yaptım. Daimi encümenlik yaptım. Âşıklar Dernek Başkanlığı yapıyorum. İnsanları çok sevdiğimden dolayı sosyal çevresi geniş biriyim. İhanet görmediğim her insanı affederim. Âşıklığın bize vermiş olduğu duygusallık ve alçakgönüllülükle insanları affediyoruz. Âşıklıktan gelen duygusallık bize çok fazla şiir yazdırıyor. Gümüşhane'de ikamet ediyorum. Memleketimi seviyorum.

_sel9115.jpg

Âşıklık sanatı sizde nasıl başladı? Aşıklığa sizi yönlendiren neydi?

Benim dedem aşık hastasıydı. Bizde âşıklık geleneği ailede irsîdir. Ankara'dan gelip bir ara alan araştırması yapan doçent arkadaşlara da söylemiştim. Aşıklık geleneği dedemden babama, babamdan da bana geçmiştir. Daha sonra Erzurum'da fotoğrafçılık yaptığım yıllarda Reyhani ile tanışmamla birlikte başladı. Askerden önce 1974 yılında Erzurum'da fotoğrafçı dükkanımız vardı. Bir yağmurlu günde Aşık Reyhani yağmurdan kaçıp dükkana sığındı. Dedemler Reyhani'den çok anlatırdı, elini öptüm orada tanıştık. Benim zaten aşıklığa ilgim vardı. Sazım vardı. Ortaokul döneminde müzik öğretmenim aşıklık geleneğine devam etmemi sağladı. Daha sonra ömrümüz saz çalıp, şiir okumakla geçti. Gümüşhane'ye bu konuda çok hizmetim oldu. Daha sonra 1983’te, burada dükkânı açtıktan sonra âşıklık geleneğini, bu geleneği yaşatan bütün Âşıklar ile beraber sürdürmeye devam ettik. 35 yıla yakındır 15 Şubat kutlamaları ve Kuşburnu Festivallerinde âşıklık geleneğini devam ettiriyorum. Âşıklık geleneği Türk Edebiyatının olmazsa olmazlarıdır. Türk dünyasını ve Türkiye'yi bağlamayla anlatabiliyorum. Bizim kendimizi anlatış tarzımız budur.

Gümüşhane’ yi anlatan şiirleriniz var..

Gümüşhane'yi tarif eden çok sayıda şiirim var. Eski bir valimiz radyo canlı yayınında Gümüşhane’yi tarif etmemi istemişti. Ben de şu dizeleri okumuştum:

Size nasıl tarif edeyim Gümüşhane'yi,

 İki yüksek dağın arasındadır.

İnsanı sevmez ki bahaneyi,

Kalkınmış illerin gerisindedir.

Bu ilden ne yiğitler menzile koşar

Yaz aylarında yaylalar coşar

Sorsalar Temel’i nerede yaşar

Git bak o ilin Keçi Kayası’ndadır.

Canca Kalesi’ni her gördüğümde türkü yazarım..

Ben bir kör bıçaktım daima bilendim

 Hayat aleminde paslandım durdum

Köstüre çevirdim çok gılevlendim

Vefasız duvara yaslandım durdum

Ağzı yok dili yok sarı yaprağın

Ne günahı vardır kara toprağın

 Acep derdi neydi dertli pınarın

 Başında bekledim ıslandım durdum

Ülkeroğlu böyle gamlı gezersin

Hileyi rüzgardan evvel sezersin

Oğul niye boşa kahır çekersin

Yusuf’u zindanda kıskandım durdum

Gümüşhane'den başka bir yerde yaşamadım, yaşamayı da düşünmüyorum. Bu şehri hep beraber sevelim ve aşıklarının kıymetini bilelim.

Aşıklık geleneğini sürdüren başka kimler vardı?

Ozan Reyhani, Ozan Çobanoğlu, Ozan Sümmani ile çok şey paylaştık. Yaşayanlardan İhsan Yavuzer, Mustafa Aydın, Rahim Sağlam, Erol Ergani, Kul Nuri gibi âşıklarla paylaştık. Bu sanata 35-40 senedir devam ediyorum.

Aşıklık derneğinde ne gibi faaliyetler yapıyorsunuz?

Derneğin ekonomik giderleri var, bunları karşılayamadığımız için pek fazla faaliyet yapamıyoruz. Gelen misafirlerimize ağırlayabileceğimiz bir yerimiz yok. Gümüşhane'de bizim değerimiz anlaşılamadı. Televizyon programı yaptığım dönemde Gümüşhane'den çok fazla arayan oluyordu. Halkın bizden çok fazla haberi yok. Derneğimiz kurulduğunda 1 yıl aralıksız her hafta sonu 3 arkadaşımızla birlikte konser verdik. Celil Türkyılmaz, İbrahim Okur, Hamza Topuz var onlar da bizden sonra gelen aşıklardır.  Derneğimize o dönem katkıları olmuştu.

Aşıklık geleneğimize şu anda bir ilgi var mı sizce?

 Şu anda aşıklık geleneğini bilen ve ilgilenen kimse yok. Bunun için iyi organizasyonlar yaparak anlatmak lazım. Bizim söylediğimiz şiirlerin değeri 50 yıl sonra anlaşılır.

Olay gazetesi için bir şiir söyler misiniz?

Bir gün gezsem dağ başında,

Acaba rast gelir miyim Olay Gazetesi’ne,

Ha yazında ha kışında,

Acaba rast gelir miyim Olay Gazetesi’ne,

 Ülkeroğlu methiye düzsem,

 Gelip sizi ziyaret etsem

 Hürmeti rağbetimi görsem

 Acaba çay içer miyim Olay Gazetesi’ne..

Daha önce söylemiş olduğunuz şiirlerinizi derlemeyi düşünüyor musunuz?

Biz anlık olarak söylediğimiz için sadece kayıt altına alınmış olanları alabiliyoruz. Daha önce katılmış olduğum televizyon programlarından alınmış kayıtlardan oluşan cdlerim var. Herhangi bir kitabım yok sadece taslak olarak karaladığım bir şiir defterim var. Çok detaya girmeyen, az ve öz türkülerin olduğu bir kaset çıkarmak istiyorum ama sponsor olması lazım.

Âşıklık geleneğini devam ettirecek olan var mı sizden sonra?

Bizden sonra aşıklığı devam ettirecek kimsenin olmaması beni üzüyor. Oğlum çok güzel saz çalıyor, âşıkları dinlemeyi seviyor. İnşallah devam ettirir diye düşünüyorum.

Âşıklık da herhangi bir eğitim söz konusu mudur?

 Âşıklık eğitimle yapılabilecek bir şey değildir âşıklık yetenek işidir

Elif Öktem: Bize vakit ayırmış olduğunuz için teşekkür ederim.

Yüksel Ülker: Ben çok teşekkür ederim.

 

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim