“Organik Dolap” Teknolojiye Direniyor
Osmanlı döneminden günümüze kadar süt ve süt ürünleri ile tahıl ürünlerinin saklama kabı olarak kullanılan külekler de teknolojinin kurbanı oluyor. Ahşaptan yapılan, hiçbir katkı maddesi ve kimyasal kullanılmayan külekler, kimine göre en çok kullanıldığı dönemlerde "buzdolabı" yerine geçiyordu.
Gümüşhane’nin Kürtün ilçesine bağlı Kırgeriş köyünde külekçiliğin son temsilcilerinden olann75 yaşındaki Hayri Düzgün, 55 yıllık mesleğini tüm zorluklara karşın yaşatmak için direniyor.
Mesleğini 55 Yıldır Sürdürüyor
Düzgün, yaptığı açıklamada, 55 yıldır severek yaptığı mesleğin tarihinin çok eskilere dayandığını ve günümüzde de yok olmaya doğru giden bir el sanatı olduğunu söyledi.
Küleğin geçmişte saklama kabı olarak kullanıldığını, yoğurt, ayran ve tahıl ürünlerinin saklanabileceği, serin tutma özelliği bakımından metal bir kaba göre daha avantajlı olan ahşap kaplar olduğunu anımsatan Düzgün, küleklerin geçmişte şimdiki buzdolabı niyetine kullanıldığını, hem yiyeceklerin bozulmasını engellediğini hem de gıda ürünlerine lezzet kattığını belirtti.
Yiyeceklerini saklayacakları kapların sağlıklı olmasına dikkat eden, hassasiyet gösteren kimi vatandaşların halen buzdolabı niyetine külek aldığını anlatan Düzgün, şunları kaydetti:
"Küleğin büyüklerine tahıl, pirinç, bulgur gibi bakliyatlar da konur. Saklama kabı olarak dört mevsim özelliğini korur. Külekçilik mesleği sona gelmiştir. Bitecek bugün veya yarın. Son temsilcisi olarak bu işi sürdürmeye çalışıyoruz. Talebin az olması, endüstrileşmemiş el sanatıdır. Bundan sonra külekçilik diye meslek tarihe karışacak, yok olacak, unutulacak bir meslektir. Benden sonra burada kim sürdürür, ne yapar bilemem."
Koruma Altına Alınması Lazım
Köydeki külekçiliğin en son çırağının kendisi olduğunu söyleyen Düzgün, "Okulların 12 yıla çıkmasıyla çırak kesildi. 18 yaşında bir adamı çırak getirsen ne öğreteceksin? Hiçbir şey öğrenemez, öğrense bile masrafını kaldıramazsın. Bu sanatın bitmemesi için Belediye’nin veya Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün desteğiyle koruma altına alınması lazım yoksa yok olup gitmeye mahkumdur" dedi.
Düzgün, önceleri küleğin gıda maddelerini korumak için kullanıldığını ancak buzdolabının çıkmasıyla küleğin artık insanların yaşamından neredeyse çıktığını vurguladı. Eskiden süt, yoğurt yağ ve diğer ürünlerin külek sayesinde korunduğunu anlatan Düzgün, şöyle konuştu:
"Külekçilik sabır isteyen bir meslek. İyi bir küleğin ortaya çıkması için iyi bir kereste ve düzgün işçilik şart. Külek tamamen ağaçtan yapılıyor ve yapımında hiçbir kimyasal kullanılmıyor. Bu yüzden soranlara 'organik' diyorum. Küleği yapmak için genellikle söğüt ve göknar ağacı kullanıyorum. Çünkü bu ağaçlardan yapılan küleğin ömrü uzun oluyor. Bir külek 10 günde tamamlanıyor. Şu anda küleğe talep çok az. Genellikle kırsal kesimdeki vatandaşlarımız yılların getirdiği alışkanlıkla tercih ediyor. Bazıları ise nostalji yaşamak için külek satın alıyor. Burada külekten başka, ağaçtan yayık, ekmek tahtası da yapıyorum. Küleğe katkı olsun diye diğer ürünleri de yapmak zorundayım. Çünkü bu meslek bitme aşamasına geldi.”
Düzgün, farklı boyutlarda yaptığı küleği 20-50 lira arasında satışa sunduğunu kaydetti.
Haber: İbrahim Özdemir
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim