HAZARFEN EĞİTİM MODELİ

Ülkemizin en kıymetli varlıkları olan çocuklarımızın alacakları uygulamaya yönelik eğitim ile tüketen değil üreten, edilgen değil uçmayı hayal eden bir vizyonla Türkiye’yi bulunduğu noktadan daha yukarılara çıkarıp kanatlandırması amacıyla hazırlanan eğitim modelini anlatan kitapta Kılıç, Türkiye’de ki eğitim sistemi için “milli, özgün, üretim odaklı ve 4.0 Eğitim Müfredatı” ile geleceğe odaklanan bir paradigma ile yeni bir eğitim model önerisi yaptı.

“İncelenen eğitim modellerinin başarısız yönleri dışarıda bırakılarak, iyi sonuçlar veren yönleri alındı”

Kitabıyla ilgili bilgi veren Kılıç, “Eğitim gibi ülkemizin “can suyu” olan bir alana dair model önerirken; dünyadaki ilk üniversite hüviyeti taşıyan ve kapısında “Ageometretos medeis eisito- geometri bilmeyen buraya giremez” yazan Platon’un Akademisi, uzun yıllar tarihimizde başarı ile uygulanan ve Osmanlı Devleti’nin beyin takımını yetiştiren Enderun Sistemi, Cumhuriyetin erken dönemlerinde bir süre başarılı sonuçlar alınan Köy Enstitüleri, 2000’li yıllarda başlanan ve birçok ülke tarafından model alınan Finlandiya Eğitim Sistemi (2017 yılında yerinde incelendi), ayrıca Oxford, Harvard ve Stanford üniversiteleri ve batıdaki gelişmiş eğitim kurumlarında uygulanan; Waldorf, Montessori, ADSF (Akademik, Duygusal, Sosyal, Fiziksel), STEM+ (Science (Fen), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics), IB (International Baccalaureate), Reggio Emillia, Kanada Eğitim Modeli, High Scope ve Bilim Sanat Merkezleri gibi modern dünyanın iyi uygulama örnekleri incelenmiştir. İncelenen eğitim modellerinin başarısız yönleri dışarıda bırakılarak, iyi sonuçlar veren yönleri (Best Practices) alınmış, ayrıca ülkemize, kültürümüze, tarihimize, değerlerimize ve ülke olarak hedeflerimize özgü yeni boyutlar geliştirilerek “Hezarfen Eğitim Modeli” adlı eser ortaya çıkmıştır” dedi.

“İnsanı önceleyen ve geleceğe odaklanan bir düsturla hazırlanan eğitim modeli: Hezarfen Eğitim Modeli”

İnsanı önceleyen ve geleceğe odaklanan bir düsturla hazırlanan “Hezarfen Eğitim Modeli” adlı eserin milli ve özgün, geleceğe hitap edecek olan “4. 0 Eğitim Müfredatına” uygun, Hibrit Lise, Mektebi-Şahane, Dahi Okulları ve Buluş Atölyeleri ile üretim odaklı, kendi değerler manzumesinden beslenerek üreten bir Türkiye hayaline ulaştıracak ve Türkiye’yi süper güç yapacak, Mucizevi Eğitim Modeli niteliğinde olduğunu ifade eden Kılıç, önerilen bu modelde “iyilik, hoşgörü, dürüstlük, yurt sevgisi, iş kalitesi, vefa, asalet, erdem, onur, özgürlük ve üretmek” gibi kadim değerlerimizin maya olacağını, okullarda öğretilen teknik bilgilerin bu mayayla yoğrulup eğitim sistemini ve yaşamı şekillendireceğini kaydetti.

Esere Neden Hezarfen İsmi Verildi?

Eserine Hezarfen ismini niye verdiğini açıklayan Kılıç, şunları söyledi: “Nasıl ki asırlar öncesinde Hezarfen Ahmet Çelebi kendine kanat takarak “kıtalararası ilk uçan insan” olabildiyse, İbn-i Sina batıda “600 yıl boyunca okutulan ilk tıp kitabını” yazabildiyse, Piri Reis “dünya haritası” çizebildiyse, Mimar Sinan “asırlarca ayakta kalan eserler” yapabildiyse, El Cezeri “dünyanın ilk robotunu” tasarlayabildiyse, Harezmî “Sıfırı” icat ettiyse; ülkemizin en kıymetli varlıkları olan çocuklarımız da alacakları uygulamaya yönelik eğitim ile tüketen değil üreten, edilgen değil uçmayı hayal eden bir vizyonla Türkiye’yi bulunduğu noktadan daha yukarılara çıkarıp adeta kanatlandıracaklardır. Eğitimin itici gücü sayesinde Türkiye süper güç olacaktır. Bu nedenle eğitim modeline “Hezarfen” metaforu kullanılarak “Hezarfen (Bin Fenli-çok şey bilen)” Eğitim Modeli” adı verilmiştir.”

4.0 Eğitim Müfredatı Nedir?

4.0 eğitim müfredatını da açıklayan Kılıç, “Geleceğe odaklanan bir eğitim yaklaşımıdır. Sibernetik, robotik, Big Data, nesnelerin interneti, nano teknoloji, yapay zeka, global vatandaşlık ve dijital çağ gibi yaşamımıza giren olgulara ve “Endüstri 4.0” konseptine uygun olarak çocuklarımızı geleceğin belirsizliği, karmaşıklığı ve teknolojik ihtiyaçlarına göre donatan bir yaklaşımdır. İlk sanayi devrimi su ve buhar gücü ile üretim mekanizmasının üzerine kuruldu. İkinci sanayi devriminde elektrik enerjisi izlendi. Üçüncü sanayi devriminde dijital devrim gerçekleşerek elektronik kullanımı arttı.  4.0 Sanayi/Endüstri terimi ilk olarak 2011 yılında Almanya’da kullanıldı. Teknolojik temeller, Bulut Bilişim ve internet ağını barındırmaktadır. Uzmanlara göre Endüstri 4.0 yani diğer adıyla dördüncü sanayi devrimi, 10-20 yıl arasında entegrasyonunu tamamlayarak uygulanabilir hale gelecektir. Sağlık, iletişim ve ulaşım gibi sektörlerde uygulanmaya başlanan 4.0 teknolojiler eğitim alanına da uygulanmaya başlandı. Bu kapsamda Stanford Üniversitesi 2013 yılında 4.0 eğitim müfredatını uygulama kararı aldı” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Taşkın Kılıç kimdir?

1979 yılında Artvin’de dünyaya gelen Kılıç, 2017 yılında yönetim alanında doçent unvanı aldı. Halen akademisyenlik mesleğini icra etmekte ve eğitimler vermektedir. “Emeğinin karşılığını bir yıl sonra almak istiyorsan buğday ek, on yıl sonra almak istiyorsan ağaç dik, 100 yıl sonra almak istiyorsan insan yetiştir.” düsturundan yola çıkan Kılıç, 2009 yılından bu yana Türkiye’nin dört bir tarafında, kamu yararı için, cezaevleri, yatılı okullar ve devlet kurumlarında gönüllü olarak; “girişimcilik, hoşgörü, yurt sevgisi, başarı, motivasyon, liderlik, kendini keşfetme ve e-Sağlık” konularında seminerler vermekte; yaşamını öğrenerek, keşfederek ve paylaşarak geçirmektedir. 

“Altın Kalpli İnsanlar Ülkesi”, “Nasıl Başardılar”, “e-Sağlık ve Teletıp”, “İnsanlar Başaklara Benzer” adlı kitapların yazarı olan Kılıç, aynı zamanda, yurtiçi ve yurtdışında birçok makale ve 6 adet patente sahiptir. İngiltere, Malta, ABD, Polonya, İsveç, Norveç,  Hollanda, Finlandiya ve Bulgaristan’da ziyaretçi akademisyen olarak araştırmalar yapıp dersler veren Kılıç, İngilizce bilmektedir. Gelecek hedefleri arasında, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirip “Türkiye Buluş Okulu’nu” kurmak, yeni bir dil öğrenmek (Arapça veya Japonca), daha fazla okumak ve bir müzik aleti çalmak yer almaktadır.