OBEZİTE İLE MÜCADELENİN ÖNEMİ

Pehlivan, Obezitenin beraberinde birçok hastalığa sebep olmakla birlikte yaşam kalitesini ve süresini anlamlı derecede etkilediğini belirtti.

 Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 1.6 milyar kişinin fazla kilolu ve bunların 400 milyonunun obez olduğunu, 2015 yılında bu rakamların 700 milyon ve 2 milyara ulaşmasının beklendiğini ifade eden Pehlivan, açıklamasında şunları kaydetti:

“Obezite vücuttaki yağ oranının gerekenden fazla seviyelerde olması halidir. Yağların aslında vücutta birçok görevi vardır. Vücut ısısının kontrolünü sağlarlar. Organların çevresini sararak onları dış etkenlerden korurlar. Kadınların cinsiyet hormonlarının yapısında bulunurlar. Elzem yağ asitlerinin ve yağda eriyen vitaminlerin kullanılmasını sağlarlar. Bu nedenle ki sağlıklı kalabilmek için vücudun belli oranlarda vücutta birçok işlevi olan yağlara gereksinimi bulunur.  Ancak yapılan araştırmalar ve çalışmalarda gösterilmiştir ki vücutta gerekenden fazla düzeyde yağ oranının olması birçok hastalığa sebebiyet vermektedir. Bu hastalıklardan bazıları, şeker, kolesterol, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, sindirim sorunları, çeşitli kanser türleri olarak sayılabilir.  Yapılan bir diyette vücuttaki yağ oranının azalması ve kas dokusunun korunması beklenir ve bunun için diyetisyenin planladığı sağlıklı bir beslenme programının yanında düzenli olarak yapılan fiziksel aktivite de mucizevi bir ilaçtır. Harcanandan daha fazla enerji alınması, vücut ağırlığında artma oluşturacağından fiziksel aktivite obezitenin en baştan önlenmesinde temel faktörlerden birisidir.”

 Düzenli olarak yapılan fiziksel aktivite

İdeal vücut ağırlığına ulaşmayı ve yağ dokusunda azalmayı sağlar. Kas gücü ve vücut esnekliğini geliştirir. Kalp-damar sistemini güçlendirerek dayanıklılığı arttırır. Akıl ve ruh sağlığı açısından da faydalıdır. Düzenli egzersizle kişi gerilimini azaltabilir, günlük baskılardan uzaklaşabilir ve zihnini zinde tutabilir. Daha iyi motor koordinasyon sağlar. Çevikliği artırır. Bütün bu faydalarından ötürüdür ki her gün yapılacak olan yarım saatlik orta şiddetli fiziksel aktivite’nin genel sağlık düzeyine yükseltmede en az sağlıklı beslenme kadar önemli bir etkisi vardır. Egzersiz yapmak için zaman ya da başka koşullar nedeniyle olanak olmadığı düşünüldüğünde, gün içindeki zorunlu hareketler egzersize dönüştürülebilir. Özel araç yerine toplu taşıtları tercih etmek, gidilecek yere varmadan bir kaç durak önce inip yola hızlı bir şekilde yürüyerek devam etmek, asansöre binmek yerine merdivenleri kullanmak, hızlı yürüyüşle alışveriş yapmak, hafif formda egzersiz yerine geçebilir. Planlanacak olan diyet programında yalnızca vücudun kilo ağırlığını bilmek ve boy ile kilo oranını kurmak sağlık için yeterli bilgi sağlamaz. Bu noktada önemli olan yağ – kas oranı arasındaki denge olmaktadır. İç organlarının yağ oranı, klasik basküllerle ölçülemez.”

Mert Zımba