“YIKILMADIK YIKILMAYACAĞIZ”

 10 Kasım 2012 tarihinde Siirt’in Pervari İlçesi’nde düşen askeri helikopterde şehit olan 17 asker arasında bulunan Kürtün’lü Uzman Çavuş Yusuf Tüfekçi’nin ailesi, son zamanlarda artan terör olaylarına ve şehit haberlerine tepki gösterdi.  Şehit ailesi terör örgütüne yönelik olarak yapılan operasyonlara ise destek verdi.

“Vatan sağolsun”

Gümüşhane’nin Kürtün İlçesi Akçal Köyü’nden olan kışları Gümüşhane merkezde, yazları ise köylerine giderek hayatlarını sürdüren Orhan-Emine Tüfekçi çifti 4 yıl önce şehit verdikleri evlatlarının acısını her şehit haberiyle yeniden yaşıyor. Teröre lanet okuyan acılı anne babanın ağzından ise sadece “Vatan sağolsun” cümleleri dökülüyor.

“Biz evlatlarımızı o yaşlara kolay getirmedik”

22 yaşında şehit düşen Yusuf Tüfekçi’nin babası Orhan Tüfekçi, “Biz evlatlarımızı o yaşlara kolay getirmedik. Bu gençlerimiz 20-30-40 yaşlarına kolay gelmiyor. Ailelerinin çektiği yoksulluk, fakirlikle büyüyorlar. O yaşa gelene kadar, getirene kadar neler çekiyoruz. Yemiyor yediriyor, giymiyor giydiriyoruz. Evlatlarımızı bizden koparan teröre lanet olsun” diye konuştu.

“22 yaşında teröre kurban verdik”

Vatan uğruna, bayrak uğruna evlatlarını şehit veren birçok aile bulunduğunu belirten baba Tüfekçi, “Evlatlarını bu vatan ve bu bayrak uğruna feda eden ailelerimiz çok var. Şehit ailelerinin çektiği hiçbir sıkıntıyı, acıyı başından geçmeyen biri bilemez. Bunu ancak ben, bir de şehit aileleri bilir. Biz 22 yaşında daha evlenmemiş, hayalleri olan evladımızı toprağa verdik. Nice canlar, nice evlatlar gencecik yaşta teröre kurban gidiyor” diyor ve ekliyor  “Ama vatanımız, milletimiz sağ olsun.”

“Devlet için de devlet olmaz”

Türkiye Devleti içerisinde yaşayan herkesin bir olduğunu söyleyen ve yapılan ayrımlara karşı çıkan baba Tüfekçi, “Tek bayrak, tek vatan çatısı altında bu millet birdir, tektir.  Kimse bunu bölemez.  Devlet içinde devlet olmaz.  Ben bu ayrımı tanımıyorum. Biz Türkiye Cumhuriyeti  Devleti altında Kürt, Türk, Laz, Çerkez olarak  yaşıyorsak ben bir ayrım görmüyorum, böyle bir ayrım olmaz.  Türk devletinin içinde bir başka devlet de olamaz. Bizi kimse yıkamaz, yıkılmadık, yıkılmayacağız. Bir oğlumu şehit verdim, bir oğlum daha var onu da şehit veririm, gerekirse ben de giderim. Türkiye buna hiçbir zaman boyun eğecek bir durumda değil, boyun da eğemez” dedi.

“Operasyonlar durmasın devam etsin”

Şehit babası Tüfekçi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (T SK) son dönemde eylemlerini artıran terör örgütlerine yönelik operasyonlarına ise destek verdi.  Tüfekçi, “Şu anda bu operasyonları sonuna kadar destekliyorum. Operasyonlar durmasın devam etsin. Bu vatan kolay kazanılmadı, vatan uğruna ne canlar verildi. Ülkemiz teröristlerden temizlensin. Ben 22 yaşında bir evladımı bu vatan, bu millet uğruna şehit vermişim. Bir yavrum daha var. Onu da şehit vereceğimi bilsem, yine bu operasyonların devam etmesini istiyorum. Gerekirse ben de PKK’ ya karşı savaşırım” ifadeleri ile operasyonlara sonuna kadar destek verdiklerini, teröristler temizlenene kadar operasyonların devam etmesini istediklerini vurguladı.

“Devlet hep yanımızda oldu”

Baba Tüfekçi, devletin her zaman kendilerine destek verdiklerini dile getirerek, “Ben çocuğumu şehit verdim. Tabi onun acısı bizle gidiyor, hiç dinmiyor ama devletimizden, milletimizden Allah razı olsun. Bize her türlü desteği vererek, ellerinden gelen çabayı gösterdiler. Devlet hep yanımızda oldu. Bunu ben hiçbir zaman inkar edemem” ifadelerini kullandı.

“Dünyanın başımıza yıkıldığı an…”

Şehit babası 23 yaşında ve 1 yıllık görevdeyken şehit olan çocuklarının acı haberini aldıkları günü ise şu cümlelerle anlatıyor:

“Ben Kürtün’ün Akçal köyündenim.  Çobanlık yapıyordum. Kurbanlık hayvan besliyordum.  O gün sabah 06.00’da kalktım. Çayımı içtim, hayvanları yaylıma götürmek için hazırlanıyordum. Televizyon açıktı. Alt yazısında Siirt Pervari’de helikopterin düşmesi sonucu 17 askerin şehit düştüğü yazısı geçtiğini gördü hanım ve bana söyledi. Ben de 13’ü özel harekat olmak üzere 17 askerin şehit düştüğünü öğrendim. Benim oğlum özel harekatta görev yapardı. Bu görevler zor görevler. Bize korkarız diye görevde olduğunu söylemedi. Televizyonun alt yazısında gördüğümde isimler belli olmamasına rağmen oğlum şehit düştü,  bunların içinde o da var diye dizime vurdum. O gün saat 21.00-22.00 oldu, haber alamadım. Siirt Özel Komando Birliğini aradım, bana haber vermedi. Gümüşhane Alay Komutanlığı’nı aradım, oradan da bir haber alamadım. Saat 23.00’de ev telefonum çalmaya başladı sürekli. Tabi ağlıyoruz ama aklımıza net şehit düştü diye getiremiyoruz. Telefonunu  aradım cevap vermedi. Operasyonda da olsa biz arayınca telefonu açar, kapatırdı. Biz de operasyonda olduğunu anlardık böylelikle. Bu işareti de vermeyince şehit düştüğüne inandım. Saat 00.00’da ablamın çığlıkları ile haberi aldım, vali, alay komutanı, sağlık hizmetleri hepsi geldi. Öyle aldım kara haberi ama dünya başımıza işte o an yıkıldı.”

“Allah bu terör örgütünün kökünü kurutsun”

Şehidin annesi Asiye Tüfekçi’nin acısı ise bir gün olsun dinmemiş. Acılı anne “Allah bu terör örgütünün kökünü kurutsun” diyerek teröre lanet okuyor. Her şehit annesi gibi Asiye anne de şehit annesi olmaktan gurur duyuyor.

“Bizim yavrularımız onlara fırsat vermez”

Her şehit haberinde yüreğine kor düştüğünü söyleyen Asiye Tüfekçi, “Yavrumu toprağa vereli 4 yıl oldu ama daha yeni gibi, geçmiyor bu acı. Şehit anası olmakla gurur duyuyorum. Allah fırsat vermesin terör örgütüne. Askerimize, polisimize, devletimize Allah zeval vermesin. Namazlarımı kıldığımda onlara dua ediyorum. Her şehit haberi geldiğinde aynı acı ile ağlıyorum. Allah onları yok etsin, onlar asla başarıya ulaşamaz. Allah onlara fırsat vermez. Bizim yavrularımız onlara fırsat vermez” şeklinde konuştu.

“Şehidimi bembeyaz kefen içinde gördüm”           

Oğlunun şehit olacağını rüyasında gördüğünü anlatan anne Tüfekçi, “Oğlumun şehit olacağını hissettim. Oğlum rüyamda dağdan aşağı yuvarlanıyordu. Benim İstanbul’da abim var. Abim kucağına almış, bembeyaz kefen içinde bana doğru getiriyordu yavrumu.  Çocuğumun acısı 3 gün sonra aynen geldi. Oğlumun şehit olacağını hep hissederdim. Her yatağa yattığımda kara haber ne zaman gelecek, ne zaman kapıya vuracaklar diye beklerdim” ifadelerini kullandı.

“Şehit olmadan 3 gün önce konuştum”

Oğluyla en son şehit olmadan 3 gün önce konuştuklarını söyleyen Anne Tüfekçi, “Göreve gitmeden önceki akşam bütün akrabalarla, tanıdıklarla konuşmuştu. Bir tek benimle konuşmadı. Benimle de 3 akşam önce konuşmuştu.  Akrabalarını hep aramış, helallik istemiş” dedi.

Cumhurbaşkanına, Başbakana teşekkür

Şehit annesi Tüfekçi, Cumhurbaşkanı ve Başbakana da teşekkür ederek, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza  teşekkür ediyorum. Asla bizi unutmasınlar. Allah onlardan razı olsun. Bir şehit annesi olarak onları destekliyoruz. Terör örgütüne yönelik yapılan operasyonları durdurmasınlar, temizlesinler, bitirsinler.”

Son Fotoğrafı Keskin Nişancı Tüfeğiyle

Şehit Uzman Çavuş Yusuf Tüfekçi’nin şehit olmadan önce Facebook profiline keskin nişancı tüfeğiyle nişan alırken çekilmiş fotoğrafını yüklemişti. Fotoğrafın üstüne ''İş başa düşende dönme savaştan, varsa göğsümde dinin imanın oğul'' notunu yazmıştı.

İbrahim Özdemir-Figen Tok