ŞİMDİ YARDIM ZAMANI

Muhammet Ali Özoğlu, 12 yaşına kadar çok sağlıklı bir çocuktu. Okuluna gidiyor, arkadaşları ile gülüp eğleniyor, oynuyordu. Derslerinde çok başarılıydı. 6.5 yaşında Kuran’ı öğrendi. Ancak Muhammet Ali 12 yaşında görmeyi sağlayan sinir olan optik sinirde oluşan tümor olarak adlandırılan ''Optik Gliom'' hastalığına yakalandı.

Gümüşhane’nin Tekke Beldesinde ikamet eden ve şu anda 16 yaşında olan Muhammet Ali’ye her ne olduysa 12 yaşından sonra oldu. Yemeden, içmeden kesildi. Gün geçtikçe zayıflamaya, o yaştaki bir çocuğun içmesi gereken suyun kat kat üstünde su içmeye başladı. İçtiği suları sürekli çıkarıyordu.

 “En çokta Kuran okumayı özledim”

Allah kelimesini ağzından düşürmeyen Muhammed Ali, şu anda konuşmada bile güçlük çekiyor. Ancak yine de durumuna şükrediyor. 6 yaşında Kuranı Kerim-i öğrenen ve en çok Kuran okumayı özlediğini belirten Muhammet Ali, “Allaha çok şükür olsun ki iyiyim. Allah’ın izni ile iyileşmeyi çok istiyorum. Eski sağlıklı halimi, okulumu, arkadaşlarımı çok özlüyorum. En çokta Kuran okumayı özledim. Okulda iken en çok Türkçe dersini seviyordum. Okula giderken Hafız olmak istiyordum. Allah’ım hayırlısını nasip etsin” diye konuştu.

“Uzun adamı çok seviyorum”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan uzun adam diye bahseden Muhammed Ali’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan sevgisi ise bambaşka. Erdoğan’ı çok sevdiğini ve onu görmeyi çok istediğini belirten Muhammet Ali, “Uzun adamı çok seviyorum. Allah ondan razı olsun. Onun en çok İslam’ı savunmasını, dürüst olmasını, diğer büyük devletlere boyun eğmemesini seviyorum. Ben göremiyorum ama haberlerde o çıktığı zaman babam bana söylüyor. Ben de dinliyorum onu, sesini duyuyorum. Cesaretinden dolayı çok seviyorum. Onu görmeyi çok isterim. Allah onu bizim başımızdan eksik etmesin. Allah ondan razı olsun” ifadeleri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan sevgisini dile getirdi.

“Çok sağlıklıydı”

Baba Süleyman Özoğlu, Muhammet Ali’nin 12 yaşına kadar hiçbir sağlık sorunu olmadığını, yaşıtları gibi eğitimine devam ettiğini, koşup oynayabildiğini belirterek, “O yaşa kadar kışın normal okuluna gidiyordu. Yazın kuran kursuna gidiyordu. 6.5 yaşında kuranı öğrendi. Çok güzel kuran okuyordu. Hatta hafız olmak istiyordu. 12 yaşına gelince aşırı derecede su tüketimi olmaya başladı. Biz oğlumu Gümüşhane Devlet Hastanesine götürdük. 3-4 yıl götürdük herhalde. Hiçbir teşhis koymadılar. Daha doğrusu bir MR çekmiş olsaydılar erken bir teşhis olabilirdi. Oğlum belki de bu seviyeye gelmeyecekti. 12 yaşında okullar açıldı. Bir hafta okula gitti. Okulda göremediğini söylemiş öğretmenine. Eve geldi bilgisayarı açtı. ‘Baba ben bilgisayardaki şeyleri göremiyorum’ dedi. Sonra İstanbul Pendik Marmara hastanesine gittik. Adnan Dağçınar diye bir hocamız var. Allah razı olsun çok iyi bir doktor. Muhammet Ali ile birebir ilgilendi. Orada beyninde kitle olduğu teşhisi konuldu” dedi.

Kemoterapi aldı

Teşhis konulduktan sonra Muhammet Ali’nin kemoterapi almaya başladığını anlatan dertli baba, “Ameliyat söz konusu değil zaten. Beyin içerisinde olduğu için yapamıyorlardı. Daha sonra Trabzon’a geldik. Trabzon’da ev tuttuk. 3-4 ay oraya gittik, geldik onkolojiye. O esnada ikinci bir kitle çıkmış haberimiz yok. Orada da nemden dolayı duramadık. Tekrar evi Gümüşhane’ye taşıdık. Buradan gidip geliyorduk Trabzon’a. Oğlum sağ bacağını sürüklemeye başladı burada. Oğlum neden böyle yapıyorsun ayağını dediğimde, ‘Elimde değil baba bilerek yapmıyorum’ dedi. Trabzon’a gittik tekrar. Trabzon’da bize ikinci kitle çıktığını, bakamayacaklarını söylediler. Biz tekrar İstanbul Pendik Marmara hastanesine gittik. Muhammet tamamen kundaktaki bebek gibi oldu. Yeme, içme, yürüme hiçbir şey yok. Hafıza yok.  Kemoterapi aldı ama çok ağır bir kemoterapi aldı. O kemoterapiden önce bir biyopsi yaptılar. Normal bir beyin ameliyatı. Kitlenin ne olduğunu öğrenmek için. Daha sonra ışın tedaviye girdi tekrar. Işın tedavisi 25 gün sürdü” diye konuştu.

“Fizik tedavi de gerekiyor”

Çocuğunun ayaklarındaki rahatsızlığından dolayı fizik tedavisi de alması gerektiğini kaydeden Özoğlu, şöyle devam etti.
“Çok iyi bir endokrin bölümü gerektiriyor. Bundan dolayı ben bizzat başbakanımdan randevu aldım. Hatta başbakanlıktan Muhammet Ali’nin raporların istediler, raporları gönderdik. Fakat geri dönüş yapılmadı, bekliyoruz. Bizim gücümüz yetmediğinden dolayı cumhurbaşkanımdan, başbakanımdan yardım istiyoruz. Çok değişik hastanelere gittik. Kocaeli Valisi Sayın Hasan Basri Güzeloğlu bizzat ilgilendi. Bizim şu an bir yere gidecek durumumuz yok. Hatta biz burada Sayın Valimle de randevu aldık ama geri dönüş yapmadılar henüz. Şu ana kadar ayakta durmamızın sebebi komşularımız, bazı iş adamları, önceki Valimiz Yücel Yavuz ile Özel Kalem Müdürü Kemalettin Demirkıran’ın verdikleri destek sayesinde oldu. Şu an acil bir durum olsa, özel bir hastaneye gitmem gerekirse hastaneye gidecek durumum yok. Hem devletten hem de hayırseverlerden yardım bekliyoruz.”

“Hiçbir şeyimiz kalmadı”

Çocuğunu tedavi ettirmek için bankalardan kredi çektiğini de anlatan Baba Özoğlu, borçlanmasının önemli olmadığını, borçların zor da olsa ödenebileceğini ifade ederek, “Yeter ki çocuğum iyi olsun. Önceliğimiz çocuğumun tedavisidir. Çocuğum için başta Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Sayın Başbakanımızdan, Sayın Valimizden, hayırsever vatandaşlarımızdan maddi ve manevi destek bekliyorum. En son muayene ettirdiğim Marmara Hastanesindeki doktor çocuğumun yürüyebileceğini söyledi. Çocuğum çok iyi tedavi görürse fiziki olarak sağlığına kavuşacak. Ancak, gözleri ile ilgili Yeditepe Üniversitesi’ndeki doktor ancak bu tedavinin Amerika’da yapılabildiğini söyledi. Çok nadir olan bir hastalıkla karşı karşıyayız” dedi.

“12 yaşına kadar çok sağlıklıydı”

Baba Özoğlu, çocuğunun 12 yaşına kadar herhangi bir sağlık sorunu olmadığını belirterek, “12 yaşından sonra iştahsızlık başladı, yemek yemiyordu, çok su içiyordu. İçtiği suyu da çıkarıyordu. Bu nedenle çocuğumu Gümüşhane Devlet Hastanesi’ne götürdüm ve doktora, çocuğumun çok aşırı derecede su tükettiğini söyledim. Doktor ise bana, ‘Daha ne istiyorsun, biz çocuğumuza su içiremiyoruz, senin çocuğun su içiyor, ne güzel’ diyerek cevap veriyordu. Bunu bana, çocuğumu muayene etmeden 3-4 defa söyledi. Doktora, ‘suya başladı başlayalı yemek yemiyor, durmadan zayıflıyor’ dedim. Çocuğuma sadece bir siyah film çektiler, başka da ilgilenmediler. Benim çocuğuma MR çekmiş olsalardı sağlık durumu ortaya çıkacaktı. Şikayet edecektim eşim ve çocuklarım istemediler” açıklamasında bulundu

Pratisyen doktor yol gösterdi

Daha sonra Tekke’de görev yapan pratisyen bir doktora hastanede çekilen filmi gösterdiğini kaydeden Özoğlu, şöyle devam etti:

“Tekke Sağlık Ocağı doktoruydu. Kendisi filme baktı ve bana ‘Muhammet Ali’yi iyi bir doktora götür’ dedi. Bunu bana hastane doktoru değil, sağlık ocağı doktoru söylüyordu. ‘Bunun beyninde sıkıntı var, filmde görülüyor. Bunu çok iyi bir doktora götürmen gerekiyor’ dedi. Biz de 12 yaşından bu yana çok sayıda doktora götürdük ama artık tedavi ettirecek bir maddi gücümüz kalmadı.”

“Belediye Başkanı Çimen’den çok destek gördük”

Baba Özoğlu, çocuğunun rahatsızlığı sürecinden itibaren Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen’den maddi ve manevi yönden büyük destek gördüklerini ifade ederek, “Ercan bey son olarak çocuğumun dışarıda rahatça gezebilmesi için akülü araba alarak bizlere verdi. Kendisi, çocuğumun evin önünde rahatlıkla çıkıp oturması için de bir kamelya yaptıracaklar. Kendilerine de ailece çok teşekkür ediyoruz” açıklamasında bulundu.

“Her şeyini ben yapıyorum”

Anne Sehure Özoğlu ise, rahatsızlanan oğlunun her türlü ihtiyaçlarını kendisinin gördüğünü anlatarak, “Muhammet sadece kuru yiyecekler yiyebiliyor. Bunun dışında tüm ihtiyaçlarını ben gideriyorum. Çayını ben içiriyorum, lavaboya ben götürüyorum. Muhammet’in rahatsızlığı diğer çocuklarımı da psikolojik olarak etkiliyor. Maddi durumumuz iyi olmadığından tedavi ettiremiyoruz. Ben, Sayın Cumhurbaşkanımızdan çocuğumun tedavi ettirilmesini istiyorum” dedi.

YARDIMLARINIZ İÇİN:

VakıfBank Kocaeli Körfez Şubesi 

Hesap Sahibi: Muhammet Ali Özoğlu

Hesap Numarası: 00158007303687445

İban: TR730001500158007303687445

Baba Süleyman Özoğlu İletişim: 05325809376