İSTİKBAL GÖKLERDEDİR
Yeryüzünde hâkimiyeti uzun süre elinde bulunduran Türkler, gökyüzündeki mücadeleye ne zaman başladı? Gazetemiz muhabirlerinden tarihçi-yazar Serhat Doğan, Türk Havacılık Tarihi’ne dair bilinmeyenleri anlattı.
1010 Yılında, Farab’lı İmam İsmail Cevheri’nin Uçma Denemesi
İsmail Cevheri, Gazneliler döneminde doğmuş, İlahiyat, Edebiyat, Fizik, Tabii Bilimler ve Matematikle ilgilenen Türk bilginidir. Çeşitli çalışmalardan sonra, kendi yaptığı kapı benzeri kanatları kollarına bağlayarak Nişabur Ulucamii üzerinden kendini boşluğa bırakmış. İsmail Cevheri bu uçuş girişiminde hayatını kaybetmiş ve bilinen ilk Türk hava şehidi olmuştur.
1159 Yılında İstanbul’da Siracettin Doğulu’nun Uçma Denemesi
Bizans döneminde İmparator Manuel Komnenos’un İstanbul’da konuk bulunan ikinci Kılıçaslan’ın onuruna, At Meydanı’nda düzenlenen şölende Siraceddin Doğulu adlı bir Türk uçma denemesi yapmak üzere kuleye çıkar, üzerinde ince uzun ve geniş bir elbise vardır. Rüzgâr bol elbisesini şişirince kendini boşluğa bırakır, bu buluşuyla başarıya ulaşamayan Siraceddin düşerek hayatını kaybeder.
Hezarfen Ahmet Çelebi
IV. Murat Dönemi’nde (1623-1640) yaşamış bir Türk bilginidir. Kendi yapmış olduğu kanatlarla, Galata kulesinden Üsküdar’daki Doğancılara kadar 1200 metrelik mesafeyi uçarak geçmiştir. Padişah IV. Murat kendisine bir kese altın vererek: ”Bu adam çok korkulacak bir kişidir. Her ne dilerse elinden gelir, böyle kimselerin burada barındırılması caiz değil” diye Cezayir’e göndermiştir. Cezayir’de ölmüştür. Hezarfen ile ilgili bu bilgiler Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinden aktarılmıştır.
Lagari Hasan Çelebi
IV. Murat Dönemi’nde (1623-1640) yaşamış bir Türk bilginidir. Kendi icadı olan 64 kg’lık barut ile çalışan, yedi kollu roketle Sarayburnu açıklarında göğe yükselmiş ve yine kendi yapmış olduğu ilkel paraşütle denize inmeyi başarmıştır. Padişahın huzuruna getirilmiş ve yetmiş akçe aylık ile sipahi yazılmıştır. Sonra Kırım’a Selamet Giray Han’ın emrine verilmiş ve orada ölmüştür. Bu döneme ait bilgiler Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinden aktarılmıştır.
Türk Hava Kuvvetleri’nin Kuruluşu
1910 Yılı Ocak ayında harbiye bakanı ve Genel Kurmay başkanı görevine gelen Mahmut Şevket Paşa’nın emri ve Genel Kurmay 2. Şubesinde görevli Kurmay Yarbay Süreyya Bey’in(İlmen) girişimleri üzerine 1911 yılı içerisinde pilot yetiştirme ve uçak alımı çalışmaları başlatıldı. 29 Haziran 1911 günü yapılan sınav sonucu belirlenen iki subay pilotaj öğrenimi için Fransa’ya gönderildiler. Aralık ayı içerisinde de Deperdussin firmasına iki uçak siparişi verildi. Bu uçaklar 12 Mart 1912 günü İstanbul’a geldiler aynı ay içerisinde Ayastefanos (bu günkü Yeşilköy) kuzeyinde hava meydanı ve uçuş okulu yeri saptanarak hangar yapımına başlandı. Fransız R.E.P firmasına dört uçak sipariş edildi ve yedi pilot adayı ile makinist-marangoz olarak yetiştirilecekler bu fabrikanın okuluna gönderildiler.
İlk Türk Askeri Pilotları
Temmuz 1911’de Fransa’daki Blériot Okulu’na uçuş eğitimine gönderilen Süvari Yzb. Fesâ (EVRENSEV) ve İstihkâm Tğm. Yusuf Kenan Beyler, 1912 Nisan ayında eğitimlerini tamamlayarak İstanbul’a döndüler ve Türk ordusunun ilk pilotları oldular. Aynı ay içinde daha önce İstanbul’a getirilmiş olan iki adet Deperdussin uçağını teslim alarak hava meydanına getirdiler. 26 Nisan 1912 günü Deperdussin Okul uçağı ile R.E.P uçağının uçmaya başlamaları, Türk uçakları ve Pilot Fesa Bey’in İstanbul göklerindeki ilk uçuşları oldu…
Balkan Savaşı’nda Türk Havacılığı
18 Ekim 1912 günü başlayan Balkan Savaşı’na Türk Havacıları 9 adet harp ve 4 adet eğitim uçağı ile iştirak ettiler. Savaşın ilk döneminde bir başarı elde edilemedi ve 4 uçak kaybedildi. Türk Ordusu Çatalca savunma hattına çekildi. Yapılan savunma muharebeleri ve bunu takip eden ileri hareket sırasında çok başarılı keşif uçuşları gerçekleştirildi. Bu uçuşlara iştirak eden pilotlardan Fesa, Salim, Fethi ve Fazıl Beylerle Rasıt Yüzbaşı Kemal Bey özellikle kendilerini gösterdiler.
İlk Uzun Mesafeli Uçuş (24 Ekim 1913)
29 Eylül 1913 tarihinde sona eren Balkan Savaşı’ndan sonra Pilot Tğm. Nuri Bey, Rasıt olarak Edirne Telgraf Müfrezesinden Ütğm. Hami Bey’i de alarak 24 Ekim 1913 de Prens Celalettin ismindeki Deperdussin uçağı ile Edirne-İstanbul uçuşunu gerçekleştirdi. Edirne-Babaeski-Çorlu-Çatalca rotasını takip eden uçak 3 saat 5 dakikalık bir uçuştan sonra Yeşilköy’e indi.Bu iki subay gerçekleştirdikleri ilk uzun mesafeli uçuş nedeniyle 10 altınla mükafatlandırıldı.
Marmara Denizi’nin İlk Kez Geçilişi (29 Ekim 1913)
Balkan Savaşı sona erince Edirne ve Kırklareli’nde bulunan uçak müfrezeleri Yeşilköy’e dönmeye başladı. Yzb. Salim (İlk uçan) da Rasıt Kur. Yzb. Kemal ile birlikte 29 Ekim 1913’te Yeşilköy’e dönmek üzere Kırklareli’nden havalandı. Hava kapalı ve alçak bulutlu olduğundan 15 derecelik bir pusula sapmasıyla Marmara denizini aşarak Manyas yakınlarına indi. Yakın bir köyde geceledikten sonra Bandırma’ya geçen Salim ve Kemal Beyler, oradan da 102 km. uzaklıktaki Yeşilköy’e uçarak, ilkinde bilmeden geçtikleri Marmara denizini bir gün arayla bu kez bilerek geçme başarısını gösterdiler.
Göklerde İlk Türk Kadını (30 Kasım 1913)
Balkan Harbiden sonra Donanma Cemiyeti’nin tayyare ve gemi alma hususunda açtığı büyük bağış kampanyasına Türk milleti geniş çapta iştirak ediyordu. Ata Paşa’nın oğlu Şevket Bey’in kızı Belkıs Şevket Hanım, Müdafaayı Hukuku Nisvan (Kadın Hakları Koruma Derneği) kurucularından olarak bağış kampanyasını hararetle desteklemekteydi.
Dernek,1.Kolordu Komutan Vekili Cemal Paşa’dan izin aldı ve Belkıs Hanım’ın uçuşu kararlaştırıldı. Mektep Müdürü Binbaşı Veli Bey’e gerekli talimat verildi. 30 Kasım 1913’te dernek üyesi hanımlar bayrak ve flamalarıyla Yeşilköy tayyare meydanına gittiler. Belkıs Hanım’a uçuş elbisesi ve gözlük verildikten sonra Fethi Bey’in idare ettiği Osmanlı isimli Deperdussin’e bindi. İstanbul üzerinde uçtular ve halkı bağışa çağıran propaganda kartları attılar.
İstanbul-Kahire-İskenderiye Seferi
Balkan Savaşında yenik düşen Osmanlı İmparatorluğu’nun sarsılan prestijini arttırmak için İstanbul’dan Kahire’ye kadar bir hava seferi yapılması kararlaştırıldı. Sefer için 2 uçağın İstanbul’dan İskenderiye’ye uçmasına karar verildi. Pilot olarak Muaveneti Milliye isimli Blériot uçağı ile Pilot Yüzbaşı Fethi, Rasıt olarak Üsteğmen Sadık, Prens Celalettin isimli Deperdussin uçağı için Pilot Teğmen Nuri, yedek pilot olarak Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey seçildiler. 8 Şubat 1914 günü uçaklar İstanbul’dan kalktılar. Fethi Bey ve Sadık Bey 27 Şubat 1914 günü Şam’dan Kudüs’e uçarken teknik nedenlerle Taberiye gölü yakınlarına düşerek şehit oldular. Pilot Nuri Bey de 11 Mart 1914 günü Yafa’dan kalkışı sırasında uçağın denize düşmesi sonucu, boğularak şehit oldu. İsmail Hakkı Bey bu kazadan sağ olarak kurtarıldı. Daha sonra seferi tamamlamak üzere, Pilot Yzb. Salim Bey ve Rasıt Yüzbaşı Kemal Bey görevlendirildiler. Uçucular ve yeni alınan Edremit isimli Blériot uçağı gemi ile Beyrut’a gönderilerek seferin devam etmesi sağlandı. 1 Mayıs’ta Beyrut’tan uçarak, 9 Mayıs’ta Kahire’ye, 15 Mayıs’ta da İskenderiye’ye ulaştılar.
Pilotlarımız Mısır’da sevgi gösterileri ile karşılandılar. Sefer anısına pul ve kartpostallar basıldı.. Türk havacılarının ilk hava posta hizmeti bu sefer sırasında, Nuri Bey tarafından gerçekleştirildi (10 Şubat 1914). Seferde üç şehit verildi ve üç uçak kaybedildi. Uğranılan kentlerde uçak alımında kullanılmak üzere, büyük miktarda bağış toplandı.
Birinci Dünya Savaşı Yılları
Türk Havacılığının geliştirilip reorganize edilmesi için yapılan çalışmalar tamamlanamadan Birinci Dünya Savaşına girildi. Fransa’ya sipariş edilen tayyareler verilmediğinden Türk Askeri Havacılığı bu savaşa sadece 7 pilot ve 6 uçakla katılmaktaydı. Savaş sırasında Almanya’dan sağlanan uçaklarla Tayyare Bölükleri kuruldu ve bütün cephelerde harekât yapıldı. Savaş sonunda 15 kara ve 3 deniz tayyare bölüğünden oluşan bir kuruluşa ulaşılmıştı. Bu savaşın son yıllarında Genel Karargâha bağlı “Kuvayı Havaiye Müfettişi Umumiliği” (Hava Kuvvetleri Genel Müfettişliği) adını almıştı. Müfettişliğin emrinde ayrıca uçaksavar, topçu ölçme, sabit balon, meteoroloji birlik ve kuruluşları da bulunuyordu. Almanya’dan toplam olarak 300 kadar uçak sağlanmıştı. Savaş sonunda Türk Havacılığının envanterinde 100 kadar uçak bulunmaktaydı.
Kurtuluş Savaşında Türk Havacılığı
Mondros ateşkes anlaşmasından sonra, Türk yurdu parça parça işgal edilmeye başlandığı gibi Yeşilköy Havaalanı da işgal güçlerinin denetimi altına girmişti. Burada toplanmış olan Türk Tayyare Bölüklerinin uçuşları engellendi ve meydanı boşaltmaları istendi. Personel ve uçaklar Maltepe civarındaki bir düzlüğe taşındılar. Burası çok küçük olduğu için artık uçuşlar yapılamıyordu. Bunun dışında Konya ve Kars’ta da savaştan kalma uçaklar ve bir kısım hava birlikleri vardı. Kurtuluş Savaşı’nın başlaması ve 23 Nisan 1920 de Ankara’da TBMM hükümeti kurulduktan sonra özellikle Maltepe’den Anadolu’ya uçak ve personelin kaçış girişimleri olduysa da bunlar başarılı olamadı.
Haziran 1920 de bu girişimlerden sonra meydanı basan İngilizler tüm uçakları kırdılar ve malzemeyi tahrip ettiler. Bundan sonra havacılar peyderpey Anadolu’ya kaçarak Konya’da toplanmaya başladılar. Burada bulunan uçakların onarılması suretiyle 3-4 uçaklık bir Tayyare Bölüğü kuruldu ve Pilot Yüzbaşı Fazıl Bey’in emrine verildi. Kurtuluş Savaşı içerisinde Yunanlılardan ele geçirilen, İtalyanlardan gizlice sağlanan ve 1921 yılında yapılan Ankara anlaşmasından sonra Fransızların verdiği uçaklarla Türk havacıları harekâta katıldılar ve çok başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yaptılar.
Atlantik’i Aşan İlk Türk Pilotları
Amerika’dan alınan beş adet Northrop F-5 uçaklarını Türkiye’ye getirmek için Bandırma üssünden 6 Türk pilotu görevlendirildi. 26 Kasım 1966 günü Türk pilotları uçakları ile California eyaletinden iki ayrı grup olarak ayrıldılar ve Grönland-İzlanda-İngiltere-Almanya-İtalya rotasını izleyerek Türkiye’ye geldiler. Birinci grupta Bnb. Adnan ÇOKGÖR, Yzb. Tulga ÇELTEK, ikinci grupta Yzb. Dogan PERK, Yzb. Zeki KIYAK, Yzb. Haydar ÇEMBERCİ bulunuyordu. 15.000 km. tutan yolu aşamalar halinde 21 saatte uçtular ve dünyada ilk kez F-5 uçaklarıyla Atlantiği geçen jet pilotları oldular.
Kıbrıs Barış Harekâtı
Türk Silahlı Kuvvetleri, 20 Temmuz 1974 günü Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarımızı korumak, barışı sağlamak ve bozulan anayasal düzeni yeniden sağlamak için “Barış Harekatı’na” girişti. İki aşamada gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı süresince İncirlik, Antalya, Konya, Eskişehir ve Ankara’dan kalkan filolar, verilen görevleri başarı ile gerçekleştirmişlerdir. Birinci harekatta 135 ve İkinci harekatta 198 sorti uçuş yapan Türk Hava Kuvvetleri uçakları, kara birliklerine çok başarılı bir şekilde destek vermişlerdir.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim