TEK YOL MADEN ALGISINI OLUŞTURMAK

Gümüşhane de son yıllarda oluşturulmaya çalışılan ve başarı elde edilen bir algıdan bahsetmek istiyorum. Meğer son zamanlarda  popüler olan algı operasyonları yıllardır şehrimizde yapılıyormuş. Şimdilerde belki politik bir terim olarak kullanılsa da algı operasyonunun temelinde;  olmayan yada doğru olmayan bir şeyi insanlara varmış veya doğruymuş gibi algılatmanın bir operasyon el yöntemidir.

                Sizi 2000 yılı sonrasına götürmek istiyorum. Bir maden firması ilimizde faaliyet göstermeye başladığı dönem. Firmanın büyük olasılıkla  faaliyet tarihi boyunca en rahat hareket ettiği il Gümüşhane'dir. O dönemleri hatırladığınızda ilk algı insanların sosyal hayatları ve ekonomik güçleri üzerinden yapıldı. İş başvurusu için büyük kuyruklar oluştuğu dönemde insanların mevcut kazançlarının iki yada üç katı kazanç elde edecek olmaları inanılmaz bir şeydi.

                Firmanın sunduğu kazanç ve sosyal statü'nün şehrin standartlarının çokça üzerinde olması,  yapılan bir ön eleme veya mülakat ile şehrin en kalifiye iş gücünün bir anda şehirden kaybolup kendi bünyelerine geçmesine neden oldu.

                Böylece birinci algı çalışanlar üzerinde oluşturuldu. Çalışma ortamı harika olan ve  iyi para kazanan arkadaşlarımızın o dönemde siyanürü Gümüşhane'nin yaylalarında akan sulardan farksız gibi anlatmaları firmanın başarılı olduğunun bir göstergesi idi. 

                İkinci algı kuşkusuz STK'lar üzerinden oluşturuldu. Sivil Toplum Kuruluşlarına yapılan kırtasiye, malzeme, nakdi ve sponsorluk yardımları sonrası artık STK'ların her ortamda maden şirketinden olumlu yönde bahseder olmuş idi. Maden şirketi ile aynı şehirde olmaları bile tezat olan bazı STK'ların aynı masada oturduklarını gördüğümüz günler oldu. STK'ların aylık yada haftalık dergileri arkasına aldıkları sponsorluklar ikinci algıda da elde edilen başarının göstergesi idi.

                Üçüncü algı kuşkusuz din üzerinden olmalı idi. Camilerimize ardı ardına yapılan yardımlar sonrası, bazı zamanlarda imamlarımızın vaazlarda maden firmasına dua istediğini bile görmek din üzerinden oluşturulmak istenilen algının da başarıya ulaştığının bir göstergesi idi.

                Dördüncü algı ise resmi kurumlar üzerinde oluşturulmak istenilen algı idi. Kurumlara yapılan kırtasiye yardımları kurum çalışanları nezdinde inanılmaz bir destek idi. Devletin aciz olduğu kendilerinin ise çok zengin olduğu algısı da başarı ile oluşturulmuş idi.

                O dönemde Gümüşhane Belediyesi, Ticaret ve Sanayi odası, Kent Konseyi ve benzer kuruluşlara yapılan sponsorluk yardımları ile bu kuruluşların  destekleri alınmış, oluşturulan algılar başarıya ulaşmış ve  firma elini kolunu sallayarak Gümüşhane'de hareket etmeye başlamış idi. 

                Sonrasında diğer maden firmalarına da rehber olan bu tarz bu günlerde başarıya ulaşmış durumdadır. Şehirde kimyasal kullanarak maden işleten üç firma da elini kolunu sallayarak hareket etmelerinin temelinde bu algılar yatmaktadır.

                Tabi son 15 yıldır seçilen vekillerimizin de hakkını yememek lazım. Kuşburnu su ile dünyaya nam salan Gümüşhane'nin o dönemdeki yıldızı Gümüşsu'yu ayakta tutmak için kıl kıpırdatmazken madencilere kucak açılması şunu sormamıza neden oluyor : Gümüşhane'nin doğal kaynakları kaybolsun diye gösterilen çaba maden firmalarının çalışma alanlarını kolaylaştırmak içi yapılan bir planlamamı. Ya da ''bakın fabrika yok, nerede istihdam olacak bu insanlar, maden den başka şansımız yok'' algısını oluşturmak mıydı ?

                Bilinmelidir ki Gümüşhane madenciliğe feda edilmeyecek kadar fazla doğal güzelliğe sahip bir şehirdir. Bu güzelliklerin ortaya çıkarılmaması şehrin yıllardır yönetilememesinden ileri gelmektedir. Bu günlerde de malum şehrin tek çıkış yolunun             YEŞİL YOL olduğu algısı oluşturulmak istenmektedir. Bizim ideolojik davrandığımızı savunan guruba bir kaç cümlem olacak.

- Evet biz ideolojik davranıyoruz. Bu ideoloji sizlerin anlayabileceği bir ideoloji değildir. Bu ideoloji yeşili korumak ideolojisidir. Bu ideoloji gelecek nesillere temiz bir şehir bırakmanın ideolojisidir. Eğer sizin yakıştırdığınız şekilde bir ideoloji arıyor iseniz dönüp kendinize bakınız. İdeolojik olmak beni rahatsız etmez. Çünkü peşinde koştuğum ideoloji kendi düşüncelerimle oluşturduğum kendi ideolojimdir, içinde asla para yoktur ve  yaptığım her çalışmada bağımsız olduğumu ayrıca belirtmek isterim.

- Peki ya sizin ideolojiniz ?

- Sizce özgür müsünüz ?

                Sağlıcakla Kalın.