AVNİ PALA

Avni Pala kimdir? Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

1975 yılında Gümüşhane‘ nin Köse ilçesi Kabaktepe köyünde doğdum. Babamın 1976 yılında İstanbul'a göç etmesi sebebiyle İstanbul'a yerleştik. Babam önce Fatih semtinde kalmış sonra Şirinevler semtine taşınmış. Burada genellikle inşaat işi yapmış. Genelde Gümüşhanelilerin burada yaptığı iş inşaat işidir. İlkokul, ortaokul ve liseyi burada okudum daha sonra minibüsçülük ve taksicilik yaptım. Sonra ise inşaat işleri ile uğraştım. Babam müteahhitlik yapıyordu ve bizi de yanında çalıştırırdı.

Motosiklete olan ilginiz ne zaman nasıl başladı?

Çocukluktan başladı. 10 - 15 sene önce kendi motorumu aldım. Motor binerken alıp satmaya başladım. Sonra bir racing motor aldım ve racing motoru caddelerde kullanamayacağımı öğrendim. Arkadaşlarım yarışlara gidiyordu ve ben de katılmaya karar verdim. Tehlikeli olduğu için çoğu kişi beni engellemeye çalıştı. Ancak ben caddede daha tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Pistte en azından tulum ve kask giyiyoruz.  Bir de bu işlerin resmi boyutu var. Caddede kullandığınız zaman trafik polisinden kaçıyorsunuz, radardan kaçıyorsunuz, plaka takmıyorsunuz ve hiçbir şeyiniz yasal değil ayrıca da hem kendi canınız hem başkalarının canı tehlikede. O yüzden piste girmeye karar verdim. Antrenmanlarla başladım. İlk yıl çok iyi gitti. 2009 yılında yeni başlayanların grubu olan C grubunda başladım ki ilk yarışta “Körfez yarışında” birinci oldum. Ama damalı bayrağı kaçırdıkları için ikinci saydılar. On beşinci turda bayrağı sallamaları gerekirken on yedinci turda salladılar. Sonradan federasyon değişti ve bir şeyler yapmaya başladı. Lastik dağıtmaya başladı, elbiseler, tulumlar, eldivenler verdiler. Yurt dışına götürmeye başladılar. Üniversitedeyken yurtdışı yarışlarına gidiyordum zaten. Önceki federasyon bize destek olmasa da biz kendi imkânlarımızla gidiyorduk. Ancak federasyonun İstanbul Park’ la arasında sorun olunca artık İstanbul Park'ta yarışı yapılmamaya başlandı.  Sosyal medya üzerinden bu konu için federasyona çok fazla tepki verildi. Bu konuda Kenan Sofuoğlu'nun bir çabası var. Düzce'de bir pist yaptırıyor. Kendisinin zaten bir süpermoto pisti var. Onun dışında daha büyük motor yarışları için Düzce'de bir pist yaptırıyor. Yılın sonunda yetişebileceğini ve yetişirse bir yarış olabileceğini söylüyor. Şu anda Türkiye'de başka da yarış pisti yok.

Motosiklet merakınızın çocukluk yaşlarında başladığını söylediniz. Bunu tetikleyen nedenler nelerdir?

İstanbul büyük bir şehir ve trafik sorunu var. Burada her yerden, her yöreden insan var. Binaların içerisinde veya sokak aralarında oynuyorsunuz. Babanız çalışıyor, çocuksunuz, ne yapacaksınız, mahallede oynayacaksanız. Oynadığım çocuklar arasında bizden başka Gümüşhaneli çok azdı. O yüzden ortamdan uzaklaşmak için motosiklete bindim. Motosiklete binip bu semtten uzaklaştığım zaman kendimi rahat hissettim.  Motorun faydalarının olduğunu düşünüyorum. Yakıtı az ve trafiğe takılmıyorsun. İstediğiniz gibi geziyorsunuz. Kullandıkça biraz da hızlanmaya başladım. Zamanla bu benim için bir tutku oldu.

Motosiklet yarışlarına katılmanın dışında burada motosiklet satışları da yapıyorsunuz. Müşterileriniz sizden motosiklet hakkında özel eğitim almak istiyor mu?

Tabi ki isteyenler oluyor. Daha çok yarışlara girmek isteyenler gelip danışıyorlar ve” yarış eğitimi veriyor musunuz, birlikte gider miyiz” diye soruyorlar. Yarışlara genellikle yalnız gittiğim için gelmek isteyen herkesi götürmeye çalışıyorum. Bu alanda eğitmenlik de yapıyorum. Yarışa gitmek isteyen insan zaten motor kullanmayı biliyor ancak benimle gelirse boş antrenmanlarda çizgimi takip ederek kendini geliştirebiliyor.

Yaptığınız spor tehlikeli. Kaza geçirdiğiniz oldu mu ve ailenizin yaptığınız spora bakış açısı nasıl?

2009 yılında büyük bir kazam var. Kaburgalarımı ve köprücük kemiğimi kırdım. Onun dışında İstanbul Park'ta kazam var. Kazalardan sonra bırakırsın artık dediler. Bırakmam için beni zorladılar. Benimki de bir tutku olduğu için bırakamadım. Özellikle o yıl çok fazla emek harcamıştım. Motosiklet yapmıştım ve çok masrafım olmuştu ve o kazadan bir ay sonra çok önemli bir yarışım vardı. Kaçıp yarışa gittim ve birinci oldum.  

Yurt dışında hangi yarışlara katıldınız?

Yurt dışında genelde balkan şampiyonalarına katıldım. Bulgaristan’da bir pist var, Yunanistan’da güzel bir pist var, Sırbistan var, önümüzdeki ay Romanya pisti var. Romanya pisti kötüydü oraya gitmiyorduk ama bu sefer inşallah gideceğiz.

Motosikletle ilgilenen gençlere neler söylemek istersiniz?

Motosiklet baştan söyleyeyim tehlikeli. Hakikaten 2 teker üzerine gidiyoruz. Aslında motosikletler tehlikeli değil, araçlar tehlikeli değil, insanlar tehlikeli. Arabaya da binseniz insanlar tehlikeli, motosiklete de binseniz insanlar tehlikeli. Çünkü aracı kumanda eden insandır. Bu yüzden insanların kendilerine dikkat etmelerini istiyorum. Kendilerine de eğitim alarak dikkat edecekler. Elbisesiz ve kasksız binmeyecekler. Korumalı binecekler. Araç kullanmayı trafiğe kapalı alanlarda öğrenecekler.

Çocuklarınız var. Onların motosikletlere ilgileri var mı? Siz nasıl bakıyorsunuz bu duruma?

Hevesleri var tabi. 17 yaşında bir oğlum var. Onun biraz merakı var. Yarışmak istiyor. Ben de yarışmasını istiyorum. Bu sene antrenmanlara götürmeye başladım. Sonrasında lisans çıkartıp, yarışlara girmesini sağlayacağım.

Peki İstanbul’da yaşıyor olmak Gümüşhane ile bağlarınızı kopardı mı?

Koparmadı. Her sene Gümüşhane ‘ ye gidip geliyorum.  Köse ilçesi, Kabaktepe köyünde ev yaptırdım. Babam da devamlı gidip geliyor. Yazı orada geçirip sonra İstanbul’ a dönüyor.

Bu spora merak saran insanlar nerden başlamalı? Yarışlara nasıl hazırlanmalı ve nasıl bir yol izlemeli?

İlk etapta yarış eğitimini almalı. Türkiye’de eğitim veren kimse yok. Daha önce yarışmış insanlarla irtibata geçerek, o insanlarla piste giderek ve antrenmanlara katılarak bu işi öğrenebilirler. Ancak şunu unutmamalılar bu iş maddiyatla çok ilgilidir. Maddiyat yoksa bu iş yürümüyor. Bir yarışa gidip gelmenin bedeli en az 2000 lira. Normal bir yarışçı için ise 5000 lira. Sadece bir takım lastik bugün 1500 lira. O da en ucuzu. Bir yarışta 2 takım lastik gidiyor. Tek de gidilmiyor. Konaklama, yol masrafı, mekanikçiniz, teknikeriniz derken baya yüksek rakamlar çıkabiliyor. İnsanların bu işe başlarken maliyetli bir iş olduğunu bilmeleri gerekiyor. Türkiye’de Motoron Dergisi var. O derginin sahibi Özden arkadaşımızdır. İngiltere’de kurulmuş bir eğitim okulunun hocalarını zaman zaman İstanbul’a getiriyor. Ona gelip katılabilirler. 20 senedir motor kullanan arkadaşlarımız bu eğitime katıldı ve biz hiçbir şey bilmiyormuşuz dedi. Bu eğitimlere mutlaka katılsınlar.

Bu alanda milli sporcusunuz. Sizi maddi olarak destekleyen sponsorlarınız var mı?

Sponsorum yok ve olmadığı için fazla bir iddiamız yok. Sponsor olunca yarışlar bizim için daha farklı oluyor. Mesela daha önceden hazırlanma imkanı buluyoruz. Yeni lastik takma şansımız oluyor. Yeni lastik taktığımız zaman daha iyi süreler geliyor. Daha iyi süre gelince başarı geliyor. Türkiye’yi daha iyi yerlerde de temsil edebiliyoruz. Sponsorumuz olursa önce Türkiye’yi sonra Gümüşhane’yi daha iyi temsil etmiş olacağız. Ama sponsor olmayınca çıkma lastiklerle yarışıyoruz. Düşme ve kaza tehlikeleri atlatıyoruz. Rakiplerimiz 2 takım sıfır lastik takıyor biz ise bir takım bile kullanamıyoruz. Her şeyi cebimizden karşılıyoruz. Federasyon destek vermiyor. Sadece yurtdışı yarışlarında götürme ve getirme masraflarını karşılıyor. Türkiye yarışlarında herhangi bir desteği olmuyor. O yüzden sponsor istiyoruz. 

Gümüşhane’den size geliyorlar mı “biz de motor yarışlarına katılmak istiyoruz” veya “motosiklet almak istiyoruz” diye?

29 numara ile yarıştığım için, Gümüşhaneliler gelip soruyorlar. Gümüşhaneli olduğumu bilmiyorlar. Yarışlara yeni katılmaya başlayan Gümüşhaneli bir arkadaşımız var. Onun da tesadüf soyadı Pala. Ama akraba değiliz. O bazen diyor numarayı ne zaman bırakacaksın diye.

Gümüşhane’de motosiklet kullanmayı denediniz mi?

Gümüşhane özellikle motorcross için çok uygun bir arazi yapısına sahip. Motorcross Pistler yapılsa Gümüşhane’de yarış düzenlenebilir. Güzel de olur, güzel bir parkur da yapılabilir. Basit aslında. Engebeler yapılacak arazi şartlarına göre, enduro da yapılabilir. Bu, Gümüşhane’nin doğal güzelliklerinin tanıtımı için çok iyi bir fırsat olurdu. Ben zaten her sene Gümüşhane’ye motosiklet götürüyorum. Özel lastik takıp dağ taş geziyorum.

-Elif Öktem: Teşekkür ederim.

- Avni Pala: Ben teşekkür ederim.