İDAM KARARLARINA TEPKİ

Merkez Kemaliye Cami önünde Cuma namazı sonrasında gerçekleşen protesto eyleminde, ellerinde taşıdıkları dövizlerle idam kararlarını kınayan vatandaşlar, zaman zaman da slogan attı.

Anadolu Gençlik Derneği Gümüşhane Şube Başkanı Naci Şenel burada yaptığı konuşmada , Mısır ve Bangladeş’te hukuk cinayetlerinin işlenmeye devam ettiğini söyledi.

Şenel, 3 Temmuz 2013’te darbeyle devrilen Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile ilgili idam kararının, Kahire Ceza Mahkemesi tarafından onaylandığını,  Muhammed Mursi’nin yanı sıra,  aralarında Yusuf El Kardavi’nin ve Özgürlük ve Adalet Partisi’nin genel sekreteri Essam El Erian’ın da olduğu 106 kişi hakkında verilen idam cezalarının da aynı mahkeme tarafından onaylandığını hatırlattı.

“Bu kararlar Mısır’a barış ve huzur getirmez”

Bu kararların Mısır’ın geleceğine bir katkısı olmadığının aşikar olduğunu dile getiren Şenel, “Bu kararların, Mısır’a barış ve huzur getirmeyeceği aşikardır. Aynı şekilde Bangladeş yönetimlerine çağrımız, ülkelerinin halklarının geleceği açısından zerrece faydası olmayan, sadece ve sadece emperyalist güçleri sevindiren bu yanlış kararlardan vazgeçmeleridir” dedi.

“Hukuk insan hak ve özgürlüklerinin teminatı olduğu zaman hukuktur”

Hukukun insan hak ve özgürlüklerinin teminatı olduğu zaman hukuk olduğunu söyleyen Şenel,“İnsana kasteden yasal düzenlemeler mahkeme kararı olarak nitelendirilemez. Bu kararlar tarihe ceberut güçlerin kendi halklarına karşı uyguladığı zorbalıklar olarak geçecektir” diye konuştu.

“Toplumsal çatışmayı tetikleyen tutum ve davranışlardan uzak durulmalı”

Bir yönetimin kendi halkına kast etmesinin, o yönetimin başkalarının hesabına çalıştığının en açık göstergesi olduğunu belirten Şenel,  “Biz buradan Mısır ve Bangladeş yönetimlerini emperyalizm  ve Siyonizm ile işbirliği yapmaktan vazgeçmeye davet ediyoruz. ABD’nin, Avrupa Birliği’nin ve İsrail’in çıkarları doğrultusunda hareket eden bir yönetimin kendi halkına güven, barış ve özgürlük ortamı sağlaması mümkün olmayacaktır. Hem Mısır’da hem de Bangladeş’te yapılması gereken toplumsal çatışmayı tetikleyen tutum ve davranışlardan uzak durmak, halkla ve halkın inancıyla barışmaya yönelik adımlar atmak olacaktır” ifadelerini kullandı.

“Aynı coğrafyanın insanları arasına kin ve nefret tohumları ekilmekte”

Mısır ve Bangladeş’te aynı coğrafyanın insanları arasına kin ve nefret tohumları ekilmekte olduğunun altını çizen Şenel, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Aynı şekilde tüm İslam coğrafyasında bazen mezhep farklılıkları, bazen etnik farklılıklar kaşınarak, bazen de işbirlikçi iktidarların hukuk dışı uygulamaları ile kaos ortamları oluşturulmaktadır. Bütün bu süreç hem İslam ülkelerinin her birinde toplumu bir arada tutan bağları koparmaya, hem de İslam ülkelerinin ortak bir anlayış etrafında bir araya gelmelerini sabote etmeye yöneliktir.  Mısır’da ve Bangladeş’te yaşanılan sürecin daha da kötüye gitmemesi için bu idam kararlarının mutlaka durdurulması gerekir.  İnsan hak ve özgürlükleri noktasında duyarlılık sahibi uluslararası tüm kuruluşlar, bu idam kararlarına karşı en sert tepkiyi göstermelidirler. Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkeleri bu kararlarla ilgili net bir diplomasi izlemelidirler. Göstermelik açıklamalarla ve cılız tepkilerle bir netice alınamayacağı açıktır. Anadolu Gençlik Derneği Gümüşhane Şubesi olarak biz yeryüzünde ezilen, sömürülen, yoksul ve yoksun bırakılan ve insanlarının oluk oluk kanı akıtılan tüm toplumların bütün bu zulümlere karşı ortak bir irade beyanıyla bir araya gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Hakkı üstün tutan bir anlayışla yeni bir dünya kurulmadığı müddetçe bu zulümler engellenemeyecektir. Üç günlük iktidar ve çıkar hesapları ile bu ideali terk etmenin vebalini kimse ödeyemez.  Hepimizin üzerine düşen zalimlerin karşısında ve mazlumların yanında yer alışımızda sahici olmaktır.”