"KONUŞMAKLA OLMUYOR"

Büyük Çözümler Üretmek Gerekmiyor"

Gümüşhane’nin sanayi ile kalkınamayacağını belirten Akçay, “Gümüşhane ne yazık ki bizim kanayan yaramız. Geldiğimiz noktada, Gümüşhane ekonomik yönden ileri gitmekten öte, devasa bir şekilde geri gitmektedir. Bu durum bizleri çok üzüyor. Gümüşhane, çok büyük bir şehir değil. İdare edilmez değil. Çok büyük çözümler üretmek gerekmiyor. Gümüşhane sanayi ile kalkınmaz, Gümüşhane’de sanayinin gelişmesi beklemek ve bundan medet ummak çok doğru bir şey değil” diye konuştu.

“Gümüşhane’nin sanayisi Turizm”

Gümüşhane’nin sanayisinin turizm olduğunu vurgulayan Akçay, “Biz bunu defalarca dile getirdik. Turizminde en büyük sıkıntısı ulaşımdır. Ulaşımın olmadığı bir yerde, turizmin gelişmesi beklemek mümkün değil. Ulaşım, o kenti ekonomik, sosyal ve kültürel yönden etkileyen en büyük etkendir.  Yol olmayan bir yerde, ulaşamadığın bir yerde turizmin gelişmesinden söz etmek mümkün değildir. Canca Kalesi’ne kaç kişi gidiyordu, şimdi bir yol vuruldu, şu anda açılmasa bile insanların ileride gidebilecekleri umutları var” dedi.

“Gümüşhane, turizmden faydalanmıyor”

Şu anda Gümüşhane’nin turizmden en küçük faydalanmayı görmediğinin altını çizen Akçay, bunun Gümüşhane için çok büyük bir ekonomik kayıp olduğunu vurgulayarak, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Trabzon’da bugün bütün oteller çakılı, dolu. Araplar geliyor gidiyor, başka turistler geliyor gidiyor. Trabzon’da yer yok, Gümüşhane’de oteller hariç, apartların hepsi boş. Konaklamayı sadece otelle sınırlandırırsanız, turizmi geliştirmeniz, büyütmeniz, başarılı olmanız mümkün değil. Bunu da sağlayacak olan devlettir. Gümüşhane’de bürokrasi, sadece vatandaşlara kanunları uygulayıp, ‘şunu yap, şunu yapma’ demekle yetiniyor. Onun dışında vatandaşın sorununa el atıp, bir araya gelip, ‘bunu nasıl çözeceğiz, ne yapalım’ diye bir aktivite yok. Dolayısıyla Gümüşhane uzaktan ve yakından şu anda turizmden faydalanmıyor.”

“Bir arpa boyu yol alamadık”

Gümüşhane Süleymaniye mahallesinin, turizmin önünü açacak bir yapıya sahip olmasına rağmen yıllardır hep lafta kaldığını, turizme kazandırılması için 13 yıl önce ilk adım atıldığını ancak şu anki görünen noktada bir arpa boyu yol alınmadığını dile getiren Akçay, “Hemen yanı başımızdaki Süleymaniye Mahallesi, 12-13. yılına girdi. 13 yıl önce turizme kazandırılması için adım atıldı, çalışmalar yapıldı. Gelinen noktada hala bir arpa boyu yol alınmadı. Kaldı ki, Süleymaniye; Gümüşhane turizmine ivme kazandıracak bir yapıya sahip. Gümüşhane’nin önünü açacak potansiyeli var. Bugün Krom Vadisi olsun, Artabel Vadisi olsun, Tomara Şelalesi, Satala Antik Kenti, Santa Harabelerine ivme kazandıracak bir potansiyele sahiptir. Ama gelinen noktada hiçbir şey yok. Bir arpa boyu yol alamadık. GÜSİAD olarak belirlediğimiz ve her ortamda dile getirdiğimiz Süleymaniye ve Zigana Tüneli vardı. Süleymaniye Turizm ve Kayak Merkezini her toplantıda dile getiriyoruz” ifadelerini kullandı.

İl dışındaki Gümüşhaneliler

İl dışında yaşayan Gümüşhanelilerden de bu şehrin beklentileri olduğunu söyleyen Akçay, “Gümüşhane’de yaşayanların turizme katkı sağlayacak önemli bir imkanları yok.  Ama il dışında ekonomik açıdan iyi durumda olan insanlarımız var. Bunların artık Gümüşhane ile ilgilenmeleri ve Gümüşhane ile bağ kurmaları gerekiyor. Bu insanların Gümüşhane’ye yatırım yapmalarını bekliyoruz.  Ne yapalım, ne yapalım diye soruyorlar. Bunu da İstanbul’da soruyorlar, Gümüşhane’ye gelip sormuyorlar. Burada bir şenlikte, bir eğlencede görünüp çekip gidiyorlar. Gümüşhaneli ticaret adamı olmak bu değil. Artık bir araya gelip bir şey yapmayı mı düşünürler, bireysel olarak bir şey yapmayı mı düşünürler. Bir an önce Gümüşhane’ye el atmalarını bekliyoruz” dedi.

“Potansiyel var, alt yapı sıfır”

Gümüşhane’de turizm potansiyelinin olduğunu ancak yeterli altyapının olmadığını dile getiren Akçay, “Potansiyel var ama altyapımız sıfır. Krom Vadisine gittiğinizi düşünün. Çoluğuyla, çocuğuyla eşiyle adam Krom Vadisine gitti. Tuvaleti geldi, ne yapacak? Tuvalet mi var, konaklama mı var, çay bahçesi mi var? Neyin var, adam taşın dibine mi oturacak? Altyapının bir an önce hayata geçirilmesi lazım. Altyapı eksikliklerinin bir an önce tespit edilip giderilmesi gerekiyor” cümleleri yetkililerin bir an önce harekete geçmesi gerektiğini savundu.

“Turizm güzergahı bile yok”

Turizmin Gümüşhane için “olmazsa olmaz” olduğunu herkesin savunduğunu ancak Valiliğin, Turizm Müdürlüğünün veya herhangi bir kurumun belirlediği bir turizm güzergahı bile olmadığını iddia eden Akçay,  “Trabzon’a mı bağlanalım. Belki Trabzon’daki bürokratlar bizleri bir yerlere götürür. Bunu söylemek istemiyorum ama bizim bürokratlar ancak maaşını alıyor. Gidiyorsun adamların yanına ‘şu işimi gör’ diyorsun bürokrata, ne kadar engel varsa önüne koyuyorlar. Sanki bunlar maaşı iş adamının önüne engel koymak, ya da oraya gelen insanın önüne engel koymak için alıyorlar. Valiliğin, Turizm Müdürlüğünün veya herhangi bir kurumun belirlediği bir turizm güzergahı bile yok. Şu güzergahtan çıkarsak, şurayı, şurayı gezer döneriz. Ertesi gün şurayı gezeriz, döneriz diye bir güzergahlar belirlenmiş mi? Biz kendi kafamızda bir şeyler yaratmaya çalışıyoruz. Ama dediğim gibi altyapı eksikliği nedeniyle adım atamıyoruz. Altyapıyı da bizim yapacak halimiz yok. Bizim işimiz değil” şeklinde açıklamasını sürdürdü.

“Söylenilenler, söylenildiği yerde kalıyor”

Gümüşhane’nin Trabzon’dan, Rize’den ne farkı var? Diye soran Akçay, “100 kilometre uzağımızda Trabzon, Rize yaylaları tıka basa turist dolu ve büyük bir gelirleri var. Hatta gelen turistler bu yaylalarda yer almaya bile başladılar. Rakamlar ise 800 bin ile 1 milyon lira arasında değişiyor. Gümüşhane’nin Trabzon’dan, Rize’den ne farkı var? Bizde de bir sürü yayla var. Ama bizde altyapı yok, ona yönelik de bir çalışma yok. Bunu sağlayacak olan mülki amirler, vali, belediye başkanları, turizm müdürlüğüdür. Bu nedenle söylenilenler, söylenildiği yerde kalıyor. Bu durumda kalkıp da bizim terör yaratacak durumumuz yok. Söylenilenlerin, konuşulanların dikkate alınmasını istiyoruz.”

“Bu çok büyük bir handikaptır”

Yapılan toplantılarda söylenilen sözlerin, gerçeği yansıtmadığını savunan Akçay bu durumu şu sözlerle açıklıyor:

“Baktığımızda Köse Hava Alanı ilk yapıldığı gibi duruyor. Hava alanı olması gerekir mi, gerekir ama Zigana Tüneli’ni yoluna koyamadığımız için bu ortamda hava alanından bahsetmek bana çok gerçekçi gelmiyor. Zigana Tüneli yapılıp biterse Trabzon 45 dakikaya düşecek. Bu demektir ki, deniz yolumuz, hava yolumuz olacaktır. Milletvekili Kemalettin Aydın, yaptığı bir toplantıda, ‘Bölgedeki tüneller eş zamanlı olarak başlayacak’ demişti. Ovit Tüneli yarıyı geçti. Kop Dağı Tüneli bitti bitmek üzere. Biz daha yeni imzaladık, başladı, başlayacak noktasındayız. İşte her şey ortada. Bu çok büyük bir handikaptır.”

Gümüşhane Trabzon’a taşınacakmış”

Gümüşhane için ne yapabilirin hesabının şimdiden yapılması gerektiğine dikkat çeken Akçay, “Zigana Tünelinin bitmesi ile birlikte Gümüşhane’nin Trabzon’a taşınacağı iddia ediliyor. Gümüşhane’nin nüfusu 50 bin. Yüzde 10’u gitse 5 bin kişi eder. Bu da mümkün değil. Ama Trabzon’un nüfusu 300 bin. Yüzde 10’u Gümüşhane’ye gelse 30 bin kişi eder, biz şimdiden bunun hesabını yapmalıyız. Bu insanları Gümüşhane’ye çekip, onlara para harcatmak için neler yapabiliriz, bunları şimdiden düşünmemiz lazım. Bunu tünel bittikten sonra değil, şimdi düşünmeliyiz. Trabzon’da konaklayan turizm firmalarını Gümüşhane’de konaklatmak için hazırlıklar yapmalıyız. Zigana Tüneli bir an önce başlamalı, tahammül edilecek halimiz kalmadı. Tren yolu da öyle. Bir ara gündeme geldi, konuşuldu, öyle kaldı. Mutlaka takip edilmesi gerekiyor. Ulaşım olmayan yerde kalkınmadan bahsedemezsiniz”  

Askeri birlik

Geçtiğimiz dönem AK Parti Milletvekili Feramuz Üstün’ün Gümüşhane’de askeri birliğin kurulması ile ilgili çok güzel bir girişimi olduğunu belirten Akçay, “Biz GÜSİAD olarak bunun arkasındayız. Gümüşhane’de acemi askeri birliğin kurulması. Üstün’ün çok güzel bir atağıydı. Siz, üniversitedeki öğrenciyi burada tutamazsınız ama askeri birlikteki askerleri bu ilde tutarsınız. Asker, bulunduğu ilde hafta sonu izine çıkar. Bunu görmeye gelen ailesi, bu ilde kalacak. Bu ilde yiyecek, içecek, konaklayacak. Düşünün o ailelerin bu ile bırakacağı parayı. Feramuz Üstün’ün güzel bir önerisiydi. Bunun da mutlaka takip edilmesi gerekiyor. Biz bu konunun destekçisiyiz ve destekçisi de olmaya devam edeceğiz. Biz her türlü desteği vermeye hazırız.”

“Ne yazık ki Gümüşhane yok” 

Türkiye’de 42 ilin Kırsal Kalkınma Planı içerisine alındığını ve bu iller içerisinde ne yazık ki Gümüşhane’nin olmadığını ifade eden Akçay, “Gümüşhane’den ekonomik olarak çok büyük ölçekli iller bu plan içerisine alınırken ne yazık ki Gümüşhane bu planın içerisine alınmamış. Gümüşhane gibi küçük ölçekli, kırsal bazda gelişen illere çok büyük yatırımlar yapılıyor. Bu 300-400 bin liralık proje değil, 3 milyon Euroya kadar destek veriyor. Bu bizim iller için bulunmaz bir nimet. Ama ne hikmetse bu plana Gümüşhane alınmamış. Erzurum, Sivas, Trabzon var Gümüşhane yok. Kırsal turizm adı altında çok şeyler dahi yapılabilir. Bu Gümüşhane’nin olmazsa olmazlarından birisidir.”

Köylere dönüş

Devletin desteğiyle köylere dönüşün başlayacağına işaret eden Akçay, “Devlet köylerin tüm altyapılarını tamamlamalıdır. Köylerde tarım ve hayvansal üretim için göletlere kadar her şey yapılmalıdır. İnsanlar köylere döndüğü zaman üretimdeki tüm ihtiyaçlarını karşılamanız gerekiyor.  GÜSİAD olarak aile işletmeleri adı altında projemizi hayata geçirmek istiyoruz. A köyünde ne üretilebilir o üretilecek, B köyünde hangi hayvan türü yetiştirilebilir o yetiştirilecek. Öncelikle köyler rehabilite edilmesi lazım” şeklinde devam etti.

“Ne oldu şu kuşburnu?”

“10 sene önce kuşburnu bahçesi kurulmuştu. Ne oldu şu kuşburnu, Gümüşhane’nin kuşburnusu ne oldu? Sorusuyla ilgili kurumun çalışmadığını aktaran Akçay, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Gümüşhane’de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü çalışmıyor. Gümüşhane’ye dışarıdan 10 tane 20 tane hayvan getirip, ya da 300-400 fidan dağıtmayla iş yapıyorum diyemez. Bende üret, benden aldığını dışarıya sat, o zaman çalışıyorsun derim. Ziraat mühendisleri, veterinerler ne iş yapar? Masa başında oturuyor para alıyor, araziye çıkıyor para alıyor. Ne oldu şu kuşburnu. Gümüşhane’nin kuşburnusu ne oldu? 10 sene önce bahçe kurmuşlardı. Fidanlar dikilecekti, nerede? Bu müdürlük çalıştırılır hale getirilmesi, bu ile katkı sağlayacak düzeye getirilmesi lazım. Katkı, 40-50 koyunla olmaz. Fidan dağıtmakla olmuyor. Fidanı burada üreteceksin, başka illere sen satacaksın. Amasya’ya, Erzurum’a Erzincan’a sen satacaksın, Erzincan’dakileri buraya getirmeyeceksin.  O zaman çalışıyor, derim.”

“Şehir hep doğuya büyüyor”

Gümüşhane’nin imar planının yanlış olduğunu eleştiren Akçay, “Gümüşhane’nin imar planının Gümüşhane’yi gelişiminin önünü açacak şekilde yapılanması lazım. Şehir hep doğuya büyüyor, bu doğru yaklaşım değil. Şehirler çok yönlü geliştiği zaman şehir hüviyeti kazanır, gelişir. İnsanların sosyoekonomik gelişimi de buna bağlıdır. Bu şehirde plansız yapılanma var, Şehir imar planı değişmelidir. Bu şehrin resmi kurumlarının aşağıya kaydırılması gerekir. Şehri bir tarafa doğru büyütmek bu şehre ihanettir”

“Her iş  için Trabzon’a gitmek zorunda mıyız”

Akçay, son olarak, Gümüşhane’de yapılan HES’ leri değerlendirerek, “Biz bu HES’ lerin Gümüşhane’nin turizm ve tarım alanlarına zarar vermeyenlerine karşı değiliz. Ama Gümüşhane’nin geleceğinde söz sahibi olacak turizm alanlarına zarar verecek  HES’ lere kurban edilmesine razı değiliz. Bugün olmasa bile yarın büyük yatırım yapılacaktır. Onun için çok iyi araştırma yapılarak hareket edilmelidir. Bölge müdürlüklerinin yerine de başmüdürlükler açılmalı ve yerinde tespit olmalı. Biz her iş için Trabzon’a gitmek zorunda mıyız, bizim işlerimizle ilgili sıkıntılar burada karar bağlansın burada araştırılsın “ diyerek sözlerini noktaladı.