ÜRETİCİDE “ELDE KALACAK” KORKUSU

Patates ve Fasulye üreticisi Yunus Semiz, gazetemize yaptığı açıklamada, beş yıldır köylerinde patates ve fasulye ürettiklerini, ancak mevsimden dolayı pazara inmede sıkıntı çektiklerini belirterek, “Ürünümüzü ya istediğimiz fiyata satamıyor ya da ürün elimizde kalıyor. Bu nedenle şimdiden ürünümüzü ‘satamayacağız’ korkusu yaşıyoruz” dedi.

Bin dönümlük arazide doğal yollarla üretilen patatesler, kış şartları ve pazara geç inilmesinden dolayı elde kaldığından şikayet eden Semiz, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ağırlık olarak patates ve fasulye ekiyoruz. Ama ekmiş olduğumuz patates ve fasulyenin pazarını henüz kuramadık. Beş yıldır bu işin içerisindeyiz, maalesef bölgemiz patates ve fasulye konusunda gerekli irtibatı yakalayamadı. Bölgemizin ağır kış şartları nedeniyle, biz üreticiler pazara geç iniyoruz, bu da patatesin elimizde kalmasına neden oluyor. Depomuz da bulunmadığı için patatesimiz donuyor. Haliyle zarar ediyoruz. Geçen yıllarda bölgemizde üretilen 2 bin tona yakın patatesin beş yüz kilosunu maalesef derelere döktük. Devletimizin bize bu konuda yardımcı olmasını istiyoruz.”

Emekler Boşa Gidiyor

Üretici Murat Kurt ise “Depomuz olmadığı için mahsulümüzü kısa bir süre içerisinde satmamız gerekiyor. Kış şartlarının burada ağır geçmesi, ürünlerin donmasına sebep oluyor. Bu nedenle maalesef pazarı yakalamıyoruz. Sonuç olarak bu olumsuz şartlar bizim zarar etmemize ve verdiğimiz emeklerin boşa gitmesine neden oluyor” açıklamasında bulundu.

Tarım yapılan arazinin bin 600 rakımlı bir bölge olduğunu kaydeden Kurt, “Suyumuzu göletten alıyoruz, bu da suda kireç olmadığı anlamına geliyor. Bu su, ürettiğimiz mahsule yüzde yüz faydası var. Suyun temiz, kireçsiz olması ürünün kalitesini artırıyor. Bizim patateslerimiz, şuanda piyasada olan patateslerden daha kaliteli, ama bizler patates pazarını kaçırdığımız için ürünümüzü halka sunamıyoruz” dedi.

Aynı Sorunları Farklı Kişilerde Yaşıyor

Kurt, “Bizlere gerekli destek verilirse, buraya bir antre depo yapabiliriz. Bu depo 3-5 bin tonluk olursa mahsulümüz donmaz ve bizlerde pazarda kendimize yer bulabiliriz. Bizimle burada tarım yapan birkaç arkadaşımız daha bu sıkıntıları yaşıyor” şeklinde konuştu.

Deponun Olması İnsanlara İş Olanağı Sağlayacak

Toprakların çok yorgun olmaması, suyun çok temiz olmasına neden olduğunu hatırlatan Kurt, “Hiçbir şekilde ilaç kullanmamız ürünlerimizin tamamen doğal olduğunu gösteriyor. Patatesimizi zamanında pazara sürebilmemiz insanların tamamen organik patates tüketmesine sebep olacaktır” dedi.

Kurt, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu tarlaların ekilip biçilmesi birçok insana iş olanağında sağlıyor. Yaz ayında burada binlerce kişi çalışırken maalesef depomuz olmadığı için kış ayında kimseye iş veremiyoruz. Depoya sahip olmak burada insanların sekiz ay boyunca çalışması demektir.”

Kalitesi Fazla Fiyatı Düşük

Gerekli desteği almaları durumunda Övünce köyünde ekilen patates ile Karadeniz Bölgesi’nin patates ihtiyacını karşılayacakları iddiasında bulunan Kurt, “Karadeniz Bölgesi halkı böylece organik ürünleri tüketmiş olacak. Hem kaliteli bir ürün yiyecek hem de bu ürüne daha az paralar ödeyerek ulaşacak. Bu bölgede bir istihdam alanı yaratalım insanlara iş olanakları sağlayalım ve kaliteli ürünleri evlerine görme şansları verelim” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de patates bölgelerinde maalesef bazı ürünlerde hastalık oluşuyor. Toprağın fazla ekilmesinden kaynaklanan uyuz hastalığı var bu hastalık ürünlerin kalitesini düşürüyor” ifadelerini kullanan kurt, açıklamasını şöyle tamamladı:

“Bu bölgede desteklenen bir tarım yapıldığı takdir bütün yük sadece o bölgelere binmiş olmayacak. Patates ekilen topraklar dinlenecek. Burada ekilen patates Karadeniz Bölgesine daha az maliyetle ulaşacak. Farklı bir bölgeden buraya gelen patates ile burada ekilen patates arasında fiyat, kalite, tat ve zaman farkı olacaktır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu bölgeyi gözlem altına alırsa, bizler burada organik tarımı en iyi şekilde yapmaya çalışacağız.”

İzzet ALP-Sinan UÇAR