AKCİĞER KANSERİ NEDİR?
Gümüşhane Sağlık Müdürü Mustafa Ağar, akciğerin vücudumuzun oksijen gereksinimini sağlayan organımız olduğunu, her organ gibi akciğerimizin de birçok hücreden oluştuğunu, bu hücreler in de akciğerin normal olarak görevini yapabilmesi için ihtiyaç doğrultusunda bölünerek çoğaldığını söyledi.
Ağar, akciğer kanseri ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, akciğer kanserinin yapısal olarak normal akciğer dokusundan olan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle oluşturması olduğunu belirtti.
Akciğerde oluşan kitlenin öncelikle bulunduğu ortamda büyüdüğünü, daha ileriki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak oranlara yayılarak hasara yol açtığını ifade eden Ağar, “Bu yayılmaya metastaz adı verilir. Akciğer kanserleri mikroskop altında izlenen hücrelerin görüntüsüne göre iki ana guruba ayrılır. 1. Küçük hücreli akciğer kanseri, 2. Küçük hücreli-dışı akciğer kanseri. Bunlar mikroskop altında izlenen kanserli hücrenin görüntüsüne göre ayrılır” dedi.
Risk Faktörleri Nelerdir?
Akciğer kanserine neden olan risk faktörleri ile ilgili olarak bilgi veren Ağar, şunları kaydetti:
“Sigara, puro, pipo içimi: Akciğer kanserinin bugün ispatlanmış olan en önemli risk faktörüdür. Sosyoekonomik düzeyi gelişmiş ülkelerde sigara içiminin başarılı olarak önlenmesi sayesinde, bu ülkelerde akciğer kanseri sıklığı oldukça azalmıştır. Sigarayı bıraktıktan 5 yıl sonra risk azalmakta, ancak tamamen bitmemektedir. Sigarayı içmeyen ancak çevresinde içilen kişiler de aynı şekilde bu riski taşırlar.Bu nedenle akciğer kanserini önlemenin en iyi yolu sigaraya hiç başlamamaktır. Asbest: Madenlerde, gemi yapımında, yalıtım malzemesi yapımında kullanılır. Solunum yollarında uzun süreli tahriş oluşturur. Radon: Evlerde, toprakta doğal olarak bulunan, kokusuz radyoaktif bir gazdır. Verem hastalığı: Bu hastalığın yerleştiği akciğer alanında sonradan akciğer kanseri gelişebilir. Daha önceden akciğer kanseri geçirmiş olmak: Bir kere akciğer kanseri nedeniyle ameliyat olmuş, veya ışın tedavisi uygulanmış olanlarda ikinci bir kanser gelişme riski vardır. Sigara içmek bu riski ayrıca arttırır.”
Erken Tanı Mümkün müdür?
Ağar, akciğer kanserinin erken tanısının mümkün olup olmadığı konusunda ise şu ifadeleri kullandı:
“Akciğer kanserinin ileri evrelere gelmeden erken teşhis edilmesi için şimdiye kadar düz akciğer filmleri balgamda tümör hücrelerinin aranması ve yüksek riskli insanlarda bronkoskopi denilen ucu ışıklı bir boruyla solunum yollarının incelenmesi gibi yöntemlerin kullanıldığı birçok çalışma yapılmıştır. Bunların hiçbiriyle akciğer kanserine bağlı ölümlerin azaltılamadığı görülmüştür.”
Hastalık Nasıl Belirti Verir?
“Hastalığın belirtileri genellikle erken dönemde ortaya çıkmaz” açıklamasında bulunan Müdür Ağar, “Bu nedenle, birçok durumda kontrol amacıyla veya başka bir nedenle çekilen akciğer filmleri ile tanı konulur. Akciğer kanserinin belirtileri; akciğer kanserinin kendisine, uzak organlara yayılımına veya kanser hücreleri tarafından salgılanan hormon benzeri bazı maddelere bağlı olabilir” dedi.
Sık görülen belirtiler
Gümüşhane Sağlık Müdürü Mustafa Ağar, akciğer kanserinde sık görülen belirtilerle ilgili olarak da şunları söyledi:
“Uzun süre devam eden sıklığı ve şekli değişen öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, ses kısıklığı, hırıltılı solunum, yutma güçlüğü, kilo kaybı, iştahsızlık veya halsizlik, sebebi açıklanamayan ateş, tekrarlayan bronşit ve akciğer enfeksiyonları, göğüs, omuz, kol ve sırt ağrısı, yüzde ve boyunda şişlik.”
Tanı Nasıl Konulur?
Akciğer kanserine tanı koymada çeşitli yöntemlerin olduğunu kaydeden Ağar, şu bilgileri verdi:
“Düz akciğer röntgenleri ile akciğerde kitle görülen hastalara, öncelikle bilgisayarlı tomografi çekilir. Elde edilen üç boyutlu görüntü ile kitleye nasıl ulaşılabileceğine karar verilir. Hastadan ya tomografi rehberliğinde ya da bronkoskopi dediğimiz ince bükülebilir bir tüple akciğerine ulaşılarak iğneyle parça alınır.Bu işleme biyopsi adı verilir. Kanser tanısı bu biyopsi örneğinin patoloji kliniğinde incelenmesi sonucunda kesinleşir. Doktorunuz şikayetlerinize göre ayrıca karın veya beyine yönelik bilgisayarlı tomografi veya magnetik rezonans görüntüleme ve kemik taraması gibi tetkikler isteyebilir.”
Hastalık Aşamaları Nelerdir?
“Kanser tanısı konduktan sonra hekiminiz öncelikle hastalığın yaygınlığını veya bir başka deyişle hangi aşamada olduğunu saptayacaktır” ifadelerini kullanan ağar, “Hastalık; sadece akciğerin küçük bir bölümündeyse evre birinci evre, en yakın lenf bezelerine atlamışsa evre ikinci evre, akciğer içinde akciğeri saran zara veya iki akciğer arasındaki mediasten denen boşluğa veya buradaki bezelere yayılmışsa üçüncü evre, karaciğer, kemik, böbrek üstü bezi gibi uzak organlara yayılmışsa dördüncü evrededir” diye konuştu.
Doğru Evreyi Saptamak
Akciğer kanserinin doğru evresinin saptanması için dehekimin akciğer röntgeni, toraks ve batın bilgisayarlı tomografi veya magnetik rezonans görüntülemesi, kemik taraması veya beyin bilgisayarlı tomografisi istemesi gerektiğini vurgulayan Ağar, “ Hastalığın ameliyat için uygun evrede olup olmadığını anlamak için mediastinoskopi denilen, boyundan yapılan bir kesiyle mediasten boşluğuna ışıklı boruyla bakılması ve bu işlem sırasında lenf bezelerinden örnek alınmasını içeren bir tetkik ayrıca yapılabilir.Eğer akciğer zarının iki yaprağının arasında sıvı birikmişse, hekiminiz kaburgaların arasından bir iğneyle girerek bu sudan patolojik inceleme için örnek alacaktır .Bu işleme ise torasentez adı verilir”
Nasıl Tedavi Edilir?
Sağlık Müdürü Ağar, açıklamasının sonunda ise Akciğer kanserinin tedavisi ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Hastalığın erken evrelerinde ameliyatla tümörlü doku, etraftan bir miktar sağlam doku çıkarılarak, bazen tüm bir akciğer lobu alınarak temizlenebilir. Genel olarak ameliyatla tamamen çıkarıldığı ve çevrede hiç hastalık kalmadığı durumlarda başka tedaviye gerek yoktur. Ameliyat sonrası hekiminiz sizi düzenli aralıklarla kontrole çağıracaktır. Nadiren ameliyat sonrasında bazı hastalara ışın tedavisi tavsiye edilebilir. Ameliyatla çıkarılması mümkün olmayan evre III akciğer kanserinin esas tedavisi ışın tedavisi ve ilaç tedavisi ve radyoterapidir.Bu hastalarda iki yöntem sırayla uygulanır. Evre IV akciğer kanserinde kemoterapi yaşam sürenizi 3-6 ay kadar uzatacak ve hastalığa ait şikayetlerin azalmasını sağlayacaktır. Ancak, bu evrede kesin tedavi kararı siz ve aileniz ile görüşüldükten sonra verilmelidir. Yaşamı çok uzatması beklenmeyen bir tedavi seçeneğinin yan etkileri nedeniyle hayat kalitenizi bozma olasılığı varsa hekiminizle bu konuyu tartışmanız uygun olacaktır. Evre IV hastalıkta, ışın tedavisi kansere bağlı ağrı, kanama veya kemiğe, beyine yayılma söz konusu ise uygulanır.”
Küçük Hücreli Akciğer Kanseri Tedavisi
“Bu kanser türünün tedavisine hastalığın sınırlı veya yaygın oluşuna göre karar verilir. Sınırlı hastalıkta kemoterapi ve radyoterapi ardışık veya eşzamanlı olarak uygulanır. Hastalığın beyine yayılma olasılığı yüksek olduğundan ayrıca beyine koruyucu amaçlı radyoterapi yapılır. Nadiren çok küçük çaplı tümörlerde cerrahi uygulanabilir. Yaygın hastalığın tedavisi ise kemoterapidir. Kemoterapiye çok duyarlı bir tümör olmasına rağmen tekrarlama riski çok yüksektir. Kemoterapi sonrası tekrarlamalarda hastanın şikayetlerine veya hastalığın yayılım bölgelerine göre radyoterapi uygulanabilir. Akciğer kanseri riskini artıran etkenlerden uzak, daha sağlıklı bir hayat tarzı seçmenizi ve sağlık kontrollerinizi yaptırarak tedbirli olmanızı önerir; sağlıklı ve kaliteli bir hayat yaşamanızı dileriz.”
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim