“SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ”
Gümüşhane Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatih Saka, suyun olmadığı yerde hayatın olamayacağını, doğada susuz hiçbir canlının yaşamasının mümkün olmadığını söyledi.
Saka, gazetemize yaptığı açıklamada, doğada suyun canlılara iletimde çeşitli yöntemlerin bulunduğunu, bunlardan en önemlisinin de su şebekeleri olduğunu belirterek, “Su şebekeleri insan vücudundaki damarlar gibidir” dedi.
“Güzel gelişmeler Oldu”
Ülke genelinde olduğu gibi Gümüşhane’de de su şebekelerinde güzel gelişmelerin olduğunu ifade eden Saka, şöyle devam etti:
“2002 yılında buranın içme suyu şebekesiyle ilgili bir çalışmamız oldu. Depoları, boruların genel durumunu inceledik. Şebekeye borulardan gelen suyun miktarını kontrol ettik. O zaman klorlama işlemi el ile yapılıyordu. Bakterileri temizlemek amacıyla klorun belirli oranda verilmesi gerekiyor. Orandan fazla olduğu zaman kanserojen riski vardı. Klorlama açısından çok kötü bir durumdaydık. 6 yıl önce bu konuyla ilgili bir çalışma yapılmış. Yeni bir klorlama makinesini almışlar. Sıvı olarak klorlama yapan bir makinaymış. Ancak yeterli verim alınamamış. Yenilemeye gidilmiş. Şu anda tuzdan klor yapan makine alınmış. Bu yeni sistemin güzelliği sudaki oranı sürekli kontrol ederek kloru kanserojen tehlikesi olmayan bir seviyede tutuyor.”
“Şebeke Hataları Hemen Düzeltilmeli”
Su şebekelerinde oluşacak bir hatanın anında düzeltilmesi gerektiği uyarısında bulunan Saka, “İnsan vücudundaki damarlarda nasıl ki bir rahatsızlık tüm vücudu etkiliyorsa, su şebekelerindeki bir hata da tüm kentin sağlığını etkiler. Bu nedenle şebekelerdeki hata bekletilmeye gelmez. Su şebekeleri, belediyeler ile aileler arasında kurulan bir bağ gibidir. Su şebekeleri sayesinde belediyeler evlere ulaşır. Bu nedenle ulaşımı sağlayan şebekelerin çok sağlıklı olması gerekiyor. Bunun çok sağlam bir şekilde yapılması bizim birincil amacımız” ifadelerini kullandı.
“Gümüşhane Suyu Kireçli”
Gümüşhane’deki suların kireçli olduğunu dile getiren Saka, bu konuda şunları söyledi:
“Su topraktan mineralleri aldığı için kireçli bir yapısı var. Gümüşhane’ye baktığımızda iki şebeke sistemimiz var. Bağlarbaşı tarafında Harşit’ten alınan su pompayla yukarıya basılıyor, buradan dağıtım yapıyorlar. Merkezde yine Hasanbey Mahallesi’nin üst tarafından pompayla üst tarafa basarak dağıtım yapılıyor. Yeni açılan Yurt-Kur binasının yakınlarına da yine bir depo yapılıyor. Bu üç ana sistemden suyu dağıtarak işlem yapıyorlar. Tabi hepsi zeminden sızan suların topraktan aldığı kireçle birlikte kireçlenmeye maruz kalıyorlardı. Yeni yapılacak olan Bahçecik barajı projesi olursa toprak tabakadan sızmamış olur. Akarsudan gelen ve bir barajda tutulan suyun oradan evlere dağıtılırsa kireç sıkıntımızdan kurtulacağımızı umuyorum.”
“Boruların Özellikleri de Önemli”
Saka, depolardan evlere kadar içme suyunu ulaştıran boruların özelliğinin de büyük önem taşıdığını vurgulayarak, şöyle dedi:
“Eskiden kullanılan asbest borular vardı. Bu asbest boruların kanserojen etkisi vardır. Belediye 5 yıllık bir süreçte belirli dönemlerde bu boruları yenilemiş. Bunlar gerçekten bizim için güzel çalışmalar. Merkez hattını değiştirmişler, akarsu hattından yukarıya gelen hatta ise hala eksiklikler olabilir. Gümüşhane’de eski yapılmış evler mevcut. Şehir merkezinde evin içerisindeki demir asbest yapılan boruların da zamanla daha güzel hale getirilmesi için halkı bilinçlendirmek gerekiyor. “
“Depolar ve Borular Arasındaki Değişkenlik”
Yapılan araştırmada öncelikle Gümüşhane’deki depoların durumunu ortaya çıkardıklarını anlatan Saka, “Öncelikle depolardaki suyun kirlilik oranını ölçtük. Devamında şebekelerle eve giden suyun musluğunu açarak aldığımız suyun kirliliğini ölçtük. Aradaki farka baktığımızda kirliliğin özellikle asbest borulara bağlamak gerekiyor. Bu nedenle borularla ilgili çalışma yapılması gerekiyor. Şu durumda belediyenin hiçbir eksiği yok. Özellikle eski binalardaki asbest boruların değişmesi gerekiyor. Bu da ev sahiplerine düşüyor. Belediye bu konuda vatandaşları bilinçlendirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Altyapı Çok Önemli
Bir kentte altyapının çok önemli olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Saka, açıklamasını şöyle tamamladı:
“İnsan sağlığında sağlıklı su çok önemlidir. Bunda da en büyük etken su şebekeleridir. İlimizde bu yönde güzel çalışmalar yapıldı. Özellikle yeni yapılan konutlarda kullanılan boruların sağlıklı olduğu kanaatindeyiz. Ancak eski binalarda halen asbest borular kullanılıyor. Bunların bir an önce değiştirilmesi gerekir. Çeşmelerde ise bazen ufak koliform bakterisine rastlanıyor. Hayvancılığın yapıldığı yerlerde bazen böyle değerlerle karşılaşılabiliyor. Hacı Kasım çeşmesinde yaz aylarında suların azalmasıyla birlikte koliform bakteri miktarı aktif bir duruma geliyor. Fakat tam olarak değerlerin ne boyutta olduğunu bilmiyorum. Sağlık Müdürlüğünün suyun temizliğiyle ilgili ayda bir kontrol etme kararı var. Alınan numuneler bazen Erzurum’a gönderiliyormuş, burada yapabilen ekipman da var. Bununla ilgili bir çalışma yapılması lazım bence. Kirliliğin ortaya konulması gerçekten bir ihtiyaç.”
İbrahim Özdemir-Figen Tok
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim