Karadeniz’in çam ormanlarındaki yontma taş devrinden kalma manzaralar, görenleri hayretler içerisinde bırakıyor. ÇIRA YAPMAK ORMAN KATLİAMIDIR
Karadeniz’in çam ormanlarındaki yontma taş devrinden kalma manzaralar, görenleri hayretler içerisinde bırakıyor.
ÇIRA YAPMAK ORMAN KATLİAMIDIR
Özellikle turizm değeri olan mekanların güzergahları üzerinde sıklıkla fark edilen çam ağaçlarındaki yontular, yoldan gelip geçenlerin dikkatini çekiyor. Derin yontuların bulunduğu çam ağaçları, sırf çıra temini için uğradığı tahribatın ardından hem kuruyor hem de kuruyan kabuklar arasındaki zararlı böcekler, zarar gören ağacın etrafındaki diğer ağaçların da kurumasına sebep olan süreci başlatıyor.
Yoldan geçen vatandaşların yoğun tepkisine neden olan tahrip edilmiş çam ağaçları, özellikle bölge turizmi adına oluşturduğu çirkin görüntüyle tepkileri üzerine çekiyor. Oksijen fabrikası çam ağaçlarının uğradığı tahribat karşısında hayretlerini dile getiren vatandaşlar, çam ağaçlarının; yasak olduğu bilinmesine rağmen sırf birkaç çıra uğruna katledilmesinin vicdanla izah edilebilir bir şey olmadığını söyleyerek tepkilerini dile getiriyorlar.
DUYARLI OLUP İHBAR EDİN
Çıra temini için çam ağaçlarının hunharca tahrip edilmesinin önüne geçmenin, özellikle vicdanları harekete geçirmekle olacağını belirten Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Eroğlu, “Bir gün gelip de gölgesine muhtaç olacağımız ağaçlarımızı böylesine insaf sınırlarını zorlayan bir vaziyette görmekten son derece huzursuzuz. Böylesine münferit hareketlerin toplum vicdanını derinden sarstığını görmekteyiz. Vatandaşlarımızdan bu gibi manzaralar karşısında duyarlı davranıp durumu ihbar etmelerini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
MANZARA İNSANLIK DIŞI
100 senelik bir çam ağacının 1 mangallık çıraya heba edilmesinin kabul edilemez olduğunu dile getiren Eroğlu, turizm adına canlılığın yaşandığı ve bu konuda ciddi bir performansın hayata geçtiği hengamda çam ağaçlarının maruz kaldığı bu muamelenin izahının çok güç olduğunu belirterek, “Bir ağacı kesmekle, bu şekilde tahrip etmek arasında hiçbir fark yok. Ağaçların kabukları altında, ağacın yaprakları ile kökleri arasındaki besin alışverişini sağlayan kanalcıklar var. Ağaca temas eden kesici her alet bu can damarlarına kastetmek anlamına geliyor. Ardından da ağacın ölümü yavaş yavaş başlıyor. Yalnız bizim gördüğümüz manzara, basit kesik ve oyuklardan çok daha vahim, insanlık dışı bir manzara olarak karşımıza çıktı. Zarar, zannedildiği gibi tek bir ağaca değil, zincirleme olarak bir ormana zarar veriyor. Zayıflayan ağaçlar bünyesinde zararlı böceklerin çoğalmasına elverişli hale geliyor. Bu da zamanla diğer ağaçlara bulaşıyor. Dolayısıyla bir tek ağaca zarar verilmiş gibi zannedilen zarar zamanla bir katliama dönüşüyor.” diye konuştu.
Öte yandan, yetkililer, ormanlarda kök çırası yapılmasının bir sakınca olmadığını belirterek, ağacın gövdesini zedeleyerek çıra yapmak isteyenlerin yakalanması halinde yasal işlem yapıldığını ifade ettiler.
İbrahim Özdemir
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim