TÜRK EDEBİYATINDA PEKMEZ
Türkçe sözlükte “Genellikle dut, üzüm gibi meyvelerin kaynatılarak koyulaştırılmış suyu” diye tanımlanan pekmez, meyve şıralarının mahalli usullerle kaynatılıp, yoğunlaştırılmasıyla elde edilir. Türk Halk Kültüründe pekmezin yeri, önemi, pekmez yapımı konularında pek çok çalışma yapılmıştır.
Türkler tarafından çok eskiden beri kullanılan pekmezle ilgili kayıtlara Divanü Lugati’t-Türk’te rastlıyoruz. Kaşgarlı Mahmud eserinde “bekmes” şeklinde verdiği kelimenin Oğuzca olduğu kaydını düşmüştür. Ayrıca taklan kelimesini açıklarken şu söze de yer vermiştir;
“Olgum öğüt algıl bilgisizlig kiter
Taklan Kiming bolsa angar pekmes katar”
Bu sözden anlaşıldığı üzere pekmez 11. Yüzyılda, kavrulmuş arpa ve buğday unundan elde edilen taklan “kavut” ile karıştırılarak da yenmekteydi. Bu da günümüzde ki tahin-pekmez karışımına benzemektedir. Ayrıca pekmez adının 11. Yüzyılda bir atasözünde yer alması bu ürünün Türkler tarafından çok eskiden beri bilindiğini göstermektedir.
Pekmez adı Memluk Kıpçakçası eserlerinden kitap-ı Mecmu-ı Tercüman –ı Türki ve Acemi ve Mugali adlı eserde “Türkmence” kaydı ve “bekmeş” şekli ile yer almaktadır. Gerek bu eserde geçen Türkmence kaydı gerekse Kaşgarlı’nın eserinde geçen Oğuzca kaydı dolayısıyla pekmezin daha çok Oğuzlar tarafından bilinen bir ürün olduğu söylenebilir. Günümüz Türkiye Türkçesinde –b-,-p- değişikliği ile gelmiş pekmez kelimesinin yanında, Anadolu ağızlarında bu ürünlerle ilgili başka kelimelerde bulunmaktadır.
Anadolu ağızlarında pekmezle ilgili kelimeler şunlardır;
Balbaşı (balbaki, balbeki): Koyu Pekmez
Bekmez (behmez, bepez, betmez, bökmez): Pekmez
Civik, dadak, datlı, gice: Pekmez
Kestirme: Bir taşım kaynamış şıradan yapılan pekmez
Gümüşhane Valiliği Yayınları, Gümüşhane Dut Pestili ve Kömesi
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim