ZİHNİYET DEĞİŞSİN ARTIK!

ZİHNİYET DEĞİŞSİN ARTIK!

Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Akçay, Gümüşhane-Torul Karayolu güzergahı üzerinde bulunan tesis ve işletme sahipleri ile yaptığı toplantıda, işletme ve tesis sahiplerinin sorunlarının kendi sorunları olduğunu söyledi.

Akçay, Gümüşhane merkez ilçeye bağlı İkisu köyündeki bir özel işletmede, Gümüşhane-Torul karayolu güzergahı üzerinde bulunan tesis ve işletme sahipleri ile bir araya gelerek sorunlarını dinledi.

20 Yıllık İşletme Kapatıldı

Mescitli köyü 11 Kardeşler İşletme Tesisi yer sahibi Bahri Coşkun, 20 yıl önce alınan işletme ruhsatlarının komşularının şikayetleri üzerine evrak eksikliği gerekçe gösterilerek kapatıldığını belirterek, “Hatta tesisler içerisinde bulunan fırının direk ruhsatı var. Özel İdare, ‘fırının ruhsatı var, kapatmayız’ demelerine rağmen, daha sonra fırın da kapatıldı. Lokanta ve kahvehanenin ruhsatında şerh vardı. Fırında olmamasına rağmen fırın da kapatıldı” dedi.

Karayolları Kanununa göre karayolları güzergahında yapılacak iş yerinin anayoldan 25 metre uzakta bulunması gerektiğini anlatan Coşkun, şöyle devam etti:

“Ancak Gümüşhane’nin şartlarında birçok işletmemiz ve komşularımız bu şartları sağlayamadık. Sağlayamıyoruz, daha önce yapılan tesisler var. Bazıları işletmelerimiz 1-5 metreden kaybediyor ve istenilen şartı yerine getiremiyor. Dolayısıyla bu gibi işletmelerimize bir çözüm üretilsin talebinde bulunduk. Valimizle, milletvekillerimizle, Karayolları Genel Müdürü ile bu durumu defalarca konuştuk. Çeşitli şekilde söz verdiler, yardımcı olacaklarını söylediler. Ancak şu ana kadar hiç bir şey yapılmadı. Ruhsatlı arkadaşlarımız da mağdur duruma düştü. Bölünmüş yol ve akabinde yapılan bariyerler ticareti yüzde 50’ye indirdi. Karşı şeritten gelen bir müşterinin karşı şeride geçip alışveriş yapma şansı yok. Biz, Torul ve Pirahmet köyü arasındaki güzergahta bir çalışma yapılmasını istiyoruz. Çözüm üretilsin. Gümüşhane’de diğer illerdeki gibi 25 metre değil de 15 metreye düşürebilir. Çünkü bölünmüş yollar tek yönlü oldu.    Bu nedenle 25 metre mesafe düşürülebilir ya da geçici bir zaman verilsin. Özel İdarenin, Milli Emlakin arsaları var, işletme sahiplerine tahsis edilebilir. Kanunlar sadece Gümüşhane’de uygulanıyor. Gümüşhane insanı sessiz, sakin, devletine bağlı. Sorun çözülmezse yapacağımız şey, Gümüşhane’yi terk etmek olacak.”

İşletmem Kapatılırsa Ne Yapacağım?

İkisu-Şiran yol ayrımında çay ocağı işleten İsa Özdemir ise işletmesinin dedesinden kaldığını ve 40 yıllık işletme olduğunu belirterek, “Benim sıkıntım ruhsatımızın olmaması. Milletvekili Osman Akgül, seçim üzeri ziyaretinde sıkıntılarımızı kendilerine iletmiştik. Kendisi, ‘gündemimizde olan konular’ diyerek, ‘ya ruhsat işini halledeceğiz ya da yeni bir yer belirleyerek sizleri oraya taşıyacağız’  sözü vermişti. Ancak durumumuz seçimden sonra bir daha gündeme gelmedi. Sürekli olarak, iki haftada bir Özel İdare ekipleri gelerek bizden, başvuru yapmamızı istiyorlar. Başvuru yaptığımız zaman ruhsatımızın verileceği garantisi yok. Çözüm bekliyoruz. Yerlerimizi istimlak ederek bizi bu sıkıntılardan kurtarsınlar. Benim tek geçim yerim işletmem. Ben ayda 6 bin lira kredi ödemem var. Kredimi ödüyor, ailemi geçindirmeye çalışıyorum. İşletmem kapanırsa ben ne yapacağım? Sürekli olarak ‘ruhsat alın, yoksa kapatırız’ diyorlar” şeklinde konuştu.

Sudan Sebepler İleri Sürüyorlar

Gümüşhane Yöresel Ürünler Pazarı sahibi Kayhan Aydın, Torul ilçesine bağlı Harmancık köyünde işletmesi olduğunu belirterek, “Ben, 1.5 yıldan beri ruhsat almak için uğraşıyorum. Özel İdare’ye her başvuru yaptığımda, Karayollarından yol geçiş izni belgesi istiyorlar. Karayolları da, mesafe tutmuyor diye, sudan sebeplerle sürekli bizi geri çeviriyor. Şimdi, yeniden başvurumu yaptım. Hala cevap gelmedi. Gelecek diye bekliyoruz. Özel İdare, karayolları yol geçiş izni belgesi vermese bile bize ruhsat verebilir. Ruhsat veren kurum orası, ruhsat yetkisi tamamıyla Özel İdare’ye ait. İnisiyatif alabilir. Bu riski göze alıp bize ruhsat verebilir. Vauk Dağı’ndan Trabzon’a kadar, karayolları güzergahında bulunan tüm tesis ve işletmelerin en sorunu belirttiğimiz sorunlardır. Çözüm için tek bir adım atılmıyor. Bize hep sudan sebepler ileri sürüyorlar, ‘hakkınızda şikayetler var’ diyorlar. Şikayeti yapan vatandaş, ruhsatı verecek olan ise devlet. Bizim işimiz vatandaşla değil, devlet ile. Bize, ‘şikayet olmazsa bir şey demeyiz’ diyorlar, devlet böyle bir şey söyleyemez. Bu konu bizimle devlet arasında, üçüncü şahısları ilgilendiren konu değildir. Biz kaçakçılık yapmıyoruz. İki de bir vatandaşın şikayetini önümüze koyuyorlar” açıklamasında bulundu.

Jandarmayla İşyeri Kapatmaya Geliyorlar

120 metre karelik işletmesine 350 bin lira para harcadığını dile getiren Aydın, daha sonra şunları söyledi:

“Ben örnek bir tesis kurdum ve bugün kapalı. Bana söz verildiği halde işyerimi kapattılar. Üç araba dolusu jandarma ve Özel İdare Müdürü geldiler ve iş yerimi kapattılar. Benim işletmeme gelip de teşekkür etmeyen bir müşterim dahi olmadı. Böyle bir tesis yaptığım için de teşekkür ediyorlar. Son 10 yıl içerisinde bu güzergaha yapılan en iyi tesislerden birini yaptım. Bize plaket verecekleri yerde işletmemizi kapatıyorlar. 20 tane jandarmayı göndererek işyerimi kapatmalarını anlayamadım. Gelir Özel İdare yetkilileri kapatır. Jandarma göndermeye ne gerek var. Bizi Trabzon Karayolları ilgilendirmiyor. Trabzon karayolları çifte standart uyguluyor.  Araklı’da yola sıfır dolum tesisleri var. Bir dolum tesisinin karayoluna 50 metre mesafede olması gerekir. Biz ne yapıyoruz, duble yol kenarında pestil köme satıp ekmek parası kazanıyoruz. Dışarıdan gelen insanların parasını alıyoruz.  Alıp Gümüşhane’de harcıyoruz. Zamanı gelir, taşlar yerine oturur ama bizler mağdur ediliyoruz. İşletmem kapalı, 24 saat uyku uyumuyorum. “

Bu Bölgede Çimento Fabrikasını İstemiyoruz

Tüm yaşanan bu sorunların yanı sıra, Musalla Vadisine kurulacak çimento fabrikası için bölgeye taş ocağı açılacağı ve Çevre Değerlendirme Raporu alma çalışmalarının başladığını dile getiren Kayhan Aydın, “ÇED raporu almak için tüm kanalları zorluyorlar. Yöre sakinleri olarak tepki gösteriyoruz. Sesimizi çıkarmazsak raporu alacaklar. Bizler gıda üretiyoruz. Yukarıda taş kırılacak ve toz duman içerisinde kalacağız. Doğa tahrip olacak. Bizlerden alışverişe gelen insanlar yeşillik yerine toz duman görecekler” diye tepki gösterdi.

Ekmeğimizi Taştan Çıkarıyoruz

Tesis ve işletme sahiplerini dinledikten sonra açıklama yapan Akçay, Gümüşhane’de ticaret yapmanın ne kadar zor olduğunu sadece Gümüşhane’de ticaret yapanların bildiğini belirterek, “Gümüşhane’de ticaret yapmayanların, Gümüşhane’de ticaret yapanların karşılaştığı zorlukları bilmez. Gümüşhane girişimcisi ekmeğini taştan çıkarmak için mücadele veriyor. Bu mücadeleyi verirken haklı olarak kamu ile olan işlerimizde de kamunun bize yardımcı olmasını istiyoruz. Bu da bizim en doğal hakkımızdır. Biz bu yardımları isterken kamu da kendi ellerindeki kanunlara, yönetmelikleri uygulayarak bize hizmet vermek görevidir” dedi.

Sıkıntılarınızın Tamamına Katılıyorum

Akçay, tesis ve işletme tesis sahiplerinin sıkıntılarına tamamen katıldığını vurgulayarak, “Ancak burada esas sıkıntı, kamu bize hizmet verirken bizi rahatsız eden nokta, kamu hizmetlerinde çifte standart uygulanmasıdır. Hem kamu hizmetlerinde hem de yönetmeliklerde çifte standart uygulaması var. Bizim asıl itirazımız bunadır” ifadelerini kullandı.

Kanunlara Karşı Gelelim Demiyoruz

Başkan Akçay, kanunlara karşı gelme gibi bir düşünceleri olmadığını kaydederek, şöyle devam etti:

“Kanunları da çiğneyelim demiyoruz ama Gümüşhane şartlarını göz önünde bulundurarak, kanunlarda esnemesi gereken konular, kurallar ya da bölümler varsa, onların da Gümüşhane’de zor şartlar altında çalışan ve hizmet vermeye çalışan girişimciler lehine esnetilmesi gerekiyor. Özel sektörün lehine uygulanacak kısımların uygulanmasını istiyoruz. Gümüşhane’de uygulanan kanunlar farklı, Trabzon’dakiler, Giresun’dakiler, Erzurum’dakiler, Erzincan’dakiler farklı olduğu zaman bu sizleri de rahatsız ediyor, Ticaret ve Sanayi Odası olarak bizleri de rahatsız ediyor. “

İşyerlerinin Yoldan Uzaklığı

Karayolu güzergahı üzerinde bulunan işletme ve tesislerin yoldan uzaklığı konusuna da değinen Akçay, şu ifadeleri kullandı:

“İşyerlerinin yoldan uzaklığı yasa ve yönetmelikler gereği 81 ilde de aynı şekilde uygulanmalıdır. 81 ilde nasıl uygulanıyorsa Gümüşhane’de de aynı uygulansın, biz buna eyvallah diyoruz. Diğer illerde uygulanmayan yoldan çıkma mesafeleri sadece Gümüşhane’de uygulandığı zaman, kamu eliyle mağdur edildiğimizin en büyük kanıtıdır. Karayollarının duble yollarda uyguladığı bariyerlerde de işletmelerimizin rahatsızlığı vardır. Eğer Türkiye’nin her yerinde bölünmüş ve duble yollarda çelik refüjler yapılıyorsa itiraz edeceğimiz bir konu yok.  Ancak diğer illerde bu çelik refüjler yolların ortasında yapılmıyor da sadece Gümüşhane’de yapılıyorsa, işte, buna da itirazımız var.”

Yanlış Emsal Uygulamaları

Kamu kurumlarının yasa ve yönetmelikler çerçevesinde uygulamalarını yaparken, yanlış emsal teşkil edecek uygulamalardan kaçınmaları gerektiğini vurgulayan Akçay, “Gümüşhane Valisi Yücel Yavuz’un, daha önce yapmış olduğu toplantılarda, hem Vali’nin hem de İl Genel Meclisi Başkanının ‘mevcut işletmeler çalışmalarına devam edecek’ sözleri var. Eğer Vali ve İl genel Meclisi Başkanı böyle bir söz vermiş ise onlar sözlerini tutarlar. Sözlerini tutamıyorlarsa, neden tutamadıklarını da kamuoyuna açıklarlar. İlimizdeki yetki sahibi kurumların karar alırken, tüccar ve girişimcinin mağdur olmayacağı şekilde kararlar alması lazım. Hem yönetmeliklere uyulmasını hem de girişimcinin mağdur olmaması şeklinde kararlar alınmasını istiyoruz. Komşu illerdeki uygulamalar farklı, bizdeki uygulamalar çok farklı” diye konuştu.

Yazılı Önerilerinizi Veriniz

Tesis ve işletme sahiplerinden sıkıntılarını ve isteklerini yazılı bir şekilde Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığına verilmesi talebinde bulunan Başkan Akçay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Biz, sizin yazılı taleplerinizle ilgili elimiz daha güçlü olarak ilgili kurumlara, uğradığınız haksızlıklar varsa ya da fırsat eşitsizliği yaratan olaylar varsa biz bu olayları hem kamu kurumlarıyla hem de siyasi iradeyle aşmak için irade gösteririz. Ancak size sonuna kadar katılıyorum. Gümüşhane’deki uygulamaların diğer illerden çok daha katı olduğunu, çok daha esnafın ve tüccarın aleyhine olduğunu ben de görüyorum ve bu şikayetinizi ve eleştirinizi ben de kabul ediyorum.”

Zihniyet Değişikliği İstiyoruz

Başkan Akçay, hem Türkiye’de hem de Gümüşhane’de kamu kurumlarında zihniyet değişikliği istediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Gümüşhane’ye ve Gümüşhane iş dünyasına pozitif bakan bir kamu yönetimi istiyoruz. Fazla bir şey istemiyoruz. Kendi imkanları dahilinde gösterebilecekleri azami esnekliği, diğer illerde gösterilen esnekliğin Gümüşhane’deki iş dünyasına da gösterilmesini istiyoruz. Bu en tabii hakkımız. Bir işyerini kapatmak bu kadar kolay olmamalı. Çok kolay değil. Bu işyerlerini kapatanlara sormak lazım, acaba hayatlarında hiç çay ocağı işlettiler mi? Hiç böyle bir işletme açtılar mı, böyle bir işletme işlettiler mi? Ya da devletten maaşlarını almasalar, acaba nasıl geçineceklerini hiç düşündüler mi? Devlet imkanlarını ve devlet saltanatını kullanırken esnafın nelerle mücadele ettiğini, hangi şartlarda mücadele ettiğini hiç düşündüler mi?“

Bize Kabadayılık Yapmasınlar

Kamu çalışanlarına tavsiyede de bulunan GTSO Başkanı Akçay, “Lütfen karar verirken empati yapmayı öğrenin. Bugün kamu kurumlarında verilen kararların yüzde 50’si Gümüşhane insanını üzmek amaçlı verilen kararlardır. Bizim vergilerimizle maaş alanlar bize kabadayılık yapmaya kalkışıyorlar. Bizim vergilerimizle maaş alanlar bize kabadayılık değil hizmet etmeleri lazım. Görevleri bize kabadayılık yapmak değildir. Görevleri bize hizmet etmektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın sözlerini bunlar herhalde hiç duymuyorlar. Acaba, anlayışları mı eksik, yoksa duyu bozukluğu mu var, bunu da çok iyi bilmiyoruz. Eğer böyle bir sıkıntı varsa tedavi olmalarını da öneririm.

Haber Merkezi