Lezzetine Aldanma Canından Olma
Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürü Engin Pehlivan, doğal olarak kendi halinde yetişen, hangisinin zehirli, hangisinin zehirsiz olduğunun ayırt edilmesi çok güç olan mantarların tüketilmemesi uyarısında bulundu.
Pehlivan, gazetemize yaptığı açıklamada, mantarın doğal ortamlarda, yapay ortamlarda ise insanlar tarafından yetiştirilen, içerik bakımından, protein ve mineral bakımından, zengin ve besleyici değeri olan bir ürün olduğunu söyledi.
Kırsal Alanlarda Çok Görülüyor
Mantarların genelde yağışın bol olduğu ilkbahar ve sonbahar aylarında kırsal alanlarda çok sık görüldüğünü belirten Pehlivan, şöyle dedi:
“Dolayısıyla vatandaşlarımız bu mantarları toplayarak yemeleri zehirlenmelere neden oluyor. Mantar zehirlenmesi, doğal ortamlarda yetişen bazı mantarların bulundurduğu toksin aracılığıyla oluyor. Mantar zehirlenmesi ayrıca gerek kuru gerek konserve ve gerekse pişirilmek suretiyle, ya da çiğ yenilmesi halinde oluşan, hatta bazen ölümcül seyreden bir durumdur. Bölgemizde de ilkbahar ve sonbahar aylarında çok sıkça da mantar toplanarak tüketilmektedir. Çoğunlukla Kuzu Göbeği, Çayır Mantarı ve Çaşır Mantarı gibi mantar türleri bölgemizde mevcuttur. Çayır Mantarı ile zehirli mantarlar aynı ortamda ve aynı zeminde birlikte yetişmektedir. Bunları birbirinden ayırt edilmesi de oldukça zordur. Bir mantarın rengine, kokusuna, fiziksel özelliğine bakarak ayırt etmemiz mümkün değildir. Mümkünse zehirsiz olduğuna emin olmadığımız mantarlara dokunulmamalıdır. En ideali ise doğal ortamlarda yetişen mantarların tüketilmesi yerine daha çok kültürel ortamlarda yetişen mantarlarının tüketilmesini öneriyoruz.”
Mantar zehirlenmesinde neler yapılmalı
Mantar zehirlenmesinin en erken 2, en geç de 6 saat içerisinde kendini gösterdiğine dikkat çeken Pehlivan, “İlk 2 saat içerisinde ortaya çıkan bulgular, bulantı, ishal, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, kas seğirmesi, göz bebeğinde küçülme, hipotansiyon, karın ağrısı gibi birtakım şikayetler söz konusudur. Zehirli mantarlar özellikle toksin dediğimiz madde aracılığıyla ilerleyen zamanlarda karaciğer ve böbrekte tahribatlar meydana getirmektedir ki, bunlar geç ortaya çıkan belirtilerdir” dedi.
Mantar zehirlenmesinde mutlaka doktora gidilmeli
Mantar zehirlenmesinde mutlaka doktora gidilmesi gerektiğini vurgulayan Pehlivan, daha sonra şunları söyledi:
“Mantar zehirlenmesinde ilk yapılacak olan şey, kişiye su ve süt içirilmeden kişi kusturulmalıdır. Kusturma olayı el salma şeklinde de olabilir, tuzlu suyla gargara yapılmak şekliyle yapılabilir. Eğer o kişide herhangi bir ishal rahatsızlığı yok ise ‘müshil ‘ dediğimiz ilaçlar da kullanarak bağırsakların temizlenmesi sağlanmalı ve mutlaka doktora götürülmelidir. Doktora giderken de yenilen mantardan numune götürülmeli ve kiminle yediği, kaç kişi ile yediği sorgulanmalıdır. Çok acil durumlarda Ulusal Zehir Danışma Hattı olan 114 aranmalıdır. Bu hattımızdan yapılacaklar konusunda çok rahatlıkla bilgi alınabilir.”
Halk arasındaki söylentiler dikkate alınmamalı
Mantar zehirlenmelerinden korunmanın en önemli yolunun, kırsal kesimlerde kendi halinde yetişen mantarları yememek olduğunu belirten Pehlivan, “Mümkünse kültür mantarı tüketmeliyiz. Doğal ortamda yetişen mantarlardan uzak durmalıyız. Halk arasında yanlış birtakım söylentiler vardır. Derler ki, ‘yoğurt mantarın zehrini alır, pişirilen mantarlarda zehir olmaz, tuzlu sularda kaynatılan mantarlarda zehir olmaz, kurutulmuş mantarda zehir yoktur, salyangozların yediği mantarlarda zehir yoktur’ gibi, bunların bilimsel bir dayanağı yoktur” şeklinde konuştu.
Pehlivan, vatandaşların lezzetine aldanarak doğal ortamda yetişen mantarlar yerine, kültür mantarı tüketilmesi uyarısında bulundu.
İbrahim Özdemir-Figen Tok
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim