OLAY RÖPORTAJ: HASAN PİR
Hasan Pir kimdir?
Torul ilçesi Güzeloluk köyündenim. İlkokulu köyümde okudum. Daha sonra babamın işi nedeniyle Ordu iline taşındık. Ortaokul ve liseyi Ordu’da okudum. Yüksek öğrenimimi de 1977 yılında Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun olarak tamamladım.
Küçük yaşta Gümüşhane’ den ayrılmıştım. Gümüşhane’yi pek tanımıyordum. Üniversite bittikten sonra ilk atamam Gümüşhane Lisesi’ne olunca memleketimi tanıma fırsatı doğdu. 1977 yılında göreve başladığım Gümüşhane Lisesi’nde 12 yıl görev yaptıktan sonra 1989 yılında Gümüşhane Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevine atandım ve 10 yıl bu görevi sürdürdüm.
1999 yılında – maalesef - 28 Şubatçıların gazabına uğradım ve Yazdığım ‘Bir Sevda mesleği Öğretmenlik” kitabından dolayı Eskişehir’e sürgün edildim. 4 yıl Eskişehir Mehmetçik İlköğretim Okulu’nda Türkçe öğretmenliği yaptım. 2002 yılında başlayan normalleşen Türkiye atmosferinde 2004 yılında tekrar Gümüşhane’ye Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı’na yeniden atandım. İkinci Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevim 1,5 yıl devam etti. 2005 Haziranında Gümüşhane İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği görevine atandım. Bu görevde de 2 yıl kaldım ve 2007 yılı Ağustos ayında kendi isteğimle emekli oldum.
Emeklilik döneminde 2010 yılında Gümüşhane Kent Konseyi başkanlığına getirildim. Halen bu görevim devam etmektedir.
Köşe Yazarlığı serüveniniz nasıl başladı?
Üniversite yıllarında başladı köşe yazarlığı serüvenim. 1975 yılında Erzurum’da yerel bir gazete olan Hür Söz Gazetesi’nde yazmaya başladım. Haftalık yazıyordum. O yıllardan sonra da öğretmenlik hayatım boyunca hep yazdım. Halen yazmaya devam ediyorum. Profesyonel olarak yazmaya başlamam da 2000 yılında, sürgün olarak gittiğim Eskişehir’ de 2 Eylül Gazetesi’yle oldu. Gümüşhane’ye geri döndüğümde Kuşakkaya ve Demokrat Gümüşhane Gazetelerinde uzun süre yazı yazdım. Şimdi ise Gümüşhane Olay Gazetesi’nde yazmaya devam ediyorum. Ayrıca; Emekli Belediye Başkan Yardımcısı Ömer SALANTUR Bey’le birlikte 15 Şubat 2012 tarihinde kurduğumuz www.gumushanedenhaber.com haber sitemizde de yazılarımız yayınlanıyor.
Peki, yazılarınızda genelde Gümüşhane kültürü ve turizm gibi konular ağırlıkta. Eskişehir’de yazdığınız dönemde daha çok hangi konular da yazıyordunuz?
Tabi Eskişehir bilmediğim bir şehirdi. Onun için yazılarım genel anlamda kültür üzerine oluyordu. Yani yerel yazılar yazmıyordum. İnsanların davranış kaliteleri yani kişisel gelişim üzerine yazılarım oluyordu.
Yazmak, birikimle olabilecek bir şey mi yoksa bir yetenek olmalı mı?
Yazmak bir yetenektir tabi. Yılların birikimi de yazdırabilir insanı. Yazmak zor zanaat, çünkü düşündüğünü yazıya aktarmak, doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlamak zor tabi. Ben yazımı yazdıktan sonra en az 10 kez okurum. Arkadaşlarıma da okuturum. Gerek imla hatası gerek yanlış anlaşılacak bir mananın olmaması için dikkat ederim. Yazılarımı ilk günün heyecanıyla yazarım. Yazmaya başladığım günden bu yana hiçbir yazıma tekzip almadım. Yazarlık veya gazetecilik çok veballi bir meslek. Gerek yazar arkadaşlarım gerek muhabir arkadaşlarım bu vebali düşünerek hareket etmeli. Gazetecilik bir ateş gibidir, o ateşte yemekte pişirirsiniz o ateşle evleri de yakabilirsiniz.
Umarım olumlu tepkiler alıyorsunuzdur?
Az önce hiç tekzip almadığımı söylemiştim. Tabi içeriğe yönelik olumlu ve olumsuz mutlaka tepkiler alıyorum. Bugüne kadar; elimde kesin belge, bilgi ve delili olmayan hiçbir konuyu işlemedim. Yazılan yazının toplumun değerleri ile çatışmaması lazım. Kamuoyu birçok konuyu sizden okuyacak bir anlamda yazar toplumun aynasıdır.
Yazarlar toplumun aynası dediniz, peki bu hakkıyla yapılıyor mu bir ideolojik yönlendirme ya da tarafgirlik var mı?
Yani mutlaka öyle yazarlarımız vardır. Bir iki defa yazısını okuyup da toplumun ahlaki değerleri ile çeliştiğini ve çatıştığını gördüğüm yazarı okumam bir daha. Son dönem yazarlarının ciddi doğru analizler, doğru tahliller yaptığını görüyorum. Yazar, taraf olmalı; milletinin, vatanın, mili ve manevi değerlerinin tarafında olmalı ve yazılar o bağlamda yazmalı. Bu manada tarafgirlik olmalı bence. Hakkın tarafı olacak, milletinin tarafı olacak..
Yazar ne kadar kendi ideolojisinden sıyrılarak yazılarını yazabilir?
Kişinin ideolojinin doğru olup olmadığı ortaya çıkıyor burada. Doğru mu acaba? Bir insan ideolojisine kalemini hizmet ettirebilir ama o ideoloji ne kadar doğru onun sorgulanması lazım. Bir kişi canlı bomba oluyor kendini patlatıyor bir ideoloji uğruna doğru mu? Buna ideoloji denebilir mi? İnsana, insanlara zarar veren ideoloji ideoloji değildir. Allah insanı yaratmış ve nasıl yaşaması gerektiğini mukaddes kitabında göstermiş, rehber olarak peygamberimizi göndermiş Allah.
Size göre yazar kimdir
Bana göre yazar kesinlikle doğruluktan ayrılmamalıdır. Eğer doğruluktan ayrılıyorsa yazar olmamalıdır. Yazar gerçeği yazan toplumu doğru yönlendiren olmalıdır. Adalet terazisinin bir benzeri yazarlıktadır. Yazar adaletli doğru yazmalıdır. Yazarlığı, gazeteciliği kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından çok önemli görüyorum. Peygamber efendimiz şöyle buyurur: “Bir yerde bir kötülük gördüğünüzde bunu elinizle düzeltin, elinizle mümkün değilse dilinizle düzeltin, dilinizle de mümkün değilse kalbinizle buğuz edin” buyuruyor. Gazeteciler, yazarlar bu zamanda kalemleriyle ve kelamlarıyla bu Hadis-i Şerif’in birinci muhatabıdırlar.
Yazdığınız kitap var mı?
Evet, yayınlanmış 7 kitabım var, 3 tane de yayınlanmaya hazır kitabım var. İlk kitabım “Gümüşhane’nin Kültür Öğeleri” içerisinde atasözleri, deyimler, maniler, kültür öğeleri bulunuyor. Daha sonra “Gümüşhane Şiirleri Antolojisi”ni bastırdık. “Ahlak Depremi ve Evde Kral Kim” adlı 2 ayrı piyesin olduğu bir kitap bastırdık. Bunlardan sonra, “Bir Sevda mesleği Öğretmenlik”, “Gümüşhane Yazıları”, “Oraya Gidip de Gelen var” ve “Belediyelerle İlgili ve İlintili Mevzuat Rehberi” kitaplarım yayınlandı.
Yazılarınızda Gümüşhane’ye dair hangi mesajlar mevcut?
Yazılarımda Gümüşhane ile ilgili her türlü konuyu bulabilirsiniz. Mesajlar ise daha çok yönlendirici mesajlardır. Kırıcı eleştiriyi çok sevmem ve uygulamam.
Öğretmenlikte unutamadığınız bir anınız var mı?
Her öğretmenin belki kitaplar dolduracak anıları vardır. Lakin ben sana iki anımı aktarayım. Ben öğretmenlik yaptığım yılların her gününde heyecanlı oldum. Hiç kendime taviz vermedim. Mutlaka planlı ve hazırlıklı bir şekilde derse gittim. Göreve başladığım yıllarda -isimlerini zikretmemde mahsur olmayacak- Gümüşhane Lisesi’nde 3-5 tane öğrencim vardı. Bu öğrencilerim beni öğretmen yaptılar. Bunların başında Emre Tuğlu, Yasemin Işık, Alptekin Taşçı geliyor. O kadar güzel ders çalışma sistemleri vardı ki, onların ders çalışma disiplinleri, analiz kabiliyetleri, sosyallikleri beni çok etkiliyordu. Onlar benim öğrenci öğretmenlerimdi. Hepsine teşekkür ediyorum.
Eskişehir Mehmetçik İlköğretim Okulu’nda bir gün ders işlerken rehber öğretmen içeri girdi ve istatistik çalışması için bir öğrenciye ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de derste biraz yaramazlık yapan Önder’i gönderdim. Bir hafta sonra kompozisyon yazılısında öğrencilerimden anılarını anlatmalarını istemiştim. Önder anısı olarak dertsen idareye yardım için gönderdiğimden bahisle “Demek ki ben de Bir şeymişim ki, Hasan Hoca beni Gönderdi” ifadelerini kullanmış.
Önderin o ifadesi beni çok etkiledi. İnsanlara değer vermenin ne kadar büyük bir güzellik olduğunu öğretti. Anladım ki; bu dünyada her insan bir şeydir. Yeter ki; biz bunun farkında olalım.
Kent konseyi hakkında görüşleriniz nedir?
Kent Konseyi demokrasimizin güzelliği ve geleceği adına; kurulmuş en önemli kurumlardan biridir. Halkın sorunlarının çözüme ulaşmasında kritik bir öneme sahip. Her kesimden üyemiz bulunmakta. Üye sayımız 70 civarında bir rakama ulaştı. Burada problemler görüşülüyor ve ilgili çözüm mercilerine gönderiliyor. Hiçbir ücret almamıza rağmen kamu yararı için bu konsey çalışmalarını sürdürüyor. Aydın Üniversitesi tarafından geçen hafta Kent Konseyimize verilmiş olan Uluslararası ödülü de Gümüşhane’nin kadirşinas ve vefalı insanlarına armağan ediyorum.
Son olarak gazetecilik hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Gazeteciliği herkese tavsiye edilebilirim. Ancak gazetecilikte kıstas; adaletli olma ve doğruları yazmak olmalıdır. Gazeteciliği şahsi çıkar için kullanmak manevi anlamda çok ağır sonuçlar ortaya çıkarır. Sizin gibi gençlerin gazetecilik mesleğini devam ettirmesi bizi onurlandırıyor. Bu bizim gözümüzün arkada kalmayacağı anlamına geliyor
Değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim