DEMOKRAT İNSAN OLABİLMEK
DEMOKRAT İNSAN OLABİLMEK
HASAN PİR
Demokrasinin temelini, bilinçli demokrat anlayışa sahip insanlar oluşturur. Demokrat anlayışlı bireyler olmadan demokrasi olmaz, olamaz. Çünkü; demokratlık olgunluk demektir, hakperestlik demektir, âdil olmak demektir, ahlaklı ve erdemli olmak demektir.
Demokrat insan, olduğu gibi görünen ve göründüğü gibi olan insandır. Hoşgörülü olmak, sözünde durmak, doğruluk ve dürüstlükten taviz vermemek, güvenilir olmak, adaletten asla ayrılmamak, başka fikirlere saygılı ve tahammülkâr olmak demokrat insanın özelliğidir.
Demokrat insan; ahlakî değerleri yüksek olan insandır. Gerçeğe saygılı kişidir. İki yüzlülük, riyakârlık ve takiyyecilik yapmaz.
Demokrat insanda körü körüne tarafgirlik ve inat olmaz ve olmamalı... Tarafgirlik ve inat, sahibinin doğruları görmesine engel olan hastalıklardır. Unutmamak gerekir ki, inadın gözü meleği şeytan, şeytanı da melek görür.
Demokrasilerde halkın tercihlerine saygı bir kuraldır. Çünkü; demokrasilerde halkın tercihleri demokrasilerin varlık sebepleridir.
Çifte standartlı düşünce sahipleri demokrasiler için büyük tehlikedir. Yani gerçeklere göre değil de menfaatlere göre tavır almak. Mevlana Hazretleri’nin dediği gibi demokrat insan; “ya olduğu gibi görünmeli, ya da göründüğü gibi olmalı”dır.
Ülkemizde zaman zaman yaşanan sıkıntıların önemli sebeplerinden biri de bu çifte standartlı anlayışlardır.
Çifte standardın insanı hangi durumlara düşürdüğünü çok güzel anlattığı için Nasrettin Hoca’nın bir fıkrasını nakletmek istiyorum:
Nasrettin Hoca kadılık yapmaktadır.
Komşularından biri telaşla Hoca’nın yanına gelerek, “Bir ineğin bir ineği öldürmesi durumunda ne lazım geleceğini” sorar.
Hoca, soru karşısında gülerek, “İnek ineği öldürmüş, hiçbir şey lazım gelmez.” Diye cevap verir.
Aldığı cevap üzerine derin bir nefes alan komşusundaki sevinç Hoca’nın dikkatini çeker ve “Hayrola komşu ölen inek kimin ineğiydi?” diye sorunca, komşusu; “Hocam bizim inek sizin ineği öldürmüş” der.
Duyduklarından rengi kaçan, rahatsız olan Hoca, yerinden doğrulur, elini kütüphanesine uzatır; “ Şimdi iş değişti... Dur bekle, kitaba bakmam lâzım!..” diye cevap verir.
Arife tarif gerekmez kabilinden son sözü Nasrettin Hoca söylediği için biz de konuyu burada bitirmiş olalım.
Güzel günler dileğiyle.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim