TURİZME AÇILACAĞI GÜNÜ BEKLİYOR

TURİZME AÇILACAĞI GÜNÜ BEKLİYOR

Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Arılı köyü muhtarı Fatih Albayrak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından, “Tabiat Varlığı B Grubu Mağara” olarak tescillenen köylerindeki mağaranın turizme açılmasını istedi.

Muhtar Albayrak, gazetemize yaptığı açıklamada, köylerindeki mağaranın bir dönem saray olarak kullanıldığı ve efsaneleriyle ünlü Damlataş Arılı Mağarası’nın, Damlataşı Karaca Mağarası’ndan sonra Gümüşhane’nin en ünlü mağarası olduğunu söyledi.

Savaş dönemlerinde vatandaşların sığınak olarak da kullandığı mağarada bilinen 18 odanın yanında eskilerin anlattıklarına göre gizli odalarla birlikte 40 oda ve salon bulunduğunu dile getiren Albayrak, “İl Özel İdaresi tarafından mağara yakınına kadar yolu yapılarak stabilizesi döküldü ve ulaşım sorunu aşıldı. Mağaramızın obruğu andıran girişi, giriş kısmındaki doğal ışık ve bitki örtüsünün yanı sıra salon ve odacıklardan oluşan yapısıyla ziyaretçiler için gizemli bir yapıya sahiptir” dedi.

Resmi Gazete'de 25 Mart 2016 tarihinde yayımlanan “Tabiat Varlığı Olarak Belirlenecek Olan Doğal Mağaralara İlişkin İlke Kararında” B grubuna giren Arılı mağarası için, “Türkiye’de coğrafi büyüklüğüne göre en fazla mağaranın bulunduğu gizemli mağaralardan birisi olan Arılı Mağarası, rahatlıkla gezilebilen salon ve odacıkların yer aldığı, tavan yüksekliğinin yer yer 10 metreyi bulduğu, beyazdan laciverte kadar çeşitli renk tonlarının hakim olduğu sarkıt ve dikitleri ve halen devam eden damlataşı oluşumuyla ziyaretçilerini bekliyor” ifadelerinin kullanıldığını anlatan muhtar Albayrak, şöyle devam etti:

“İlke kararında, ‘Mağara plan ve kesitleri dikkate alınarak onaylı koruma amaçlı imar planı hükümleri doğrultusunda, ilgili Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonundan izin almak koşulu ile rekreasyon amaçlı günübirlik tesisler, mağaranın ve yakın çevresinin korunması, geliştirilmesi, tanıtımı amacına yönelik yapıların yapılabileceğine, koruma amaçlı imar planı onaylanıncaya kadar bu tür mağaralarda geçici dönem yapılanma koşullarının ilgili Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından belirlenmesine, mevcut arazi kullanımlarının, tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilmesine, ilgili Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonundan izin almak koşuluyla mağara ekosistemine uygun geleneksel tarım faaliyetlerinin yapılabileceğine, taş, toprak, kum vb. malzeme alınamayacağına, kireçtaşı, tuğla, mermer, kum, maden vb. ocakların açılmayacağına, katı atık dökülemeyeceğine, önceden ruhsatlı mevcut yapı ve faaliyetlerin, ilgili Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun alacağı tedbirler doğrultusunda ruhsat süresi içinde devam edebileceğine, ruhsat süresi sonunda ise ilgili kurumların görüşü alınarak, Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından yeniden değerlendirilmesi gerektiğine, mağara ekosistemine zarar vermeyecek mağara üstü ormancılık faaliyetlerinin yapılabileceği’ ifadeleri yer aldı. Biz de bu ifadelere dayanarak mağaramızın bir an önce turizme açılmasını istiyoruz.”

İŞTE MAĞARANIN EFSANELERİ

Muhtar Fatih Albayrak, mağara efsaneleri ile ilgili olarak da şunları kaydetti: “Boyu 70 metre olan mağarada 18 oda olduğunu, girilmeyen odalarla birlikte bu sayının 40 olduğunun rivayet ediliyor. Burasının Cenevizlerin sarayı olduğu ve 500 metre uzakta bulunan Kartalkaya’daki Ceneviz Kalesine bağlantısı olduğu söyleniyor. Bir diğer efsanede de mağaraya bırakılan horozun köyün üzerinde Kemertaş denilen bölgeden çıktığı söylenir. Ayrıca Rum Gosti’nin mağaranın içindeki su akıntısına kül döktüğü ve bu küllü suyun bahçesinden çıktığı da anlatılır. Rus işgali sırasında Sadi Selçuk’a yardım eden meşhur Gosti, Sadi Selçuk Karagöllerdeki askere şifre götürürken Ruslar tarafından yakalandı ve bizim köyde hapis ettiler. Köyümüzde yaşayan Gosti’nin yardımıyla kaçtı ve bu mağarada saklandı. Böylelikle Sadi Selçuk’un hayatını kurtarmış oldu.” dedi.

İbrahim Özdemir