MODERN ÇAĞI GİZLİ MİMARLARI
İnşaat sektörü son 15 yılda Cumhuriyet tarihinin en hızlı yükselişini yaşıyor. Özellikle devlet teşebbüsleri ve kentsel dönüşüm modeli ile bu durum giderek hız kazanmış durumda. Türkiye’nin her ilinde bu sektör hızlı bir büyüme kaydederken Gümüşhane de bu büyümeden payını alıyor. Ancak Gümüşhane gibi arazi şartlarının zor olduğu alanlarda inşaat sektöründen önce hafriyat sektörü geliyor. Zor arazi şartlarını bina yapımına uygun hale getirebilmek için bina maliyetinden daha büyük maliyetler hafriyat sektörüne ödeniyor. Burada da işin içerisine operatörler giriyor ve Gümüşhane’nin zor ve engebeli arazisini inşaata uygun hale getirmeye çalışıyor.
Adeta dağlara şekil veren iş makinesi operatörlerinin Gümüşhane’deki 20 yıllım tecrübesi Çetiner Aksoy, zorlu mesleği gazetemize anlattı.
Hafriyat sektöründe 20 yılı geride bıraktığını söyleyen Aksoy, mesleğini şu sözlerle anlatıyor, “20 yıl önce operatör koltuğuna oturdum ve o günden beri bu mesleği icra ediyorum. Bu iş dağlarla güreşmek gibi. Bir noktada insanın tabiata üstün gelme çabası.”
İnsanlar Bize Tepki Gösteriyor
Dışardan bakıldığında çok kolay bir işmiş gibi göründüğünü ifade eden Aksoy, “Aslında bu iş hiç de o kadar kolay iş değil. Bazen çok büyük sıkıntılar çekiyoruz. Genellikle şehir merkezinde çalışıyoruz. Şehir merkezi olduğu için patlatma gibi daha kolay metotları kullanamıyoruz. Hep kırıcı ile çalışıyoruz. Makinanın üstünde sen olduğun için insanlar sana tepki gösteriyorlar” şeklinde konuştu.
Zor Şartlarda Çalışıyoruz
Sadece şehir merkezinde değil, çok zor arazi şartlarında da çalıştıklarını kaydeden Aksoy, “Bazen 2 bin 500 metre rakımda çalışıyoruz, bazen bir uçurumun kenarında. Yeri geliyor bataklığın içerisinde çalışıyoruz. Belirli bir mesai kavramımız bile yok. Sabah saat 7 dediği zaman kontak vurup, akşam saatlerinde işin durumuna göre bazen de gece yarılarına kadar çalışıyoruz” diye konuştu.
Tehlikeli Bir Meslek
Yaşadığı olayları paylaşan Aksoy, büyük bir kayanın altında kaldığını anlatırken mesleğinin ne kadar tehlikelerle dolu olduğunu gözler önüne seriyor. Aksoy, yaşadığı olayı şu sözlerle anlattı:
“Bir taş kırma işine gitmiştik. 15 gün boyunca bir kayayı parçalamaya çalıştım. En sonunda o kaya büyük bir gürültüyle koptu. Her yerde toz vardı. Toz bulutu dağıldığında ise farkına vardım ki makinanın içinde sıkışmış kalmışım. Kopan kayalardan biri tam kucağıma düşmüştü. Bacaklarımı hissetmiyordum. Şükürler olsun ağır bir hasarım olmadan kazayı atlattım.”
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim