GÜMÜŞHANE'DE BU ZANAATIN SON TEMSİLCİSİ
GÜMÜŞHANE'DE BU ZANAATIN SON TEMSİLCİSİ
Değişen tüketim alışkanlıkları sonrasında gün geçtikçe azalan tamir talebi, bir el zanaatının daha kaybolmasına neden oluyor.
Değişen tüketim alışkanlıkları sonrasında gün geçtikçe azalan tamir talebi, bir el zanaatının daha kaybolmasına neden oluyor. Eskiyen, bozulan mutfak eşyaları hurdaya atılmaya başlanınca tamir işi ile uğraşan zanaatkarlar hem iş hem de çırak bulamaz oldu. Zanaat sahipleri gelecek ile ilgili endişelerini dile getirirken, kendilerini de unutulmaya yüz tutmuş mesleklerin son temsilcisi olarak tanımlıyor.
Bu zanaatkarlardan biri olan ve Gümüşhane’de mesleğini sürdürmeye gayret gösteren Burhan Saran, vatandaşların bozulan eşyalarını çöpe attıklarını, tamir mesleğinin geçmişte kaldığını söyledi. Tencere, çay demliği, tava tamiri, parlatması ve parça değişimi yaparak geçimini sağlayan Burhan Saran, Gümüşhane Merkez’de bulunan yedi metrekarelik küçük dükkânında zanaatını devam ettirdiğini kaydetti.
Unutulmaya yüz tutmuş mesleğini ayakta tutmaya çalışan Saran, “Çırak bulmak artık çok zor. Gümüşhane’de benden sonra mesleğin devam etmeyeceğini düşünüyorum” İfadesini kullandı.
Mesleği hakkında konuşan Saran, “Çaydanlık ve tava tamirini 25 yıldan fazladır yapıyorum. Bu işi öğrendiğim zamanlar gençlik yıllarımdı. O yıllarıma dair en mutlu olduğum olaylardan birisi mesleğimi öğrenmek oldu. Genelde mutfak araç gereçlerinden çaydanlık demliği, tava, tencere ve çelik tencere gibi ürünlerin tamirini, parlatmasını ve parça değişimlerini yapıyorum. Bu işin bence en önemli tarafı vatandaşa kolaylık sağlıyorum. Bugün baktığınız zaman bir çaydanlık demliğinin, fiyatı aldı başını gidiyor. Bir tava almak isteyen vatandaşın cebinden çıkacağı rakamlar bile bütçeyi çok zorluyor. Tencere fiyatlarından bahsetmek bile istemiyorum. Fiyatlar bu kadar yüksek olduğu için vatandaşın yeni çaydanlık, tava ve tencere alması imkansızlaşıyor. Bu şehrin insanlarına çok yardımcı olduğumu düşünüyorum” diye konuştu.
Mesleğinden yana hiç şikâyet etmediğini aksine çok severek yaptığını da ifade eden Saran, “Elbette yaptığım iş diğer mesleklere göre zahmetli, bu işe başladığım günden beri en çok dikkat ettiğim şey dükkanı açarken her sabah mutlulukla açmam oluyor. Aletlerimin başına keyifle oturmadığım gün bu mesleği bıraktığım gün olur. Kış günleri çaydanlık parlatma işlerimiz daha çok oluyor. Bu meslek ciddi derecede sağlık sorunlarına neden olacak riski de beraberinde taşıyor. İş zahmetli olunca zorluğunu da beraberinde getiriyor ama her mesleğin bir zorluğu var, bence buradaki önemli olan mesleğini severek icra etmek oluyor” şeklinde konuştu.
Yaptı işin risklerine dikkat çeken Saran, “Kimyasal madde ile çalışılan bir meslek, makineyi kullanırken cila vuruyoruz ve birçok kimyasal madde geçişi oluyor, maske kullanılmadığı takdirde ciddi sorunların oluşma oranı çok yüksek oluyor. Tabi ki biz bunlar için çok dikkatli davranmaya özen gösteriyoruz. Ama en riskli bölümü ise parlatma makinası dediğimiz polisaj makinası oluyor. Bin devirde dönüyor ve parlatma aşamasında elinizi kaptırabilirsiniz, herhangi bir dalgınlıkta parçayı suratınıza çarpabilir ve kötü sonuçlar ile bitebilir. Bu yüzden polisaj cila makinasını kullanırken çok dikkatli olmak zorundasınız. Herhangi bir dalgınlığı affetmez. Bizim mesleğimizin de riskli yanı bu oluyor. Dikkatli olunduğu takdirde hiçbir şey olmaz” ifadelerini kullandı.
Gümüşhane’de kendisi dışında mesleği icra edenin olmadığına işaret eden Saran, “Bu durum beni üzüyor. Herhangi bir durumda ben de yapamasam vatandaş ne yapacak bilmiyorum. Yaptığım iş talebi çok fazla olan ama çırağı yetişmeyen bir iş. Baktığınız zaman aileler çocuklarına da zanaat mesleklerini öğretmiyorlar artık. Bunun sonucunda çırak yetişmiyor ve zanaat meslekleri gün geçtikçe unutulmaya yüz tutuyor” sözleri ile mesleğin geleceği ile ilgili umutsuzluğunu dile getirdi.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim