TULAREMİ’YE DİKKAT

Pehlivan, tulareminin hasta hayvanların kirlettiği suların içilmesi, kullanılması ve bu sulara temas edilmesi. Fiziksel şartları uygun olmayan su deposu veya mahalle çeşmelerinin kullanılması, su depolarının düzenli klorlanmaması, hasta hayvanların kirlettiği meyve sebzelerin yıkanmadan yenmesi, ev içinde depolanan yiyeceklerin uygun koşullarda saklanmaması, av hayvanlarının eldivensiz yüzülmesi ve parçalanması gibi çeşitli şekillerde bulaşabildiğini ifade etti. Pehlivan, tularemi hastalığının insandan insana bulaşma durumunun bulunmadığını da dile getirdi.

5 Gün içerisinde Ortaya Çıkıyor

Hastalık belirtileri bakteri alındıktan sonra ortalama 3-5 gün içerisinde ortaya çıktığını söyleyen Pehlivan, “Tularemi çoğunlukla ani ateş, üşüme, titreme, baş ağrısı ve iştahsızlık gibi belirtilerle başlar. Ülkemizde tulareminin kliniği genel olarak boğaz ağrısı ve boyunda şişlikler ya da göz iltihabı ile birlikte yine boyunda şişlikler şeklindedir. Tularemi hastalığından korunmak için içme ve kullanma suyu kanalları ile depoları, dışarıdan herhangi bir kirlenmeyi engelleyecek şekilde yapılmalı ve mevcutlar ıslah edilmelidir. Sular klorlandıktan veya kaynatıldıktan sonra içilmeli ve kullanılmalıdır. Doğada kaynağı belli olmayan ve kirlenmeye müsait yerlerdeki sular kesinlikle içilmemeli ve kullanılmamalıdır. Gıda maddeleri, fare ve sıçan gibi kemirici hayvanların ulaşamayacağı şekilde muhafaza edilmelidir. Meyve ve sebzeler bol su ile iyice yıkandıktan sonra yenmelidir. Özellikle av hayvanlarına ait etler iyice pişirildikten sonra tüketilmeli, av hayvanlarını yüzerken ve etlerini parçalarken eldiven kullanılmalıdır. Hayvan leşlerine çıplak elle dokunulmamalı ve çevreyi kirletmeyecek şekilde gömülmeli veya yakılmalıdır” diye konuştu.

Tularemi hastalığının tedavisi olan bir hastalık olduğunu ifade eden Pehlivan, bireylerin hasta oldukları kanısına kapıldıklarında, en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini belirtti.

Mert ZIMBA