ULAŞ ÖZDEMİR
Ulaş Özdemir kimdir? Kendinizden bahseder misiniz?
1976 Yılında Gümüşhane’de doğdum. Öğrenimimi Torul’ da tamamladım. Daha sonra 1993 yılında Milliyet Gazetesi’nin Torul muhabiri olarak gazeteciliğe başladım. 1997 yılında Trabzon’da Milliyet’ in bürosuna geldim. 1999 yılında Doğan Haber Ajansı’nda göreve başladım. Altı sene Trabzon’ da bir yerel televizyonun genel müdürlüğünü yaptım. 2009 yılında Sabah Gazetesi, Atv ve A Haberin Trabzon Bölge Temsilciliği’ne başladım. 1 Mart 2016 tarihi itibariyle de Trabzonspor Genel Müdür Yardımcılığı görevine başladım ve devam ediyorum. 2001 yılında evlendim. İki erkek çocuğum var.
Uzun yıllar gazetecilik yaptınız. Şu anda Trabzonspor gibi büyük bir kulüpte yöneticilik yapıyorsunuz. Bu iş değişimi nasıl oldu?
Çok zor bir karardı benim için. Bu kararı verme aşamasında birçok kişiyle istişare ettim. Öncelikle babamla, annemle, abimle, kız kardeşimle ve eşimle. Burayla alakalı fikrim yüzde elli elliydi. Çünkü benim buraya gelişimle birlikte birçok tartışmanın beraberinde geleceğini biliyordum. Yıpranacağımı ve yıpratılacağımı da biliyordum. Çünkü Trabzonspor gerçekten büyük bir kulüp herkes Trabzonspor’ da olmak istiyor. Benim Trabzonspor’da olmak gibi bir hayalim yoktu. Çünkü ben gazeteciyim ve gazeteci olduğunuz zaman yazacaksınız, konuşacaksınız ama buraya geldiğiniz zaman susacaksınız ve yazamayacaksınız. Kendi kendime “bunu başarabilir miyim?” dedim. İşin maddi yönünü düşünmedim daha çok manevi yönüne baktım ve sağ olsun sayın başkan ve sayın yönetim kurulu bu yönde bir tercih yaptılar, ben de tamam dedim. Ve tamamen düşündüğüm gibi oldu. Birçok kesim tarafından bu durum beğenilse de bazı kesimler tarafından tartışmaların odağına oturtuldu. Bunlara cevap vermedim. Sonuçta sizin hakkınızda konuşanlara kendinizi izah etmeye çalıştığınızda iş yapamazsınız ve yaşayamazsınız. Bunlara gerek yok. Gazetecilik hayatımda da aynı yolu izledim. Büyük bir kesim tarafında tebrik aldım bunlar da beni ayrıca mutlu etti, güçlendirdi.
Bir şehir takımı olmasına rağmen Trabzonspor’un Türkiye’yi aşarak Dünya genelinde taraftar bulmasını neye bağlıyorsunuz?
Trabzonspor kulübüne sadece Türkiye olarak bakmayın. Tanzanya’da, Mozambik’ te, Tayland’ da, Papua Yeni Gine’de neresi derseniz deyin Trabzonspor kulübü oraya kadar uzanan bir spor kulübüdür. Niye böyle devasa bir kulüp ve niye bu kadar çok taraftarı olan bir yapıya sahip? Çünkü Trabzonspor bir şehir takımı ve Trabzonspor İstanbul’un o üç büyük takımının peşinden gitsin diye kurulmadı. Trabzonspor Anadolu’nun bir ağabeyi olarak futbolda bir ahlak ve adaletin simgesi olarak bir alın terinin sembolü olarak doğdu. Trabzonspor 1.Sırada Trabzonlunun 2. Sırada Trabzonlu olmayıp ta Trabzonsporlu olanların büyük bir sevdası. Bazen eşinden, bazen çocuğundan bile daha çok sevdiği, sahiplendiği bir ağaç. Bir çınar ağacı düşünün onun gövdesine sarılmış ve onunla beraber yaşıyor. Gazetecilikte yazdığınız bir habere ya muhatabı ya da o muhatabının akrabaları o habere tepki gösteriyor ve toplasan bu kişiler 20 - 30 kişidir ama burada yapacağınız en ufak bir hata 15 - 20 milyonluk bir camiadan tepki görebilir. O yüzden burada sorunluluk yükü büyük. Bu yükü herkes kaldıramaz. O yüzden çok dikkatli ve sağduyulu yürütmeniz gerekiyor. Atacağınız her adımın yapacağınız her işin alt yapısının olması lazım. Yaptığınız bir iş kamuoyuna duyurulduğu zaman yüzde yetmiş, yüzde seksen kabul görmesi lazım. Trabzonluların genel karakteristik özelliğidir bu; çok kolay memnun edemezsiniz ama müthiş derecede de merhametli insanlardır. Sabır konusunda hiçbir Trabzonluya bir şey söyleyemezsiniz. Sabır diye bir kelime literatürümüzde yoktur. Trabzonspor Kulübü son zamanlarda endüstriyel futbola teslim olsa da ahlaktan, adaletten, alın terinden asla vazgeçmedi. El üstünde tutulan bir kulüpte görev yapmak çok zordur. Zorluğu iş anlamında değil, biz bu insanları göz önüne alarak çalışıyoruz. 30 milyonluk bir camiada 30 milyon göz size bakıyor. Trabzon’un her aldığı nefes Trabzonspor’la başlar Trabzonspor’la biter.
Yeni görevinizde de basından çok uzaklaşmadınız. Basından sorumlu genel müdür yardımcısı oldunuz. Trabzonspor’un basın yayın organları nelerdir? Bu konuda farklı ne gibi çalışmalarınız olacak?
Trabzonspor’un bir televizyonu, bir radyosu yok. Aylık çıkan bir dergisi, resmi internet sitesi var. Sosyal medya hesapları var. Tüm bunların yönetimini yapıyoruz. Şu anda normal bir televizyon kurmak tamamen zarar, prestij için baktığımızda tamam ama mali açıdan baktığımızda kar getiren bir şey değil. Büyük kulüpler için söylüyorum bunu Beşiktaş'ın var, Galatasaray'ın var, Fenerbahçe'nin var ama zarar ediyorlar, onların da bütün finansal bilgileri bizde var. Peki biz ne yapalım dedik. Belli bir süre sonra televizyon dünyası cep telefonlarına, tabletlere ve bilgisayar ortamlarına taşınacak ve işte Barcelona, Real Madrid, Chelsea, Manchester United, Manchester City gibi kulüpleri incelediğimizde onların YouTube üzerinden bir kanal oluşturduklarını gördük ve biz de hemen bunun altyapısını oluşturduk. Şu anda Trabzonspor'un bütün görüntülü aktivasyonlarını YouTube' daki kanal üzerinden planlayıp verme kararı aldık. Bunu yakın bir zamanda gerçekleştiriyoruz, Trabzonspor'un bütün idmanlarını buradan canlı olarak verebileceğiz. Trabzonsporlu futbolcuların bizim için özel yapacağı röportajları oradan canlı olarak verebileceğiz. Kamp programlarını, deplasman maçlarını, maçlara gidişleri gelişleri, maç sonundaki mutluluk tablolarını anında verebileceğiz. Hocamızın ya da başkanımızın konuşmalarını anında canlı olarak verebileceğiz. Mobil taraftar uygulamasıyla takımının her türlü etkinliğini takip edebilecek aynı zamanda da maça gittiğinde bu uygulama sayesinde oturacağı koltuğu belirleyebilecek. Trabzonspor Dergisi'ni de dijitale taşıyacağız ve internet üzerinden takip edilebilecek.
Gümüşhane’ de Trabzonspor Taraftar Derneği var mı?
Gümüşhane'de Trabzonspor Taraftar Derneği vardı ama kapatılmıştı. Ancak Torul'da bir taraftar derneği var zannediyorum. Gümüşhane'de Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı olanlar var ama yüzde yetmişi Trabzonsporlu. Üniversite açıldı, dışarıdan çok sayıda öğrenci geldi bunların dışında Gümüşhane'nin yerlisi genelde Trabzonsporlu. Trabzonspor bir şehir takımı olmasına rağmen pek çok taraftara sahiptir. Bunun nedenini öğrenmek için sosyolojik bir araştırma yapılması gerekir. Ben bu araştırmanın sonucunu merak ediyorum. Bizde bu konuda bir çalışma yapmak istiyoruz. Bu çalışma sonunda insanların anlatacağı şeylerle Trabzonspor'u itibar yönetimi ve vizyonel anlamda geliştirip, değiştirip farklı bir noktaya taşıyabiliriz. Trabzonspor maçları olduğunda Torul'da sokakta insan göremezsiniz. Çünkü niye Torul, Trabzon'a daha yakın kültürler birbirine yakındır. Bu kültür benzerliğinden dolayı Torul ve Gümüşhane'de binlerce Trabzonspor taraftarı var. Bir de Trabzonspor'un şampiyonluğu yaşadığı dönemlerdeki gençler Trabzonsporlu oldu ve evlendiler çocukları da Trabzonsporlu oldu. Bizim için önemli olan bu sevgiyi geleceğe taşımaktır. Trabzonspor son zamanlarda zor durumlar yaşıyor ama taraftar sayısında biraz azalma olmuyor aksine sayısı giderek artıyor. Bunun da sosyolojik olarak araştırılması gerekir.
Gümüşhanespor Süper Toto ikinci lig play off yarı final maçında Keçiören sporu 3-1 mağlup etti ve finale yükseldi. Bir Gümüşhaneli ve Trabzonspor gibi büyük bir kulüp yöneticisi olarak Gümüşhanespor' un bu başarısını değerlendirir misiniz?
Gümüşhanespor bence çok iyi sahiplenilmedi. Gümüşhane'de çok iyi futbolcular vardı. Gümüşhane çok büyük bir kent değil buna rağmen bir takımının olması ve o takımının da başarılı olmasıyla birlikte alttan gelecek olan gençlerin “bir gün ben Gümüşhanespor' da top oynamak istiyorum” ideali ile çalışması lazım. Trabzonspor'un alt yapısı ve amatör takımlarındaki gençlerin de ideali bir gün Trabzonspor'da oynamaktır. Gümüşhane'deki gençlerin üniversite okuyup gitmekten başka yapabilecekleri çok fazla bir şeyleri yok. Çalışabilecekleri çok fazla mecra yok ama o gençler içerisinde hakikaten futbola yatkın olanlar seçilip güzelce çalıştırılıp, futbola kazandırılması gerekir. Gümüşhane'nin PTT birinci lige çıkması çok önemliydi. Dışarıda yaşayan Gümüşhaneliler için de çok önemliydi. Çünkü Gümüşhanespor' un maçlarını televizyondan izleyebilecektik. Böyle bir şey olduğu zaman kentinde valisinden, belediye başkanından, işadamlarından, esnafından taraftarına varıncaya kadar herkesin kenetlenmesi lazım. Gümüşhanespor' a sahip çıkacaklardır. Torul Gençlerbirliği voleybol birinci ligde mücadele ettiğinde Fenerbahçe, Galatasaray Torul’ da ki salona gelip maç
oynadılar. Küçücük bir kasaba ama çok büyük bir takımı vardı. Gümüşhanespor neden Süper Lig'de olmasın? Trabzonspor'un yapması gereken tüm bölge takımlarına maddi ve manevi destek vermektir. Biz bu anlamda elimizden geldiği kadar destek vermeye çalışıyoruz. Bu geçmişte çok iyi yapılamadı ama önümüzde yeni bir dönem var ve yeni dönemde sadece Trabzonspor olarak bakmıyoruz. Bütün bölge olarak ayağı kalkmalıyız. Gümüşhane'deki takım ne kadar güçlü olursa Trabzonspor'a o kadar güç verir. Bunu unutmamak gerekir. Bütün Gümüşhaneli dostlarımdan istediğim şudur: Trabzonspor çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor, bu sıkıntılı süreçten geçerken oradaki bütün taraftarlarımızın da takımına sahip çıkmasını istiyoruz. Biz seyirci istemiyoruz, biz taraftar istiyoruz. Taraftar, kulübünü iyi günde de kötü günde de sahiplenir. Burada başkanımızdan yönetim Kurulu üyelerine, idari personelden teknik heyetine, futbolculara varıncaya kadar herkes yeni döneme iyi bir hazırlık yapıyor. İnşallah en zor günlerden sıyrılıp güzel günler yaşarız.
Elif ÖKTEM: Teşekkür ederiz.
Ulaş ÖZDEMİR: Ben teşekkür ederim
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim