SELAHATTİN BULGUR
Röportajımıza sizi tanıyarak başlayalım, Selahattin Bulgur kimdir?
1929 yılında Gümüşhane Yeşildere köyünde doğdum. Gümüşhane de ortaokul okudum. Zaten başka okul yoktu, sadece ortaokul vardı. Şimdiki meteorolojinin yerindeydi, orada okudum. Okula köyden yürüme gidip gelirdik. Her sabah kalkıp ödevlerimizi yolda yapardık. Ortaokul okuduğumuz zamanlarda gaz yağı yoktu. Beş ders yaptıktan sonra herkes ödevini yapabilsin diye bir derste serbest bırakırlardı. O derste çalışabildiğimiz kadar çalışıyorduk. Eve gittiğinizde karanlık oluyordu gaz yağı olmadığı için evde ders yapamıyorduk.
Ticarete başlamanız nasıl oldu?
1955 yılında ticarete başladım. Gümüşhane'nin Hacıemin Mahallesinde ilk dükkanımı açtım. 10 yıla yakın orada kaldım. 1964 yılında dükkanımı Gümüşhane'ye taşıdım. 1965 yılında Gümüşhane Esnaf ve Sanatkarlar odasını kurdum, o dönemlerde Esnaf Odaları yoktu. Bakkallar Birliği Derneği olarak kurdum. Derneğin sabit bir yeri yoktu boş bulduğumuz her yerde faaliyet gösteriyorduk. Kahvehaneciler Derneği ile Bakkallar Birliği Derneği ortak bir yer tutup kirayı ortak ödüyorlardı. Gümüşhane'de Odalar Birliği vardı Bayburt o dönemlerde Gümüşhane'ye bağlı olduğu için onların esnaf sayısı fazlaydı ve başkanlığı genelde Bayburtlular alırdı. 1971 den sonra Kooperatifin üyesi oldum. 4-5 yıl Kooperatif Başkanlığı yaptım. 1988 yılına kadar esnaf sanatkarlar odasında üyeydim. 1988 de hacca gittim ve o dönem odadan ayrıldım. 1972 de Bağkur çıktı. Bağkur'a üye kaydeden ilk kişi benim. O dönemde ücretsiz kayıt yaptık herkesi.
Dükkanınız ne üzerineydi?
Çok çeşit sattım. Züccaciye dükkanım vardı. Tuhafiyecilik yaptım. Marketim vardı. O dönemlerde de yine büyük marketler vardı. Esnafın birleşmesi adına 1977 yılında Esnaf Sanatkarlar tüketim Kooperatifini kurdum. 1980 yılına kadar kooperatif vardı.
Market açmak fikri nasıl oluştu sizde?
O zamanlar şartlar zor olduğu için bütün esnaf toplanıp ortak mal alırdı. O zaman daha çok samimiyet vardı. Buradan bir kişi mal getiremezdi o yüzden üç beş kişi toplanıp Trabzon'dan mal getirirdik. Öyle olunca kazancı da bölüşürdük. Karlı olmazdı.
Sattığımız ürünleri genellikle nereden temin ediyordunuz?
Daha çok Trabzon'dan alıyordum. Gümüşhaneli olduğumuz için Trabzon'da bize güvenilirdi. Veresiye verirlerdi. Gümüşhane esnafı dürüsttür. Nereye gitsek Gümüşhaneliyim dediğim zaman güveniyorlardı bize. Hatta bir gün İstanbul'a gittim mal alıyorum. İki katlı bir mağazaya girdim, dükkanın sahibi ile konuşuyorum:” buradan mal alsam verir misiniz?” dedim “nerelisin?” diye sordu. Gümüşhaneliyim dedim. Adımı sordu, söyledim. “İkinci kata çık.” dedi. Üst kattaki kişi “ne kadar mal alırsan al” dedi. Şaşırdım neden diye sordum. Dükkan sahibi arayıp istediğim her şeyi alabileceğimi söylemiş. Gümüşhane esnafına o kadar güvenirlerdi.
Dükkan açtığınız yerler nereler?
İlk 1955 yılında Hacı Emin de açtım daha sonra Gümüşhane'de Atatürk Caddesi'nde Dükkanım vardı 10 yıl orada kaldıktan sonra sebze işine başladım. Pazar yerinde dükkan açmıştım. Daha sonra Zafer Meydanı'na taşındım. Oralar yıkıldığı için dükkan alarak buraya taşındım.
Ticarete başladığınızda Gümüşhane'de ne kadar esnaf vardı?
Cumhuriyet Caddesi yoktu zaten karakoldan Ziraat Bankası'nın oraya kadar dükkanlar vardı. Bunların dışında esnaf yoktu.
Esnaflığın zor tarafları var mı?
Her çeşit esnaflık yaptım ben. Pazarcılık ve serbest ekonomi çıkınca esnafın işi zora düştü. Zaten nüfus az. Esnaflar pazarı kaldırmak istedi ama kaldıramadılar. Daha sonra büyük marketler geldi, her zaman güçlü olan zayıfı ezer. Büyük marketler toptan aldığı için iskonto alırlar. Bankalar düşük faizli kredi verir onlara ama küçük esnaf fazla ürün alamadığı için bu imkanları yoktur. Büyük şehirlerde şehir içindeki küçük esnafı etkilemesin diye büyük marketleri şehrin dışına koyarlardı. Büyük şehirlerde nüfusun fazla olmasından dolayı küçük esnaf çok fazla etkilenmez ama Gümüşhane gibi küçük yerlerde esnaf etkilenir.
Esnaf olmasaydınız yapmak istediğiniz başka bir meslek var mıydı?
O dönemlerde orta okulu bitirdikten sonra liseye başlayabilmek için sağlık raporu isterlerdi. Rapor alabilmek için Erzurum'a gidip para verip almak lazımdı. 1940’ lı yıllarda ekmek bile karne ile alınırdı.
Ne zaman emekli oldunuz, zamanınızı nasıl geçiriyorsunuz?
2009 yılında ben dükkanı işletmeyi bıraktım ama alışkın olduğum için kahvehanelerde duramıyorum. Evde de duramıyorum. Dükkana gelip burada oturuyorum, gelen giden eski dostlarımızla muhabbet ediyorum. Vakit namazlarına gidiyorum onun dışında dükkandayım.
Elif Öktem: Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
Selahattin Bulgur: Ben teşekkür ederim.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim