ORMANLARDA BÖCEK SAVAŞLARI
Ormanlarda Böcek Savaşları
Coşkuner, gazetemize yaptığı açıklamada, yeryüzündeki karasal canlı türlerinin önemli bir bölümünün ormanlarda bulunmakta veya ormanlara bağlı olarak yaşadığını söyledi.
Coşkuner, biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesinde, havanın ve suyun temizlenmesinde, insanların temel ihtiyaçlarının karşılamasında ormanlar ve ağaçların, yeryüzündeki hayatın çok önemli birer öğesi olduğuna işaret ederek, “Ancak dünyada olduğu gibi ülkemizde de ormanlık alanlar, abiyotik ve biyotik kökenli birçok zararlının tehdidi altında bulunmaktadır. Biyotik kökenli zararlıların başında böcekler yer almaktadır” dedi.
Yıllık harcama 8 milyon lira
Ormanlarda görülen 50 dolayındaki zararlı böcek, bitki, mantar, akar, bakteri, virüs türüne karşı yılda ortalama 500 bin hektarlık alanda mücadele çalışmaları yürütülmekte ve bu çalışmalar için yıllık 8 milyon lira dolayında harcama yapıldığını belirten Çoşkuner, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Böceklerin ormanlardaki zararları, yangın zararından çok fazla olduğu bilinmektedir. Böcek zararlarından dolayı ormanlarımızda artımdaki azalmanın yanında, yıllık 300-400 bin metreküp arasında olağanüstü eta alınmakta ve bu miktar böcek popülasyonunun yoğun olduğu yıllarda 1 milyon netreküpün üzerine çıkabilmektedir.”
Yapısal bozukluk ve kayıplar
Çoşkuner, “Karadeniz Bölgesinde, özellikte Gümüşhane’nin Torul ve Trabzon’un ormanlık alanlarında Dendroctonusmicans, Ipssexdentatus, Ipstypographus, PityokteinescurvidensveTomicusminorgibi çok önemli kabuk böceği türleri Doğu ladini, çam ve göknar ormanlarında, geçmişten günümüze tekrarlanan zararları ile ileri boyutlarda yapısal bozukluklara ve kayıplara neden olmaktadır. D. micans ladin ormanlarının tamamına yayılmış ve toplam ağaçların yüzde 34’üne zarar vermiştir. IpssexdentatusveI. typographus geniş alanlarda salgınlar geliştirmekte ve önemli orman kayıplarına neden olmaktadır.”
Biyolojik Mücadele
Coşkuner, bu zararlılara karşı yapılan biyolojik mücadele ile ilgili olarak da şunları söyledi:
“ Bu zararlılar ile biyolojik mücadele gerçekleştirilmekte ve yırtıcı böcekler laboratuarlarda üretilerek doğaya salınmaktadır. Üretilen böceklerden, Thanasimusformicarius L. T. formicarius ülkemizde, Ipssexdentatus (Boerner), Pityokteinescurvidens (Germ.) ve Ipstypographus (L.) (Coleoptera: Curculionidae) gibi kabuk böceklerinin biyolojik mücadelesinde kullanılmaktadır. Rhizophagusdepresus(Fabricus). T. formicarius üretimi ile birlikte 2007 yılından itibaren R. depresus’un üretimine de başlanmış olup, kabuk böceklerinin zarar yaptığı ormanlara salımı gerçekleştirilmiştir. Rhizophagusgrandis (Gyll.). İlk olarak 1985 yılında başlatılan ve kesintisiz olarak sürdürülen Dendroctonusmicans(Kugelann) (Coleoptera: Curculionidae, Scolytinae)’ın biyolojik mücadelesinde bu güne kadar yaklaşık 10 milyon adet Rhizophagusgrandis(Gyllenhal) (Coleoptera: Rhizophagidae) ergini üretilerek saldırı alanlarındaki böcek bulunan ağaçlara yerleştirilmiştir. D. micans galerilerinin R. grandis tarafından istila oranının ortalama %50 ve daha fazla olduğu alanlarda, yeterli etkililiğin sağlanabildiğine ve doğal dengenin oluştuğuna hükmedilmektedir.”
Diğer zararlılar
“Karadeniz ormanlarında böcek zararlarının yanında mantar zararları da görülmekte ve bazı ağaç türlerinde ciddi problemler oluşturmaktadır. Göknar türlerinde kök ve alt gövde çürüklüğüne neden olan Heterobasidiontürlerinin, ağaçların yüzde 15-20’sinde zarar meydana getirdiği ve neden olduğu çürüklüğün kök boğazından başlayarak, ağaç içerisinde 5 metreye kadar ulaştığı görülmüştür. Ormancılık pratiğinde kullanılan uygulamalar, Heterobasidiontürlerinin yayılışına uygun koşullar yaratmaktadır. Bu türlerin mücadelesinde, en uygun yöntemin yüzde 30’luk üre kullanımı ile sağlandığı ortaya koyulmuştur. Gerçekleştirilen biyolojik ve kimyasal uygulamalar, ürenin, Heterobasidiontürlerini engellemede ortalama yüzde 90-98 oranında başarı sağladığına işaret etmektedir. “
Kestane zararlıları
“Türkiye kestane üretiminde dünyada önde gelen ülkelerden biridir. Yıllık üretimi 65-70 bin ton dolayında olan ülkemiz, dünya kestane üretiminin yaklaşık yüzde 6,5’ni karşılanmakta ve dünya kestane ihracatındaki yaklaşık yüzde 14,4’lük payı ile altıncı sırada yer almaktadır. Kestane ormanlarının büyük bir bölümü Karadeniz Bölgesinde bulunmaktadır. Bu ormanlar önemi bir zararlının tehdidi altındadır. Kestane dal kanseri, Cryphonectriaparasitica ile Phytophthoraspp.kök ve kök boğazı çürüklüğü, Kestane meyve kurdu ve kuraklık gibi etmenlerden dolayı üretim miktarlarında yıllara göre değişen oranlarda dalgalanmalar meydana gelmektedir. Pratiğe aktarılmış etkin bir kimyasal mücadele yöntemi olmayan kestane dal kanserihastalığının kontrolünde kültürel önlemler ve karantina oldukça sınırlı bir etkiye sahiptir. Dayanıklı çeşit ıslahı ve yetiştirilmesinin getirdiği başarılı sonuçların yanı sıra özellikle C. parasitica’nınvirulensliği düşük hipovirulent ırklarının kullanılması etmenin biyolojik mücadelesinde büyük bir potansiyele sahiptir.”
İbrahim Özdemir-Figen Tok
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim