BU SICAKLARDA AMAN DİKKAT !!!

Işık, suyun canlıların yaşaması için hayati öneme sahip olduğunu belirterek, en küçük canlı organizmadan en büyük canlı varlığa kadar, bütün biyolojik yaşamı ve bütün insan faaliyetlerini ayakta tutan sudur.  İnsan besin almadan haftalarca canlılığını sürdürmesine karşın, susuzluk durumunda ancak birkaç gün yaşayabilir. İnsan vücudunun su içeriği yaşa ve cinsiyete göre yüzde 42 ile 75 arasında değişmekle birlikte yetişkin insan vücudunun ortalama yüzde 59’u sudur. Vücut fonksiyonlarının çalışmasında, metabolizmanın dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde su son derece önemlidir” dedi.

Işık, suyun besinlerin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınması başta olmak üzere, hücrelerin, dokuların, organ ve sistemlerin düzenli çalışmasında, metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve vücuttan atılmasında, sindirim siteminin düzenli çalışmasında, cildin daha nemli, yumuşak ve düzgün olmasının sağlanmasında, eklemlerin kayganlığının sağlanmasında, emziren kadınlarda süt verimliliğinin arttırılmasında, çeşitli biyokimyasal olayların gerçekleşmesine katkı sağladığını dile getirdi.

Diyetisyen Işık, yapılan çalışmalarda uygun miktarda günlük su tüketiminin, soğuk algınlığı, kabızlık, idrar yolu enfeksiyonları, cilt sağlığının korunması, organizmanın toksinlerden arınması, kilo kontrolü programlarında zayıflamaya yardımcı olması, cildin nem ve elastikiyetinin düzenlenmesinde rol oynaması nedeniyle selülit oluşumunun önlenmesinde yardımcı olduğunu söyledi.

Büyüme ve vücut fonksiyonlarının devamı için yeteli su alımının çok önemli olduğunu söyleyen Işık şöyle devam etti:

Her gün ne kadar su içilmeli ?

“Genel bir kural olarak, vücutta oluşan zararlı maddelerin atımını sağlamak ve vücut sıvı dengesini koruyabilmek için 8-10 bardak (2.5 litre) su tüketilmesi önerilmektedir. İnsanlar su gereksinimlerini genelde; içecekler, besinler ve metabolizma olmak üzere üç kaynaktan sağlanır.  Besin içerisinde bulunan besin öğelerinin yakılması sonucunda su oluşur. Yediğimiz besinler ve içecekler yoluyla da vücudumuza su sağlarız.  Gün içerisinde içtiğimiz çay, kahve, soda vb. içeceklerle ile de sıvı almaktayız. Ancak kafein içeren kahve, çay ve diğer içecekler sıvı ihtiyacını karşılasa da uygun su kaynakları olarak sayılmazlar. Örneğin kafein içeren kahve içildiğinde su alırsınız ancak diüretik etkisinden dolayı daha fazla idrar çıkışı yaparak, daha fazla sıvı kaybedersiniz.  Kafeinli içeceklerin fazla tüketilmesi, çarpıntıya neden olurken, şeker ve krema tüketilmesi de gereksiz kalori alınmasına yani kilo artışlarına sebep olabilir.”

Kimler daha çok su tüketmeli?

“Çok sıcak ortamlarda olup, aşırı terleyenler, ağır fiziksel aktivite yapanlar, bulantı, kusma ve ishal ile sıvı kaybının arttığı zamanlar, lifli gıdalardan zengin beslenenler, yüksek proteinli diyetle beslenen kimseler daha fazla su tüketmelidir.”

Vücudun su ihtiyacı olduğu nasıl anlaşılır?

“İdrar rengi vücudun su ihtiyacının habercisidir.  İdrar koyu renkliyse, yeterli miktarda su içmiyorsunuz ve vücudun suya ihtiyacı vardır demektir, su takviyesi yapılmalıdır. İdrar açık renkliyse vücudun su takviyesine ihtiyacı yok demektir. Soğuk günlerde üşüdüğümüzde veya yazın çok sıcak, rutubetli günlerde olduğu gibi aşırı sıcaklık durumunda, vücudun normal sıcaklığını korumak için suya olan ihtiyacı artmaktadır. Sıcak, nemli havalarda vücut terleyerek sıvı kaybını arttırır. Bu nedenle, sıcaklığın arttığı şu günlerde sıvı tüketiminin arttırılmasına özen gösterilmelidir.”

Su tüketiminizi arttırmak için öneriler?

“Sabah kalkıldığında ilk yapılması gereken işlerin başında 1 bardak su içmek de olmalı, her sabah iş yerine gelindiğinde bir bardak su içilmeli ve bu davranış alışkanlık haline getirilmeli, her akşam iş yerinden ayrılırken su içilmesi alışkanlık haline getirilmeli, her tuvalet sonrası, kaybedilen sıvıyı yerine koymak için 1 bardak su içilmeli, egzersiz yaparken ve özelikle sıcak havalarda çalışırken su tüketimi arttılmalı, özellikle hava ve deniz yolculuklarında su tüketimi arttırılmalı, suyu her zaman görünür bir yerde bulundurmalı, susama hissi beklenmeden su tüketmeye özen gösterilmelidir. Çalışma ortamına ve evinizde belirlediğiniz bölümlerde “su iç” yazılı notlar asabilirsiniz.”

Sağlıklı ve güvenli su nedir?

“Güvenilir su zararlı bakteriler, zehirli materyaller ve kimyasalları içermeyen sudur. Sağlık Bakanlığı’nca ruhsatlandırılmış ticari amaçla satılan kaynak suları, içme suları ve doğal mineralli sularda üretim aşamaları kontrol altına alınmış ve Sağlık Bakanlığı denetimine tabii güvenli sulardır. Şehir şebeke suları da belediyelerce rutin olarak kontrol edilmekte, şehir suyunda bulunması olan virüs, bakteri ve çeşitli patojenler, çeşitli dezenfeksiyon yöntemleri ile ortadan kaldırılmaya çalışılmakta ve bu sular da güvenli hale getirilmektedir.”