“YOL YEŞİLKEN VAZGEÇİN”

Oral, yaptığı açıklamada, yolun bir ihtiyaç, gelinen çağda medeniyet göstergesi olduğunu, ancak yapılan yeni yollar ile birçok bitki ve hayvan türünün yaşam alanı yok ediliyorsa bir yerlerde eksikliğin olduğunu belirtti.

Oral, Samsun’dan Hopa’ya kadar Karadeniz yaylarını yüksek rakımdan denize paralel bir şekilde birbirine bağlayacak olan ‘Yeşil Yol Projesi’nin, yüksek dağ ekosistemlerinin yer aldığı güzergahtan geçecek olmasının, nadir ve tehlike altında olan türlerin yaşam alanlarının tahrip olmasına neden olacağını ifade etti.

Gümüşhane'nin de bir çok yaylasından geçmesi planlanan ‘Yeşil Yol Projesi’nin uygulanması halinde yaylalarda büyük bir tahribata neden olacağını vurgulayan Oral, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Hala tam manası ile bitki envanteri çıkmayan ilimizde bir çok bilimsel çalışmada endemik türlerin varlığından bahsedilmektedir.  Planlanan yol toplamda 2 bin 600 kilometre uzunluğunda ve 8 metre genişliğindedir. Doğu Karadeniz’de ve ilimizde yayla yollarımız dik yamaçlardan oluşmaktadır. Dolayısı ile 8 metrelik yol genişliği elde etmek için ciddi derecede kazı ve dolgu yapılacaktır. Oluşacak tahribat hem endemik türlerin yok olmasına hem de milyonlarca yılda oluşan ve bakir olan topografik yapının bozulmasına neden olacaktır. En önemlisi de yapılacak kazı çalışmalarında meydana gelecek titreşimler yaylalarımızın canı olan su kaynaklarının yön değiştirmesine ve daha alt kotlardan akmasına neden olacaktır. Bugün ihtimal gibi görünen bu durumlar projenin gerçekleşmesi durumunda geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açacaktır.”

Kültürel yapının bozulması

“Yaylalarımızın düzenine bakıldığında yapılması planlanan projenin gerçekleşmesi durumunda yaylalarımızın kültürel yapısının da bozulacağı söz konusudur. Elbette yayla turizmi ve eko turizm önemli bir değerdir. Ama yaylaları tahrip etmek turizme destek olmak değil aksine yayla turizmini yok etmek anlamına gelmektedir.  Sonuçta tüm yaylalarımızın mevcutta yolu vardır. Yayla turizmi için gelen insanlar yol görmek için değil doğal güzellikleri görmek için gelmektedir.”

TEMA yargıya taşıdı

“TEMA Vakfı, Yeşil Yol Projesi’ne yönelik çalışmalarına 2011 yılında başlamış ve 2011 yılında onaylanan 1/100.000 ölçekli Ordu, Trabzon, Rize, Giresun, Gümüşhane ve Artvin Çevre Düzeni Planının, bölgenin doğal varlıkları açısından tehdit oluşturabilecek bölümlerini yargıya taşımıştır. Planın iptali talep edilen bölümlerinden biri de Yeşil Yol projesi ile ilgiliydi. Planda, “yayla turizminin geliştirilmesi için yaylalar arası entegrasyon” olarak yer verilen Yeşil Yol Projesi’nin, bölgenin doğal ve kültürel yapısını bozacağı gerekçesi ile iptali talep edildi. 2013 yılında Bölgede yapılan mahkeme keşfinde, Bilirkişi Heyeti de “yaylaların karayolu ile birbirlerine bağlanması halinde, araç trafiğinin denetlenmesinin zor biçimde artacağı, yaylalardaki geleneksel yaşam tarzını sürdürmenin zorlaşacağı, bu durumda, yaylaların doğal yapısını olumsuz olarak etkileyeceği” yönünde görüş bildirdi. Yine Bilirkişi Raporunda, yaylaların entegrasyonu amacıyla yeni yolların açılması ile ilgili olarak, “bölgenin topografik yapısının oluşturduğu denize dik ve derin vadilerin denize paralel yollarla birbirine bağlanması durumunda büyük bir çevre tahribatına neden olunacağı, böylesine bir tahribata neden olmak yerine, bu günkü gibi her yaylaya mevcut güzergahlardan erişilmesinin doğru bir yaklaşım olacağı belirtildi.”

Bilirkişi Heyeti tarafından, yol inşaatlarıyla çok özgün doğal özellikleri olan vadilerin ve doğal çevrenin tahribatına neden olabileceğinden şehircilik ve planlama ilkeleri açısından uygun bulunmayan yaylalar arası entegrasyon önerisi ile ilgili mahkeme kararını beklemekteyiz. Doğu Karadeniz de ve Gümüşhane de yayla yollarımız zaten yeşildir. Yol yeşilken vazgeçilmesini temenni ediyoruz.  Umuyoruz ki, Yeşil Yol Projesi, Karadeniz Bölgemizin sahip olduğu eşsiz güzelliklere daha fazla zarar vermeden durdurulur.”

İbrahim Özdemir