MATEMATİK KOLAY MIDIR?

Matematiği kelimelerle buluşturan yazılara rastlamak kolay olmuyor. Bunun bir nedeni sayılar ile harfler arasında ilişki kurulurken hep bir sihir aranılması, yani sayıların bir alfabe gibi okunmak istenilmesi; bir nedeni ise matematikle uğraşan kişilerin duygularını ifade etmedeki başarısızlıkları olabilir. Matematiksel zeka ve duygusal zekanın birbirinden ayrı şeyler olduğu biliniyor zaten. İlk defa; A Beautiful Mind: Akıl Oyunları adıyla yıllar önce beyaz perdeye yansıyan bir matematikçinin hayatını izlerken bir sahnede ünlü matematikçi John Nash' e ilkokul öğretmeninin " her zaman senin 2 beynin yarım kalbin var" dediğini öğrendiğimde anlamıştım matematikçilerin genel olarak duygusal anlamda kendilerini ifade etmede zorlandıklarını. Bu durum kapısının aralık olmamasından ötürü matematikle ilgilenmeyen kişilerin önünden gelip geçerken içeriyi hiç gözetleyememesine, matematiği Kaf dağının ardına saklamasına sebep olmakta. 

Matematiğin kolay mı zor mu olduğu sorusunu yıllarca cevaplamaya çalıştım hatta çoğu zaman etrafımdaki insanlara da sordum bu soruyu. Matematikle ilgilenen kişiler hariç aldığım cevap hep matematiğin zor olduğu yönündeydi. Sadece matematikle bir şekilde bağlantısı olan kişiler matematiğin kolay olduğunu söyleyebiliyordu. Ancak özellikle matematikle bağlantısını koparmış kişilerin matematik hakkındaki yorumlarını söylerken, korktukları için içine hiç giremedikleri bir metruk evin büyülü olduğunu iddia eder gibi söylediklerini fark ettim yani ardını görmedikleri için ve de hayal dahi edemedikleri için hep en kötüyü düşünüyorlardı. Peki matematikle ilgilenen kişilerin matematiği kolay olarak ifade etmelerinin sebebi neydi? Araştırmalarımı şu cümleyle ifade edebilirim; matematik kolaydır çünkü kuralları bellidir. Örneğin hesaplamalar içeren bir problemi bilgisayarlara çözdürebilirsiniz peki ama bir hikayeyi ya da herhangi bir konu hakkındaki yazıyı bilgisayarlara yazdırabilmek mümkün müdür? Halbuki ikisi de bilişsel beceri gerektirir, ikisi de belli kurallara göre yapılabilir ancak matematikte varılacak noktaya daha kısa yoldan ve genellikle daha az yoldan gitmek mümkün iken, edebiyat için durum değişir, yerine göre sonuca daha uzun yoldan gitmek daha makbul olur ve çoğu zaman sonuca çok daha fazla yoldan gidilir.  

Bilgisayarların roman yazamıyor olmalarına karşın matematik soruları çözebiliyor olmaları matematiğin daha kolay olduğu anlamına gelir mi? Şimdiye kadar hep matematiği kolay bulmuş ve kolay olduğuna inanmış biri olarak aslında kendimi kandırdığımı anladım. Matematik zordur. Çünkü matematik birikimli olarak ilerler, sürekli öğrendiklerinizin üzerine yenilerini eklemek ve önceki öğrendiklerinizi göz ardı etmemek zorundasınız. Matematik zordur çünkü disiplinli olmayı gerektirir. Matematik zordur çünkü çok sağlam bir temele sahip olmalısınız. Çok katlı bir bina yapmak gibidir matematik, hiç bir zaman çatı yapamazsınız, uzaya kadar çıkabilirsiniz sürekli yeni daireler ekleyerek binanızın tepesine ancak temelinizi sağlam yapamamışsanız belli bir yerden sonra yeni daireler ekleyemezsiniz hatta temelinizin kaldırmamasından ötürü binanızın tamamen yerle bir olmasına sebep olabilirsiniz. Matematik zordur çünkü yılmak ve vazgeçmek kolaycılığına kapılırsanız ömrünüzün sonuna kadar matematiği kapalı kapıların ardına itersiniz. 

Tüm bu bilgiler ışığında çocuklarımıza matematiği öğretirken aynı zamanda zorluklarla savaşmayı öğrettiğimizin farkında olmak bizi bilinçli kılacaktır. Matematik binamız yıkıldığında bile onu yeniden yapacak güce sahip olmalıyız. Disiplinli çalışmayı asla bırakmamalıyız. Sorunu matematiğin zorluğunda ya da matematiği sevemiyor olmakta değil sorunu zorluklarla savaşmaktan çekinmekte, zorluğu sevmemekte aramalıyız. Halbuki zaten kolay olanın nesi sevilir ki?