VATANDAŞ:TERÖRÜN KAZANANI YOKTUR
“Üzerimize düşen ciddi sorumluluklar var”
Vatandaş, bireysel anlamda yapılan bazı tutum ve tavırların çok kolaylıkla karşı tarafın terörden, kandan beslenen örgütün veya örgütlerin işine yarayabildiğini belirtek, “Bu açıdan devletin sorumluluğu, kuruluşların sorumluluğu olduğu gibi elbette bireyler olarak, bu ülkenin vatandaşları olarak, bizim de üzerimize düşen ciddi sorumluluklar var” dedi.
“Kaosu istemeden normalleştirmiş oluruz”
Öncelikle şehit cenazelerindeki tutum ve tavırların altını çizen Vatandaş, “ Elbetteki şehitlerimiz bizim içimizi acıtıyor. Yüreğimizi yakıyor, oralarda duygular belki zirveye ulaşıyor ama bu şehit cenazeleri terör örgütlerinin işine yarayacak karşı tepkiler oluşturmaktan ziyade,birlik ve beraberlik mesajlarının daha da yoğunlaştığı, birbirimize daha kenetlendiğimiz anları oluşturmalı, yoksa orada başta şehit cenazeleri olmak üzere verilen tepkiler, kaoslara,kargaşalıklara yol açarsa, maalesef biz terörü lanetleyelim derken terör örgülerinin istediği kaosu, güvensiz ortamı oluşturmuş oluruz. Veya kaosu istemeden normalleştirmiş oluruz. O açıdan son derece teyakkuz halinde, duyarlı, neyi, ne yaptığını bilen bireyler olmak için özel çaba sarf etmemiz gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Terörün, kaosun çatışmanın kazananı yoktur”
Terörün, çatışmanın, kaosun her ülkenin yaşadığı sorunlar olduğuna dikkat çeken Vatandaş, “Tabi terör, çatışma,kaos her ülkenin yaşadığı sorunlar ama bu ülke maalesef bunları uzun süredir yaşıyor. İçinde bulunduğu jeopolitik konum gereği, içinde bulunduğu şartlar gereği, bölgesel şartlar gereği maalesef hiçbir şekilde istenmez, arzulanmaz ama daha bu problemleri de çok değişik boyutlarda yaşayacak gibi görünüyoruz. Umarım yaşamayız, umarım bu problemler bizim birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirir fakat şunu bilelim ki kargaşalıklar, bireysel tepkiler yine şehit cenazelerini ön plana çıkararak söylüyorum bize de kaybettirir. Terörün, kaosun çatışmanın kazananı yoktur. Veya sadece buradan beklenenler kazanırlar. Dolaysıyla bu kandan beslenen örgüt başta olmak üzere, diğer benzeri birçok örgütler bu toplumun değerler sistemini, bu toplumun birlik ve beraberliğini sarsacak propagandaları da bir şekilde yapıyorlar. Yani bu görüntüyle yapıyorlar, dini, kültürümüzü kullanıyorlar” şeklinde konuştu.
“Bizim değerlerimizi bize karşı kullanmaya çalışıyor”
Felsefi olarak kişilerin materyalist olabileceğini belirten Vatandaş, “O nokta da söyleyecek bir sözüm yok amamateryalist ve militarist bir yapıya sahip olan örgütün mesela son zamanlarda dini sahipleniyor görünmesi, din ve geleneksel değerler üzerinden taraftar söylemler dile getiriyor olması, aslında yine bizim tüm ülke insanları olarak sahip olduğumuz ortak değerleri parçalamaya yönelik bir girişimdir. Ne yapıyor, bizim değerlerimizi bize karşı kullanmaya çalışıyor. Dolayısıyla kültürümüzün, geleneğimizin, dinimizin bize verdiği bizden istediği o dayanışmayı, o yardımlaşmayı, o duyarlılığı, o başkalarının sıkıntılarını, hassasiyeti en üst düzeye çıkarmamız gerektiği kanaatindeyim. Yoksa kendi tepkilerimizle kendimizi sıkıntılara sokarız” açıklamasında bulundu.
“Duyarlılık öncelikle medya kuruluşlarının”
Özellikle terör haberlerinde en büyük duyarlılığın medya kuruluşlarına düştüğünü dile getiren Vatandaş, “Ufak bir fotoğraf, görüntü, kesit hangi amaçla olursa olsun paylaştığımız zaman bukarşı tarafın, düşmanlarımızın, bu ülkenin birlik ve beraberliğinin gelişmesinin, güçlenmesinin düşmanlarının işine ne kadarı yarıyor. Bunları düşünmemiz lazım. Yani sözde kendimizce bu ülkenin değerlerine, birlik ve beraberliğine katkı sağlıyorum anlayışıyla bir şeyleri paylaşırken, belki de farkına varmadan yine o kandan beslenen yapıların propagandasının malzemesi haline geliyoruz. Hatta bu anlamda elbette ki duyarlılık öncelikle medya kuruluşlarına düşer” cümlelerini kullandı.
“Haberin kutsallığını sorgulamak gerekiyor”
“Ben kişisel anlamda “haber kutsaldır” anlayışından son derece rahatsızım” diyen Prof. Dr. Vatandaş şöyle devam etti:
“Bir şeylerden haberdar olmamız lazım ama ne kadar haberdar olmamız lazım veya haberdar olmak güvenliğimizi tehdit ediyorsa her şeyin alenen ortaya dökülmesigüvenliğimizi, birliğimizi tehdit ediyorsa burada hala, haber kutsal mıdır?bunu sormak, sorgulamak gerekiyor. Yani teorik olarak haber kutsal olabilir ama başka değerlerle karşılaştırdığınız zaman örneğin güvenliğinizle karşılaştırdığınız zaman, haberin kutsallığını tekrar sorgulamak gerekiyor. Yani ben televizyonu, radyoyu, gazeteleri açtığım zaman elbetteki her kaybettiğimiz o canlar bizim yüreğimizden bir parça götürüyor ama bugün3 şehit, yarın 5 şehit, ertesi gün 10 şehit bunların bu kadar ön plana çıkarılmamasıgerektiğini düşünüyorum. Yani ortada bir savaş var. Hiçbir şekilde istenmez. Hiç bir şekilde böyle bir şey onaylanmaz ama maalesefistemesek de bunun, bu tür travmaları olacaktır ama biz bu travmaları haber yapalım derken karşı tarafın oluşturmak istediği “Ben burada varım, ben burada güçlüyüm, ben devletle bile kavga ederim, ben bu milletin birlik ve beraberliğini istediğim şekilde değiştirir ve dönüştürürüm” propagandasına da farkına varmadan malzeme oluyor. Bu noktadamedya kurum ve kuruluşları kendilerine muhakkak çeki düzen vermelidir, çeki düzen verenler ebetteki var, vermeyenlerde vermenin çabasını göstermelidir ama aynı noktada bireysel olarak kendi adımıza ben acaba bu haberi paylaşırken veya bu görüntüyü paylaşırken yanlış işmi yapıyorum?sorusunu kendi kendimize sormamız lazım. Çünkü bu terörden beslenenler, bu kandan beslenenler kaos ortamının yaygınlaşmasını, güçlenmesini çok arzu ederler ve bu tür haberlerle gerek sosyal medya üzerinden, gerek diğer haber kuruluşları üzerinden yapılan haberlerle de istediklerine çok daha kolay şekilde ulaştıklarını düşünüyorum.”
İbrahim Özdemir- Figen Tok
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim