MUHİTTİN NALBANTOĞLU
-Muhittin Nalbantoğlu kimdir? Kendinizden bahseder misiniz?
-1935 yılında Gümüşhane ilinin Merkez ilçesi Sorda (Bağlarbaşı) Mahallesi'nde dünyaya geldim. Aslında Sordalıyım. 4-5 yaşlarındayken Trabzon’ un Akçaabat ilçesine taşındık. Daha sonra İstanbul'a göç ettik. İstanbul'da Pertevniyal Lisesi'nde okudum. Kitapçılık yaptım. Uğur Kitabevi'ni ve Muhit Yayınları'nı kurdum. Remzi Yayınevi'nde ve Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı'nda çalıştım. Hâl tercümelerini, tarih yazılarını, çocuk romanlarını ve millî piyesleri derledim. Türkiye, Tercüman gazetelerinde yazdım. Yeniçağ Gazetesi’ nde yazmaya devam ediyorum.
-Çok küçük yaşta ayrıldınız Gümüşhane den. Sorda’ da yaşayan akrabalarınız var mı? En son ne zaman Gümüşhane’ ye geldiniz?
- Gümüşhane'de yaşayan akrabalarım var. Babam Gümüşhane'den taşınırken konakları akrabalarına bırakmış ve gitmiş. Sorda’ da dayımın çocukları ve babamın akrabaları var. Gümüşhane ye çok uzun zaman oldu gitmeyeli. En son birkaç yıl önce Trabzon’ da bir seminere konuşmacı olarak katıldım.
-Kitaplara ve kitapçılığa olan merakınızla tanınıyorsunuz. Kütüphanenizde ne kadar kitap var ve size ait eserler nelerdir?
-Kendi kütüphanemde 150 binin üzerinde kitap mevcut. Hepsi de seçme eserlerdir. Kütüphanelerde çok fazla kitabım var. Yayına hazırladığım 294 tane çocuk kitabım var. Daha sonra büyükler için kitaplar yazdım fakat ne yazık ki büyükler kitap okumuyor.
Diğer kitaplarım: İstiklâl Marşımızın Tarihi (1970), Kurtuluş Savaşının Kahraman Çocukları (1973), Nazi Avı, Alparslan Türkeş ile Tarihi Aydınlatan Sohbetler, Kurtuluş Savaşı Ramazanları ve Millî Tarihimizde Ramazan Kültürü, Rus Yarbayının Ağzından Türklere Karşı Ermeni Vahşeti, Türk Deniz Akıncıları, Viyana Kapılarında.
-Tanıdığınız Gümüşhaneli edebiyatçılar var mı?
-Gümüşhane den pek çok şair ve yazar çıkmış. Vasfi Mahir Kocatürk var. Kendisi de şair, kardeşleri de şairdir. Bir aileden bir edebiyatçı çıktığı zaman diğerleri de edebiyatçı oluyor zaten. Vasfi Mahir Kocatürk’ün edebiyat yaşamı, 1926 yılından itibaren dergilerde yayımlanan şiirleriyle başladı. 1928 yılında Yedi Meşaleciler' e katıldı ve bazı şiirleri Yedi Meşale adlı ortak kitapta yayımlandı. Vasfi Mahir Kocatürk 1961 yılında öldü. Gümüşhaneliler Vasfi Mahir Kocatürk’ e sahip çıkmadılar.
Nihal Atsız var. Nihal Atsız bana bir kitabını imzalamıştı. Çok sık görüşürdüm kendisiyle, beni çok severdi. O zamanlar Süleymaniye Kütüphanesi’nde çalışırdı. Kütüphane bize yakındı, oradan çıkınca benim dükkana gelirdi. Nihal Atsız’ ın kitaplarını bastım. Her insan kendi şehrine ait yazar ve şairlerini tanımalıdır. Bu konuda Gümüşhane’ nin eksiği var. Kendi yazarlarını tanımıyor, okumuyor, onlara sahip çıkmıyorlar.
-Sizce Türkiye'deki bir gencin okuması gereken temel 5 kitap nelerdir?
-Birincisi Falih Rıfkı Atay’ ın Atatürk dönemini en iyi anlatan kitabı Çankaya kitabı , ikincisi Halide Edip Adıvar'ın Türk'ün Ateşle İmtihanı kitabı, üçüncüsü Ahmet Hamdi Tanpınar'ın her zaman okunabilen Beş Şehir kitabı, dördüncüsü Falih Rıfkı Atay’ ın Zeytindağı kitabı ve beşincisi de Mehmet Cemal Kuntay’ ın Mehmet Akif Ersoy’un hayatını anlattığı kitabı Mehmet Akif’ tir.
-Sizce yeni nesil kitap okuyor mu?
-Bazı semtlerde kitap okuyanlar çok fazla, metroda bile kitap okunuyor. Küçükyalı tarafında bir arkadaşım var, sık sık giderim yanına. Orada gençlerin hepsi metroda kitap okuyorlar. kültürlü insanlar olduğu belli. Üsküdar'da en zengin kitapçılar, sahaflar orada olmasına rağmen kitap okuyan azdır.
-Osmanlı tarihini en iyi anlatan kitap hangisidir?
-Osmanlı tarihi üzerine çok sayıda kitap yazıldı. Yılmaz Bey’in (Öztuna) Osmanlı Tarihini anlattığı kitapları vardır. Osmanlı Türk tarihini anlatan en iyi kitap onlardır bence.
-Yayıncılık yaptığınız dönemde kitaplarını bastığını ünlüler var mı?
-Çok fazla var. Nihal Atsın’ ın da kitaplarını bastım. Hatta önemli projelerde bana danışırlardı. Eski maarif başkanı şimdiki meclis başkanı bir gün beni çağırdı. Çemberlitaş’ ta Birlik Vakfı vardır. Oraya yayıncı olarak gittim. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da oradalar. “Neden seni çağırdım, biliyor musunuz.” diye sordu bana. Ben bir kitap okuma seferberliği yapmak istiyorum dedi. Konuştuk. O toplantıdan sonra “Okunacak Kitaplar ve Okuma Sanatı” diye bir kitap hazırladım. 160 sayfalık bir kitaptı. Ama bu seferberlik istenildiği sonucu vermedi. Büyükler kitap okumuyor, küçükler nasıl okusun. Kitap okutabilmek için diktatör olunması lazım. Başka türlü okutamazsınız.
-Elif ÖKTEM: Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
-Muhittin Nalbantoğlu: Ben teşekkür ederim.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim