"ZALİMİN ZULMÜ KABUL EDİLEMEZ"
Cumartesi günü teravih namazı sonrasında Fatih Parkı önünden başlayarak, Zafer Meydanına kadar yürüyen 70 kişilik grup adına basın açıklamasını Ülkü Ocakları Başkanı Fatih Vakur Kara yaptı.
“Al bayraktan, gök bayrağa selam göndermek için”
Kara, “buradayız” diyerek, “Çin işgali altında yaşam mücadelesi veren Doğu Türkistan’daki zulme dur demek, soydaşlarımızın yalnız olmadığını hissettirmek, al bayraktan gök bayrağa selam göndermek için buradayız” şeklinde konuştu.
“Her türlü vahşeti reva gören zalim Çin”
Özellikle Ramazan ayında Uygur Türklerinin tüm değerlerinin hedef alınmakta olduğunu dile getiren Kara, “Ramazan ayında Müslüman Türk soydaşlarımızın yaşadığı Doğu Türkistan, Çin işgali altında zulme uğramakta, Müslüman Uygur Türk soydaşlarımız işkenceler karşısında yaşam mücadelesi vermektedir. Bu mücadelenin bir tarafında asimilasyon politikalarına karşı kendi vatanlarında milli kimliklerini ve dini değerlerini muhafaza etmeye çalışan soydaşlarımız, diğer tarafta Doğu Türkistan’ın demografik yapısını değiştirmek için her türlü vahşeti reva gören zalim Çin bulunmaktadır. Son günlerde Çin işgali altında bulunan Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın, vahşice katledilmeleri bizlerin görmezden gelebileceği, sorumsuz davranabileceği, kabulleneceğimiz bir durum değildir” ifadelerini kullandı.
Modern dünyanın gözleri önünde Uygur Türklerine sistematik olarak işkence edilmekte olduğunu belirten Kara, söz konusu Doğu Türkistan olduğunda insan hakları beyannamesinin herhangi bir hüküm teşkil etmediğini vurguladı.
“Su yerine şahadet şerbeti içiyor, yemek yerine kızıl kurşun yiyorlar”
İçerisinde bulunduğumuz Ramazan ayında da, daha önce yapılan zulüm ve işkence tablosunun değişmediğinin ve aynı senaryonun bir kez daha uygulanmaya konulduğunun altını çizen Kara, “Her Ramazan ayında baskı ve sindirme politikalarına yenilerini ekleyen Çin, Uygur Türklerinin oruç tutmalarını engellemek için türlü zorluklar çıkarmaktadır. Doğu Türkistan’da soydaşlarımızın ibadet yapması, oruç tutması yasaklanmış durumdadır. Ne acıdır ki Doğu Türkistan’da ibadet etmek, oruç tutmak isteyen soydaşlarımız iftarlarını yapamıyor, su yerine şahadet şerbeti içiyor, yemek yerine kızıl kurşun yiyorlar. Camilerde Çin zulmünden payını almakta, baskı ve işkence ile Müslüman Türk’ün toprağında ezan sesi susturulmak istenmektedir. Müslüman Türk olmayı başlı başına tehdit ve suç olarak sayan Çin, Uygur güçlerini sorgusuz, sualsiz göz altına almakta ve bu gözaltılar ya idam ya da işkence sonunda katliamla sonuçlanmaktadır” dedi.
“Ata yurdumuzdan Türk varlığı ve Türk izleri siliniyor”
Müslüman gençlerin alkol kullanmaya zorlanmakta olduğunu söyleyen Kara, “Komünist Çin rejimi tarafından kadınların elbiselerine karışılmakta, tüm insani erdemler yok sayılmaktadır. Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın milli ve manevi değerlerine karşı adeta bir yıkım gerçekleştirilmekte, Ata yurdumuzdan hem Türk varlığı, hem de Türk izleri silinmeye, yok edilmeye çalışılmaktadır. Ne vahimdir ki yine söz konusu Müslüman Türk olduğunda, uluslar arası sivil toplum kuruluşları “ lal” olmuş, ileri demokrasi aşikarları üç maymunu oynamaktadır. Yalancı gözyaşları ile Türk siyasetinin gündeminden düşmeyenler, Doğu Türkistan için tek bir kelam etmekten bile aciz görünmektedirler. Türk İslam coğrafyasında zulüm altında insanlığın kabul edemeyeceği sıra dışı işkencelerle katledilen soydaşlarımız, Türkiye Cumhuriyeti devletinde sahiplenmeyi beklemektedir. Ülkü ocakları olarak dün olduğu gibi bugünde zalimin zulmüne karşı soydaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu.
“Gök bayrağı, al bayrak gibi namusumuz bileceğiz”
Türk İslam coğrafyasındaki soydaşlarımıza seslendiklerini ifade eden Kara, “Ülkücüler ve ülkü ocakları olarak gök bayrağı, tıpkı al bayrak gibi namusumuz bilecek, Doğu Türkistan davasının savunucusu olmaya devam edeceğiz. Medeniyetimizin beşiği Kaşgar’ı, sızlayan yaramız Urimçi’yi unutmayacağız. Gulcay’ı, Turfan’ı, Kumul’u vatan toprağı olarak görmeye devam edecek, Altay’ı kendimize yar bileceğiz. Bu bilinçle soydaşlarımızın derdini derdimiz, kaderlerini kaderimiz kabul ederek haklı davalarında şartlar ve bedeli ne olursa olsun her türlü platformda tepkimizi ve soydaşlarımızın yanında olduğumuzu dik duruş ve en ser tepkiyle dile getireceğiz” cümleleri ile açıklamasını sonlandırdı.
Grup basın açıklaması sonunda dağıldı.
Ramazan Yetim- Figen Tok
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim