‘’Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez’’ (Araf Suresi 31. Ayet)
Yüce Yaratan’ın israf etmeyin emrine rağmen toplum olarak Araf Suresi’nin 31. Ayetine aykırı şekilde yaşamaya devam ediyoruz.
Lükse düşkün toplumumuz ne yazık ki dinimize ve kültürümüze aykırı şekilde yaşıyor. İsraf denildiğinde toplumda oluşan ilk algı başta ekmek olmak üzere gıda maddeleridir. Bu algı muhtemelen ekmeğin veya nimetin kutsal sayılmasından oluşmuştur. Elbette ekmek ve gıda israfından kaçınmamız gerekmektedir. Fakat yaşamın birçok alanında israf söz konusudur.
İsrafı yazarken kendi yaşantımı gözden geçiriyorum. Muhtemelen okuyanlarda kendi yaşantılarını gözden geçiriyordur.
Bir düşünün;
- Şu an elbise dolabınızda kaç adet etek, pantolon, tişört, gömlek, kazak, mont var. Veya ayakkabılıkta Kaç çift ayakkabınız var bir düşünün.
Elbette güzel giyineceğiz. Ama bilin ki şu an bu yazıyı okurken bazılarımız yaptıkları israfı, bazılarımız ise bu kışı çıkaracak ayakkabısı ya da montu tedarik edip edemeyeceklerini düşünmektedir. Kendisini geçtik eğer tedarik edemediği ayakkabı ya da pantolon çocuğunun veya eşinin ise işte o zaman siz israf ederken birkaç kez daha düşünün.
Aslında israf etmemek için yapmamız gereken şey çok kolay. Egolarımızdan kurtulmak ve planlı yaşamak.
- Yani başkaları her gün farklı kıyafet giyiyor diye her mevsim geçişinde alışveriş çılgınına dönmemeliyiz.
- Fırından ekmek alırken tüketebileceğimiz kadarını almalıyız.
- Yemeklerimizi yiyebileceğimiz kadar pişirmeliyiz.
- İhtiyacımızdan fazla eşya almamaya özen göstermeliyiz.
- Artık musluklarımızı kapatmalıyız.
İlk fırsatta dolaplarınızı açıp bir bakın. Fazla ve kullanmadığınız eşyalarınızı kenara ayırıp bir süre yenilerini almadan onları kullanmayı deneyin. Kullanmak istemedikleriniz varsa onları ihtiyaç sahiplerine verin.
Alışverişe çıkmadan önce mutlaka dolaplarınızı kontrol ederek liste yapın ve ihtiyacınızdan fazlasını almayın. Tamamen sizi psikolojik olarak etki altına almak için tasarlanan market raflarına esir olmamaya özen gösterin.
Bayatlayan yiyeceklerinizi tüketemeyeceğinizi anladığınızda bozulup çürümesini beklemeden sokak hayvanları ile paylaşın. Yerel idarenizden artan yiyeceklerinizi sokak hayvanları ile paylaşabileceğiniz alanların oluşturulmasını talep edin.
TEMA Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Sayın Hayrettin KARACA ’nın bütün konuşmalarında Anadolu kültürüne vurgu yaptıktan sonra söylediği üç sözü sizlerle paylaşmak istiyorum;
İhtiyacınızdan fazla tüketmeyin.
Olanın olmayana borcu vardır.
Komşuda pişer, komşuya düşer.
Toplumumuzun kurtuluşu olacağına inandığım Anadolu kültürüne ve Anadolu ruhuna tekrardan kavuşup israf etmeden yaşamak dileği ile.
Sağlıcakla kalın…