ÜLKÜCÜLERDEN İRAN PROTESTOSU
Ülkü Ocakları, 6 Kasım tarihinde İran Radyo Televizyon Kurumu’na bağlı bir televizyon kanalında Güney Azerbaycan Türkü bir çocuğun dişlerini tuvalet fırçasıyla temizlemesi ve bu sebepten etrafına kötü koku yayılmasıyla ilgili bir sahneye yer verilerek, İran Türklerini aşağılamaya çalışmasına, Zafer Meydanı’nda yaptıkları basın açıklaması ile tepki gösterdi.
Ocak üyeleri ellerinde “Haray Haray Men Türkem (Herkes Bilsin Ben Türküm)", “Ne Mutlu Fars değilim diyene, Ne Mutlu Türk’üm diyene”, “Hedef Büyük Turan İslam Ordusu” yazılı dövizlerle yaşanan olayı protesto etti.
Kuranı kerim okunmasının ardından grup adına basın açıklamasını yapan Gümüşhane Ülkü Ocakları İl Başkanı Nusret Aslan ilk olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde şehit edilen asker ve polislere, yine birkaç gün önce Tuzhurmatu’da Peşmerge ile girilen çatışmada şehadete kavuşan Türkmenlere başsağlığı diledi.
“Türk Milleti’nin, şan ve şerefle dolu köklü bir maziye sahiptir”
Türk Milleti’nin, şan ve şerefle dolu köklü bir maziye ve binlerce yıllık geçmişinin birikimiyle oluşturduğu yüksek bir medeniyete sahip olduğunu belirten Aslan, “Hüküm sürdüğü coğrafyalara bu medeniyetin eserlerini nakşetmiş, idare ettiği halkları refaha kavuşturmuştur. İhtişamı gönüller fetheden bu büyük millet kimseyi hakir görmediği gibi hiç bir zamanda kendisine yapılan alçak saldırıları sineye çekmemiştir. İşte bugün Güney Azerbaycan’da meydana gelen nümayişin ardındaki ruh bu tarihi anlayışın ta kendisidir” diye konuştu.
“İran Türkleri açıkça aşağılanmıştır”
6 Kasım 2015 tarihinde İran Radyo Televizyon Kurumuna bağlı “Kanal 2” isimli televizyon kanalında soydaşlarımıza ve medeniyetimize hakaret edildiğini dile getiren Aslan, söz konusu programda, Güney Azerbaycan Türkü bir çocuğun dişlerini tuvalet fırçasıyla temizlemesi ve bu sebepten etrafına kötü koku yayılmasıyla ilgili bir sahneye yer verilerek, İran Türklerinin açıkça aşağılandığını, Türk Milleti’nin “pasaklı, kirli ve bulundukları alanda bütün kötü kokuların kaynağı” gibi gösterilmeye çalışıldığını ifade etti.
“Haray Haray Men Türkem (Herkes Bilsin Ben Türküm)”
Aslan Azerbaycan halkının yanında olduklarını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Urmu Gölü’nü kurutarak Güney Azerbaycan’ı çölleştirmeye çalışan, Türkçe eğitimin önünü keserek “Ses Bayrağımızı” susturmaya uğraşan hatta Traktörsazi Futbol Takımı’nın başarılarını gölgelemeye kalkan baskıcı rejimin, kin ve nefret dolu politikaları son noktaya dayanmıştır. Gözünü hırs bürüyen ve din maskesi ardında adi işlerin merkezi olan bu yapının, milletimize ve medeniyetimize hakareti ise bardağı taşıran son nokta olmuştur. “Haray Haray Men Türkem (Herkes Bilsin Ben Türküm)” diyerek yeri göğü inleten soydaşlarımız, “Artık herkes susacak Türkler konuşacak” yazılı pankartlarla biriken öfkelerini ortaya koymuşlardır. Tebriz, Urmiye, Zengan, Erdebil, Meşgin, Marağa, Hoy, Melik Kendi ve İran’ın başkenti Tahran büyük protestolara sahne olmaktadır. Bu nümayiş Güney Azerbaycan’ı aşmıştır. Soydaşlarımızın sesine ilk destek, hemen yanı başlarından, aynı rejime karşı var olma mücadelesi veren Kaşgay Türklerinden gelmiştir. Azerbaycan’da yaşayan soydaşlarımız ise Bakü’de düzenlenen mitingle öz gardaşlarının haklı tepkilerine desteklerini dile getirmişlerdir.”
İran’a çağrı
“Ortadoğu’da çıkarları peşinde koşarak bir aktör olmaya talip İran’a çağrımızdır. Aynı kökten beslenen bir zenginlik olan mezhepleri çatışma aracı olarak kullanarak Irak’ta Türkmen soydaşlarımızı birbirlerine kırdırmaya çalışmaktan vazgeç. Suriye’de zulme karşı yürütülen savaşa, mezhep savaşı algısı yükleyerek Türkmenlere yaptığın ve taşeronlarına yaptırdığın katliamlara son ver. Güney Azerbaycan’da, Güney Horasan’da ve Kaşkay Türklerine karşı yürüttüğün asimilasyon ve inkar politikasını sonlandır. Senin zulmünden bıkıp haklı tepkilerini ortaya koyan protestocuları hukuk dışı uygulamalarla sindirme faaliyetlerini bir an evvel terk et. Irak ve Suriye bir bütün olarak ele alındığında, oralarda savaşın acılarını en derin şekilde yaşayan mazlumlara vaat ettiğin sözde demokrasi ve hami olma çabaların samimiyetten uzaktır. Zira henüz kendi topraklarında ciddi bir bütünü teşkil eden İran Türklerine devlet eliyle uyguladığın ırkçı ve aşağılayıcı tutum samimiyetine gölge düşürmektedir. Bu hazin tablo Suriye ve Irak’ta demokrasi ve hami maskesiyle düşlediğin ekonomik ve siyasi çıkarlarına ışık tutmaktadır. Açık çağrımızdır ki eğer samimi iseniz bu despot ve anti demokratik uygulamaları biran evvel terk etmelisiniz. Kafanızı gömdüğünüz kumdan çıkarın ve idare etmeye çalıştığınız topraklara bir bakın. Göreceğiniz tablo biraz haysiyetiniz varsa medeniyetimize dil uzattığınız için yüzünüzü kızartacaktır. Zira, göğe doğru yükselen kümbetlerimiz, her taşında bir mana gizli kervansaraylarımız ve niceleri o topraklarda devlet kuran milletimizin eserleridir. Yanı başında yıllardan bu yana ağır zulümlere ve inkar politikalarına maruz kalan İran Türklerinin öz kardeşleri olan Türkiye Cumhuriyeti ve idarecilerine de buradan çağrıda bulunmak istiyoruz. Hem gönül coğrafyamızdan hem de soydaşlıktan gelen kardeşliğimiz hasebiyle bu zor gününde İran Türklerine gerekli diplomatik, bürokratik ve siyasi destek acilen gerçekleştirilmelidir. Baskı ve zulmün boyutlarından, insan hakları ihlallerinden ulusal ve uluslararası medya kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve Birleşmiş Milletler ile ilgili kuruluşlar haberdar edilerek acilen göreve çağrılmalı ve bu faaliyetlere öncülük edilmelidir. Bu kapsamda Antalya’da gerçekleştirilen G-20 Zirvesinde söz konusu hususlar en yüksek sesle dile getirilmelidir.”
İbrahim Özdemir-Figen Tok
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim