ZİYA NAS: “AŞI YAPTIRMAMAK VATANA İHANET DEĞİLDİR”

ZİYA NAS: “AŞI YAPTIRMAMAK VATANA İHANET DEĞİLDİR”

Yeniden Refah Partisi Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına katılan Gümüşhane İl Başkanı Ziya Nas, toplantının ana gündemlerinden biri olan Covid 19 salgınıyla mücadelede “zorunlu aşı” tartışmalarına yönelik partisinin görüşlerini açıkladı.

“Zorunlu Aşı Anayasamıza Aykırı”

Zorunlu aşının anayasaya ve insan haklarına aykırı olduğunu kaydeden İl Başkanı Ziya Nas, “Aşı olmak isteyenler elbette ki aşılarını olsunlar, buna kimsenin karşı çıkma hakkı yoktur. Ancak, aşı olmak istemeyenlere de herhangi bir zorlama yapılması hem anayasaya hem de insan haklarına aykırı bir uygulamadır" dedi.

“Aşı Yaptırmamak Vatana İhanet Değildir”

Aşı yaptırmayanların adeta vatan haini ilan edilmekte olduğuna vurgu yapan Başkan Ziya Nas; Endonezya, Tayland ve İngiltere örneklerini vererek, bu ülkelerde aşılama başladıktan sonra vaka ve ölüm sayılarının arttığını bunun özellikle bilim insanları tarafından izaha muhtaç olduğunu belirterek, “Aşı yaptırmayan 20 milyondan fazla vatandaşımız adeta dışlanma, aforoz edilme, vatan haini ilan edilme tehdidi ile karşı karşıya. Bu kabul edebileceğimiz bir durum değil. Her şeyden önce zorunlu aşıda diretenlerin şunu açıklaması gerekiyor: Endonezya'da aşılama başlayana kadar 818 bin vaka 25 bin ölü sayısı görüldü. Aşılamanın yapıldığı ilk altı ay sonunda 3 milyon 239 bin vaka 86 bin 800 ölü sayısına ulaşıldı. Diğer bir örnek de Mart 2021'de aşılamaya başlayan Tayland'da Pandeminin başından Mart ayına kadar hasta sayısı 26 bin ölü sayısı sadece 85'te kalmış. Aşılama başladığından itibaren geçen 4 ayda hasta sayısı 543 bin 361'e ölü sayısı ise 4397'e yükselmiş. Aşıyı zorunlu hale getirmek isteyenlerin ve özellikle Bilim Kurulumuzun bu rakamları açıklaması gerek. Yetişkin nüfusunun neredeyse tamamını aşılayan İngiltere'de vaka sayıları 50 bini aştı. Yeniden kapanmayı düşünüyorlar. Dünya geneline baktığımızda geçtiğimiz yıl yaz aylarında aşısız dünyada günlük toplam vaka sayısı 150 bin, bu yıl yaz ayında en az 3 milyar insanın 1 doz aşılandığı bir dünyada günlük vaka sayısı 550 bini aşmış durumda. Bütün bu istatistikler aşılamanın vakayı önleyemediğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“Zorunlu Aşı Kaosa Sebep Olur”

Zorunlu aşının toplumsal karmaşaya yol açabileceğini dile getiren Başkan Nas, “Zorunlu aşı anayasamıza aykırı bir durumdur. Basında sıkça dillendirilen aşı olmayanların AVM'ler, restoranlar, kamu kurumları, okullar ve toplu taşıma araçlarına alınmaması gibi bir durumun uygulanması halinde büyük bir kaosa sebep olur. Toplumsal karmaşaya yol açacak son derece tehlikeli bir durumdur” diye konuştu.

“Bu Sıvılar Aşı Değil Aşı Adayı”

Mevcut aşıların bilimsel süreci tamamlanmadan kullanıma sokulduğunu dolayısıyla aşı sayılamayacağını ileri süren Nas, “Birçok bilim adamının dediği gibi bu sıvılara aşı değil aşı adayı demek daha doğru olur. Üreticisinin sorumluluk kabul etmediği aşı adayı bu sıvıların insanlarımıza zorla enjekte edilmesini kabul edemeyiz. Faz çalışmaları, insan ve hayvan deneyleri tamamlanmayan bu sıvıların özellikle de genetik bozulma, kanser riski ve otoimmün hastalıkları riski olan mRNA aşılarının yapılması büyük tehlike arz ediyor” dedi.

“Aşı Olanlara Neden Onam Formu İmzalatılıyor?”

Bugüne kadar yapılan diğer aşılar için onam formu imzalatılmadığına dikkat çeken Nas, “Peki ne değişti? Bu güne kadar yapılan aşılarda onam formu imzalatma gereği duyulmazken Korona aşıları için neden imzalatılıyor? Bu uygulama dahi akıllarda şüphe uyandırıyor. Açıkçası ileride doğabilecek muhtemel olumsuz sonuçlardan dolayı kimse sorumluluk almak istemiyor. Üstelik bu tehlike el birliği ile vatandaşlarımızdan gizlenmek isteniyor. Ortada ciddi soru işaretleri var ve bu sorulara cevap aranmak bir yana, soruların sorulmasına dahi tahammül gösterilmiyor” şeklinde konuştu.

“Onlar İstedi Diye Yine Onların Dayattığı Aşıyı Olmak Zorunda Değilim”

Şahsi kanaatinin mecbur kılınmadığı sürece Türk aşısını beklemek olduğunun altını çizen Başkan Ziya Nas, “Mevcut aşıları olmak herkesin bireysel tercihidir ve saygı duyulması gereklidir. Tıpkı aşı olmamayı tercih edenlere saygı duyulması gerektiği gibi. Kendi adıma konuşmam gerekirse, bizim ürettiğimiz aşıların kullanıma sokulduğu günü beklemeyi tercih ediyorum. Kaynağı, muhteviyatı, yan etkileri ve daha birçok belirsizlikleri içeren sıvıyı, Dünya Sağlık Örgütü gibi bilimsellikten ziyade politik kararlar veren kuruluşlar istiyor diye kullanmayı kabul etmiyorum. Onlar istedi diye yine onların dayattığı aşıyı olmak zorunda değilim” ifadelerini kullandı.