HAFTANIN KONUĞU:GÜMÜŞHANELİ İŞ ADAMI RECEP GÖK
Röportaj Tarihi : 1 7 Eylül 2020
Röportaj Yeri : Gümüşhane Olay
Gazetesi Ofisi
Röportaj : Hasan Pir, Rüveyda Usta,
Bekir Bulut, Uğur Bulut
OLAY: Recep Bey, Gümüşhane Olay Gazetesi’nin “haftanın konuğu” programına hoş geldiniz. Öncelikle sizi tanımak isteriz. Recep Gök kimdir?
RECEP GÖK: Öncelikle Böyle bir nazik ortama beni davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Sizinle beraber olmak benim için bir şereftir Hocam.
1967 yılında Gümüşhane merkez Gökdere Köyü’nde doğdum. İlkokulu köyümde, ortaokulu İstanbul’da, liseyi de Gümüşhane'de, Gümüşhane Lisesi’nde okudum. Ortaokul ve liseden sonra bir kaç yerde çalıştıktan sonra 1994 yılında Gümüşhane'de mütevazı bir şekilde ticari hayatımıza başladık. 1994 yılında, yani 26 yıl önce ben ticarete başladığımda yüzümde tüy yoktu. O zamanlar Gümüşhane’nin yaşı kemale ermiş büyük esnafları vardı. Geçen 26 yıl sonunda bakıyorum ki şu anda bizim önümüzde yaş olarak neredeyse kimse kalmamış. En ön safa biz geçmişiz. Zaman böyle bir şey, sizi bir anda alıp götürüyor. Bu süreçte 26 yıllık ticari hayatımızın yanı sıra bir de siyasi hayatımız oldu. Tabi siyasi çizgimizden vazgeçmedik, bu siyasi çizgi İçerisinde 2009-2014 yıllarında 5 yıl belediye meclis üyeliği yaptım. Evliyim, iki çocuk babasıyım, İki oğlum var. Köyümüzde baba evimiz var. Köyümüzle ilişkiyi koparmadık. Ailemizle, akrabamızla, eşimizle, dostumuzla irtibatımızı koparmadık.
OLAY: Önceleri Gümüşhanelilerin çok alışamadığı ama günümüzde artık alışılmış bir ticaret olan 2. el eşya alım satımı yapıyorsunuz. İkini el eşya alım satım işine başlayalı ne kadar oldu. Hangi yıl başlamıştınız?
RECEP GÖK: İkinci el ticareti yaptık. Bununla hep gurur duydum. Oğlum küçükken köyde birisi soruyor sen kimin oğlusun diye. O da Recep’in oğluyum diyor. Hangi Recep’in diye sorduklarında “ikinci el Recep” diyor. Belediye meclis üyeliği yaptığım dönemde de bani hep “ikinci elçi” olarak tanıtır ve konuşurlardı. Yani bundan gurur duyuyordum.
1994 yılında Gümüşhane gibi küçük ölçekli bir ilde ikinci el eşya alım satımına başlarken pek çok ilde bu ticaret bilinmiyordu ve yapılmıyordu. Sadece metropol şehirlerde vardı.
Bu iş 94 de nereden aklınıza geldi derseniz; Ankara, İstanbul’da gezerken gördük… spotcular, ikinci elçiler falan… Gümüşhane’de biz de bu işi yapalım dedik. o zaman Gümüşhane’de üniversite de yoktu. Karadeniz Teknik Üniversitesi zamanından bölümler vardı. Meslek yüksekokulları vardı. Böyle bir durumda Gümüşhane’de ikinci el ticaretine başladık. Allah’a şükür işimiz iyi gidiyor.
İnsanlarımız 1994 lü yıllarda ikinci el eşya alım satımına alışık değildi, utanıyordular satmaya da almaya da. Genelde akşam karanlık saatlerini tercih ediyorlardı. Akşam gelin eşyayı alın veya bir şey aldıkları zaman da akşam getirin bu eşyayı komşular görmesin diye söyleyen çok insan vardı. Ama şimdi zaman çok değişti. Aşırı şekilde değişti. Bugün biz, normal geçimli vatandaşları bırakın üst geçimli, durumu çok iyi olan vatandaşlara da, üst bürokratlara da ikinci el eşya veriyoruz.
OLAY: 26 yıldır bu alım satım işini yapıyorsunuz, sizin açınızdan alışmak kolay oldu mu? 26 yılın ilk günleri ile bugün arasında neler değişti sizin açınızdan.
Recep GÖK: Ticaret yaptık, çevremiz oldu Allaha şükür. İyi kötü incittiğimiz insanlar da oldu ama dostlarımız daha çok oldu. Hem para kazandık, hem de dost edindik. İnsanlar evlerindeki atık eşyaları bizim sayemizde belki değerlendirdi, biz de dost kazandık. İnsanlar 10 bin lira ile, 20 bin lira ile ev düzecekken 3-4 bin liraya ev düzdüler. Biz de onların duasını aldık. Belki bedduasını da aldıklarımız olmuştur ama duasını aldıklarımız daha çoğunluktadır.
OLAY: Bizim kültürümüzde genellikle başkasının kullandığı eşyayı almak, kullanmak olmamasına rağmen, nasıl oldu ise birden bir ikinci el kültürü oluştu. Arkasında yatan nedenler nelerdir? Ekonomik sıkıntılar mı veya İnsanların ekonomik yapılarındaki olumlu tablo mu? Yani nasıl olsa paramız var, yenisini alalım mantığı mı?
RECEP GÖK: Bizler, Müslüman Türkler olarak birbirimize ve kültürümüze çok bağlıyız. Ama, zamanla gelişen ve değişen hayat şartları kültürümüzü de geleneklerimizi de zorladı, zorluyor. Yani insanlar geleceğe umutla bakmak için, çoluğuna çocuğuna, kendine bir yatırım yapmak için bazen kültürleri bir yere bırakıp, geleneklerden vazgeçiyorlar. Neden çünkü insanlar çocuğunun geleceği için eve yatırım yapıyor, arabaya yatırım yapıyor, yapmak zorunda kalıyor. Bunlara yatırım yapınca da günlük kullanacağı ev eşyasında olsun, ihtiyaçlarda olsun kısıtlamaya gidiyor. Geleceğe yatırım yapması için bazı şeylerden feragat etmesi gerekiyor, bu feragat da en kolay eşyadan oluyor, giyim kuşamdan oluyor.
OLAY: Peki Gümüşhane'de ekonomik durumu iyi olduğu için elindeki eşyayı 2. ele verip de eşya yenileme mantığı mı daha önde, yoksa eldeki az parayla aile ve çocuk ekonomisini düşünme mantığı mı daha önde ?
RECEP GÖK: Gümüşhane biraz muhafazakâr ve tutumlu insanların diyarı... Zengin olup, koltuk alıp bir sene sonra değiştirme durumu Gümüşhane’de çok nadir, binde bir.
OLAY: Üniversite öğrencileri bu işin neresinde? Evlerde kalan pek çok öğrenci var. Herhalde ilk defa sizin kapınızı çalıyorlar.
RECEP GÖK: Gümüşhane gibi iller için üniversiteler tabiri caizse bacasız sanayidir. Bir öğrenciye bugün ki parayla bin lira geliyorsa o genç bunu bulunduğu ilde harcamak zorunda... Aslında devletimiz, Gümüşhane gibi küçük ölçekli illerde, bu illerin kalkınmasına katkı sunmak için üniversitelerin daha popüler bölümlerini buralarda açmalıdır... Çünkü Gümüşhane’nin başka gelir kaynağı yok, esnafın geçim kaynağı yok.. Ama üniversite bu işin tam ortasında diyelim, bizim esas müşteri potansiyelimiz de zaten öğrenci..
OLAY: Öğrenci haricinde çalışan kesim de ikinci el eşyaya ilgi gösteriyor mu?
RECEP GÖK: Tabii, az önceki sorunun birinde söyledim. İlk açtığımızda insanlar utanıyordu ama şu anda bürokratlardan bile çok müşterimiz var. Her kademe çalışanlar, memurlar tabiiki geliyor, bizden eşya alıyor, eşya satıyorlar. Bunlar artık günümüzde her kesim için gayet normal olan şeyler oldu.
OLAY: Gümüşhane’de 20 bin civarında üniversite öğrencimiz var, öğrencilerin yüzde kaçı ikinci el eşya alıcısı ya da satıcısıdır?
RECEP GÖK : Yüzde elli civarı diyebilirim. Öğrencilerin bir kısmı Gümüşhaneli ailelerin çocukları, evlerinde kalıyorlar. Bir kısmı yurtlarda, KYK’da kalıyor, bir kısmı ilçelerde kalıyor, hatta bu şöyle oluyor, ilk açıldığında yüzde elli oluyor ama daha sonra yüzde altmışa kadar yükseliyor. Öğrenci yurda giriyor, çevre edindikten sonra birilerinin yanına çıkmak istiyor. Orada ortak eşya oluyor, ama yatak, yorgan, çekyat almak gerekiyor. Yani, öğrencilerden yıl içinde de sürekli bir müşteri potansiyelimiz var.
OLAY: İkinci el fiyatlar cazip mi ?
RECEP GÖK: Bize göre çok cazip, ama metropol şehirden gelen insanlar bizdeki fiyatları biraz yüksek buluyorlar. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi büyük illerden gelenler, hem bizde çeşidi az buluyorlar, hem de fiyatları yüksek buluyorlar… Neden? Çünkü oralar metropol şehir, daha uygun fiyatlar olabiliyor.
OLAY: Size ikinci el eşya geldiğinde fiyatı nasıl belirliyorsunuz?
RECEP GÖK : Serbest piyasa şartları ikinci el için de geçerli. Bazı maldan yüzde on, ya da yüzde bir kar edersin, bazı maldan da zarar da edersin ama bazı maldan da yüzde yüz kar edersin. Ama, sonuçta alıcı – satıcı pazarlık ederek son fiyatı belirliyorlar. İkinci elinde kredi kartı ve taksit gibi cazip imkanları bulunuyor.
OLAY : İkinci elde antika eşya mantığı ile komşulara hava atılır mı ?
RECEP GÖK: O zaman hava atılır tabi, antika el eşya pek düşmüyor. Eskiden annem de anlatırdı, çok antikalar varmış satılmış. Şu anda pek antika eşya elimize düşmüyor.
OLAY: Yaptığınız iş bağlamında bugün Gümüşhane insanı 20 - 30 yıl öncesine göre ekonomik olarak daha zengin diyebilir miyiz ?
RECEP GÖK: Zenginlik var. Bunu anlamanın en kısa yolu giyim kuşam, araba ve ev alımları. Herkeste eskiye göre belirgin bir zenginlik var ama Türkiye’de veya dünyada veya Gümüşhane’de hâlâ insanlarda gelecek kaygısı var. Yetkililer ve Sayın Cumhurbaşkanımız her ne kadar 2023’ü hedef gösterse de insanlarda “her gelecek yıl giden yılı aratacak” diye bir kaygı var. Onun için de insanlar bir birikim içindeler. Yani beş kuruş kenarda kalsın, seneye ne olacağımız belli değil düşüncesi ile… Ama ekonomik açıdan insanlar biraz rahat gibi bence, yani ben çocukluğumu hatırlıyorum çocukluğumuz köyde geçiyordu daha fakirdik. Kara lastik giyerdik. Yamalı pantolon giydik. Şimdi bizim çocuklarımız giymiyor. Evde belki çocukların giymediği çok eşyası var.
OLAY: Günümüzde eşya tamiri azaldı, vatandaşın tercihi tamir değil, yenisini almak mı ?
RECEP GÖK: Evet, yenisini tercih ediyorlar. Tabi, bu ekonomik açıdan da kaynaklanıyor, artık eski ustalar da kalmadı.
OLAY: Bu eşya olayı düğünler açısından biraz sıkıntılı herhalde. Kız tarafı sıkıştırdığı için yeni evlilerden ev kurarken ikinci el eşya arayan oluyor mu?
RECEP GÖK: Eğer evlenecek çiftlere aileleri karışmıyorsa 2. El eşya ile evini kuran gençler var. Ama aileler karışıp, eşya olayını bir onur meselesi yapıyorlarsa o zaman sıfır eşya alınıyor. Ama bu sıfır eşya alımları bazen de dramatik bir şekilde sonlanıyor. İnsan üzülüyor. Yeni evlenmişler, 50-60 bin liraya ev dizmişler. Daha aldıkları koltukta doğru dürüst oturmadan boşanmaya karar veriyor ve bize geliyorlar. Bize geliyorlar diyorlar ki bunları alın. Eşyayı almaya gidiyorsun, ağlıyorlar, içiniz sızlıyor. Yılda 2 tane 3 tane de olsa bu olayları yaşıyoruz. Üzülerek söylüyorum on sene önce bu yoktu. Ticaret yaparken üzüldüğümüz noktalarda biri de işte bu. Ayrılan bir çifttin eşyasını almak çok üzücü bir olay. Gencecik insanlar, pırıl pırıl ama bir sebepten ayrılıyorlar, aile dağılıyor.
OLAY : Ticari hayatınızda yaşadığınız ilginç olaylardan bahseder misiniz?
RECEP GÖK: İş yerimize çalışmak üzere bir bayan arkadaş almıştık. Yıllar önceydi. Manüel telefon dönemlerinde sarı yapraklı telefon rehberlerinin olduğu dönemlerdi. Bu çalışanımız veresiyeleri takip etmek üzere müşterilerimizi arıyor telefonla. Elimizdeki veresiye listesinden isimleri bulup telefonla arıyor. Cep telefonu filan yoktu. Bir müşterimizin telefonunu bulup telefon açıyor. Telefona bir hanım çıkıyor. Hanıma “eşiniz buradan eşya aldı ödemesini yapmadı” diyor. Telefondaki bayan itiraz ediyor, olmaz diyor, eşinin eşya almadığını söylüyor. Telefonu açan çalışanımız da “evet, eşiniz bir bayanla gelip eşya aldı” diyor ve telefonu kapatıyor. Öğleden sonra o hanım beyi ile birlikte dükkâna geliyor. Gelen kişiyi tanıyorum. “bizim borcumuz varmış buraya” diyor. Tabi adamı ben tanıyorum şahsi olarak Gümüşhane’nin yüzde 80 tanıyorsunuz. Yok dedim. Sizin bize borcunuz yok… Telefon açmışlar dedi. Bende hemen jeton düştü. Meğer isim benzerliğinden yanlış kişiyi aramışız. Neyse düzelttik, ama adam diyor ki biz iki saat içerisinde boşanma seviyesine geldik. Meğer, vatandaşın eşi, “beyinin bir başka kadınla ilişiği olduğunu ve bu kadın için beyinin eşya alıp ev kurduğunu” zannedip krizler geçirmeye başlamış. Yenge hanımdan özür diledik. Durumun yanlış anlaşılma olduğunu söyledim. Bir yuvayı neredeyse yanlışlıkla yıkacaktık.
OLAY: Bu anlattığınız ibretlik olaydan sonra ev kuracak, evlenecek gençlerimize ne tavsiye edersiniz?
RECEP GÖK: “İki gönül bir olunca samanlık seyran olur” diye bir atasözümüz vardır. Eşya çok önemli değil, yenide olur, eski de olur. Ama, insanların gönlü hoş olmalı. Gençlerimiz örf ve annelerimizi çiğnememeli. Ailelerine, vatana, millete bağlı olsunlar, ahlaklı olsunlar, bu topluma ahlaklı nesiller yetiştirsinler.
OLAY : Gümüşhane’nin de Türkiye’nin de en eski ikinci el eşya satıcıları arasındasınız. Bu işi yaptığından dolayı hiç pişmanlık duydunuz mu ?
RECEP GÖK: Mesleğimi severek yapıyoruz. Hiçbir pişman olmadık, mesleğimizi severek yaptık. Bu meslekten geçimimizi sağladık, çoluğumuzun çoğumuzun rızkını sağladık. 26 yıldır Allah’a şükür ekmek yiyoruz. Bu işten başka bir gelirimiz yoktu, ticaretimizi yaptık geçimimizi sağladık. Bizden sonra Gümüşhane’de 4 kişi daha 2. El mağazası açtı. sonra 2 arkadaş kapattı 2 arkadaş daha devam ediyor toplam 3 kişiyiz.
OLAY: Sayın Recep Bey, sohbetiniz için, sorularımıza verdiğini cevaplar için teşekkür ediyoruz.
RECEP GÖK: Ben de sizlere, Gümüşhane Olay Gazetesi camiasına teşekkür ediyorum.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim