HAFTANIN RÖPORTAJI

Kadir Çavuşoğlu kimdir, sizin ağzınızdan öğrenebilir miyiz?

-1981 yılında Kürtün ilçesinin Yukarı Uluköy Mahallesi’nde doğmuşum. Babamın memuriyetinden dolayı Gümüşhane’ye taşınmışız, 32 yıldır Gümüşhane de yaşıyorum. İlkokul, orta ve lise eğitimini Gümüşhane de tamamladım.  Evliyim. 9 yaşında bir kızım var.

Nasıl bir eğitim aldınız? Okulun, girişimcilik başarınız üzerindeki etkisini değerlendirir misiniz?

-Ege Üniversitesi Optisyenlik Bölümünde  okudum. Daha sonra Anadolu Üniversitesi’nde işletme okudum. İşim, mesleki bir hayalim değildi. Türkiye gerçekleri sizi bir yerlere götürüyor. ‘Mesleği severek mi yapıyorsunuz?’ diye sorarsanız evet severek yapıyorum.

Okulumun başarım üzerinde tabi ki etkisi oldu, hem mesleki eğitim aldım hem de mesleğin icrası anlamında işletme ile alakalı eğitim almak artı kazandırdı.

Öğrenciyken çalıştınız mı, ya da bazı girişim denemeleriniz oldu mu?

-Evet oldu. Optisyenlik programını okurken staj yaptığım işletmede çalışmaya devam ettim. Okul bitene kadar. Yani teori ile pratiği buluşturma fırsatım oldu.

Kendi işinizi kurmadan önce satış ve pazarlama alanında bir deneyiminiz oldu mu? Bu deneyim sizi nasıl etkiledi?

-Çalıştığınız dönemde onu tecrübe etme fırsatınız oluyor. Onun yanı sıra bazı pazarlama satış kurslarına gittim. Bunun çok büyük katkısını gördüm. Okul bittikten kısa bir süre sonra işletmemizi açtık . 2004 yılında halen faaliyette olan devlet hastanesinin karşısında olan işletmemizi açtık . 11 yıllık bir ticari sürecimiz var. 2012 yılında da ikinci şubemizi açtık. Şuan iki şubemizle Gümüşhane halkına hizmet vermeye devam ediyoruz. Hizmet önceliğimizde önemli olan nokta şu, insanların göz sağlığına önem veren, ticari faaliyet yönüyle de güven veren bir politika izliyoruz. Bunu felsefe ederek öncelikli müşteri memnuniyeti önemsiyoruz. Bunu sağlamak için ne yapıyoruz, işletmelerimizde son teknoloji makine ve ekipman kullanıyoruz. Bunun yanı sıra dünyanın ve Türkiye’nin en ünlü markalarını firmamız da bayiliğini bulunduruyoruz.

Gelecekle ilgili ne gibi planlarınız var, işinizi büyütme konusunda ne düşünüyorsunuz,  bu konuda kendi enerji ve motivasyonunuzu nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Yaşadığımız dünya girişimci dünyası, tabi herkes bildiği alanda ilerlemesi gerekiyor. Bizim de felsefemiz o yönde yaptığımız işi en üst seviyeye çıkarabilmek. İşletmemiz bu büyümeye ve ilerlemeye öncülük etmiştir, etmeye de devam edecektir. Temel amaç bu, yaptığımız işi en üst seviyeye hızlı bir şekilde çıkarmak.

Şu ana kadar yaşadığınız tecrübelere dayanarak işinizi tekrar kurma fırsatınız olsaydı neleri farklı yapardınız?

-Şunu söyleyebilirim. Daha hızlı kurumsallaşmaya geçmeyi sağlayabilirdik. Bunu bir öz eleştiri olarak söyleyebilirim. İşletmesel olarak baktığımızda kurumsallaşmak kolay olmuyor ama bunu hızlı yapmak her zaman avantajlıdır. Gümüşhane gibi bir yerde kurumsallaşmak, tabi şirketin yapısıyla da alakalı, fakat tam kurumsallaşma olmasa da kurumsallaşma yolunda giden işletmeler var etmek her zaman daha iyidir.

Gümüşhane’deki optik sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Gümüşhane’de son on yılda ticari olarak gelişmelerin olduğu kanaatindeyim. Bu gelişmelerin bizim sektörde de olumlu yansımaları oldu. Faaliyet gösteren firma sayımızda artış var tabi. Bu gelişmelerin Gümüşhane insanına daha kaliteli hizmet alması açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

Daha çok hangi beklentilere cevap veriyorsunuz, Gümüşhane’de miyop mu  yoksa hipermetrop hasta potansiyeli mi daha fazla?

-Bizim sektörümüzde optik cam çerçeve grubu olmak üzere güneş gözlüğü ve lens solüsyonu satışı yapılmaktadır.  5 başlıkta müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya gayret ediyoruz. Gümüşhane’de Miyop (uzağı göreme) hasta profili daha fazla, ikinci sırada da genelde presbiyopi dediğimiz yaşlılıkta yakını görememe problemi yine yaygın bir durum.

Gümüşhane de güneş gözlüğü kullanımı nasıl, iklim şartlarını düşünürsek?

-Güneş gözlüğü iki temel nokta ile ayırmak lazım, birinci temel nokta göz sağlığı açısından burada satışını yaptığımız bütün güneş gözlüklerimizde yüzde 400 uv polarize özelliği olan gözlük camları var bunlar göz sağlığı açısından zararlı ışınları süzen özellikle araç kullanırken ışık yansımalarını kesen özelliklere sahip. Göz sağlığının yanında işin aksesuar kısmı da önemli. İnsanlar iki temel noktaya bakarak güneş gözlüğü tercihini yapıyorlar. Bilinç arttıkça kullanım miktarının da arttığı kanaatindeyim.

Müşteriye artı olarak ne sunuyorsunuz?

-İşletme politikamızın genel felsefesi olan insanların göz sağlığına önem veren ticari faaliyet ekseninde de güven veren politika izliyoruz. İnsanlar yapmış olduğu alışverişten sonra kendilerine fayda sağlayan, bir problem yaşamadan ürünlerini kullanabilecekleri bir süreç vadediyoruz. Bu bizim genel ilkemiz.

Neden Gümüşhane, başka şehirde olmayı düşünmediniz mi?

-Doğduğumuzdan bu yana Gümüşhane’deyiz. Sadece eğitim hayatı için il dışında bulundum. Her şeyden önce memleketim olduğu için Gümüşhane. Farklı bir yerde olmayı düşünmedim. Memleketimde ailem, yakınlarım ve arkadaşlarımla olmak daha mutlu hissettirdi bana kendimi belki. Gümüşhane’de bu sektörde de bir hizmet boşluğu olduğunu düşünüyordum. Nitekim okul bittiği dönemde bu hizmeti daha üst seviyeye çıkarmak için başlamıştık. Bu da bizim açımızdan olumlu olduğu kanaatindeyim. Toplum açısından da bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Biraz da biz aza kanaat etmeyi seviyoruz sanırım.

Herhangi bir sivil toplum kuruluşunda görev alıyor musunuz?

-Evet alıyorum. 2012-2014 yılları arasında Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası’nda Genç Girişimciler İcra Kurulu başkanlığı yaptım. Onun akabinde Gümüşhane Kent Konseyi üyeliği yaptım. Gümüşhane Sanayici ve İş Adamları Derneği üyeliği yaptım. Birçok sivil toplum kuruluşunda üyeliğimiz ve görevlerimiz devam ediyor. Ayrıca Marka Kent Platformu üyeliğim de bulunuyor.

Son günlerde gündeme gelen sizin de içinde bulunduğunuz Marka Kent Platformunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Gümüşhane’nin insanı ve doğası güzel, coğrafi yapı olarak avantaj ve dezavantajları olduğunu düşünüyorum. Biz bu avantajları göz önüne koyarak, daha önde tutarak Gümüşhane’nin bölgede parlayan bir yıldız olmasını sağlama hedefimiz var. Bu platformumuzda da toplumun her kesiminden insanlar var. Akademisyenler, iş adamları, STK temsilcileri Gümüşhane’yi seven, bu memlekete katkı sağlayabilecek Gümüşhane‘nin insanı var. Amacımız, Gümüşhane‘nin marka kent olma yolunda hangi adımları atması gerektiği üzerine çalışmalar yapmak için toplanmış bir oluşumuz. Sayın Valimiz Yücel Yavuz Bey’in de desteğiyle süreç başladı. Ben bu süreci kamudan özel sektöre, STK’lar ve odaların Gümüşhane’deki insanların Gümüşhane’nin geleceğinin inşası olarak tanımlıyorum.  Güzel sonuçlar alacaktır diye düşünüyorum. Gümüşhane’nin marka kent olması gerektiğini bunda da çok geç kalındığını kanısındayım. Marka Kent Platformu’yla ilgili bir tespitimi paylaşayım 2T1E formülünün Gümüşhane açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Burada 2T formülü ile tarım ve turizm 1E’deki kastımız ise eğitimdir. Bu üç temel nokta iyi planlandığı takdirde Gümüşhane’nin marka kent olma yolunda daha hızlı ilerleyeceğini rahatlıkla söyleyebilirim. Gümüşhane ‘deki sanayi atılımı pestil köme üzerine yapılırsa daha iyi sonuçlar alınacağı kanaatindeyim. Pestil ve kömede tescilimiz de var. Artık  ulusal bir marka çıkarmalıyız. Bunlar gerçekleşir ise sanayi, ekonomi ve istihdam açısından çok faydalı olur.

Sizin özel bir etkinliğiniz varmış, esnaflar olarak her Cumartesi birlikte kahvaltı yapıyormuşsunuz. Her hafta da bir bürokrat ya da Gümüşhane’nin önde gelen bir ismini davet ediyormuşsunuz. Bu etkinlik sadece bir hobi mi farklı düşünceler de var mı?

-Yaklaşık üç yıldır 12 ticari faaliyeti olan esnaf arkadaşımızla birlikte her Cumartesi günleri kahvaltı organizasyonumuz var. Bu geleneksel hale geldi. Zaman zaman da sivil toplum kuruluşlarından, toplumun her kesiminden, kamuda çalışan yetkili kişilerden misafirler davet ederek onların tecrübelerinden faydalanıyoruz. Kişiyi tanıma fırsatımız oluyor. Sosyalleşme alanı oluşturmuş oluyoruz. Bu da bizim arkadaşlık bağlarımızı kuvvetlendiriyor.

Başka sektör seçseydiniz hangi sektörü tercih ederdiniz?

-Herkes bildiği işi yapmasında fayda var. Bildiğin işte uzmanlaşmak en iyisi. Bu alandan farklı bir alan düşündüğüm de Gümüşhane’nin  modası inşaat sektörü  olabilirdi.

Türkiye’nin modası aslında değil mi?

-Evet herhalde en iyi anladığımız iş o galiba.

Gümüşhane’nin geleceği konusunda bir yorumunuz var mı?

-Gümüşhane’nin geleceğinin iyi olacağını düşünüyorum. Bu konuda ümitliyim. Güzel günler için tohumlar atılıyor, bu atılan tohumların zaman içerisinde Gümüşhane’ye yatırım ve güzel hizmetler olarak geri döneceğini düşünüyorum.

Turizm açısından Gümüşhane’yi nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Bir işletmeci gözüyle baktığımda turisti Gümüşhane’ye getirecek bir hikayenin olması gerekiyor. Artık dünyada şehirler kendi konsepti ve yaşam tarzı, tarihi, yemeği gibi özellikleri ile pazarlanıyor. Bunu oluşturup Gümüşhane’nin bacasız fabrika olan turizm ile katma değerini artırması gerekiyor.

Bir de İranlı ve Arap  turistlerin Gümüşhane’den  geçip Uzungöl’e  gittiğini görmek gerekiyor. Kürtün doğası ve iklim yapısıyla ile bir hazine.

Gümüşhane’de sosyal hayat nasıl?

-Gümüşhane’de sosyal aktivite ya da insanların sosyal doyumu sağlayacakları imkanlar  az tabi ki, Gümüşhane insanı olarak biz de yaşıyoruz. Bu ihtiyaçları giderecek yatırımların oluşturulması lazım, bunlar da yavaş yavaş oluyor gibi geliyor bana. Problemlerimiz var ama eskiye göre ilerlediğimizi düşünüyorum. Bu ilerleme bu süreçten sonra daha hızlı olacağı kanaatindeyim. Çünkü problemlerin tespit edildiğini düşünüyorum. Akabinde çözümler de gelecektir. Gümüşhane insanı girişimcidir. Müteşebbistir. Bu boşluğu kapatacağına eminim.   

Son olarak da esnaf öğrenci polemiği hakkında yorumunuz nedir?

-Bu konuda meslek odaları da açıklama yaptı. Ben, Gümüşhane esnafı olarak bu konuyu şöyle özetleyebilirim: Bu yaklaşımın doğru değil. Haddini aşan bir açıklama olarak tanımlayabilirim. Bütün esnafı töhmet altında bırakmak olur.   

Alime Çelik: Teşekkür Ederim

Kadir Çavuşoğlu: Ben de teşekkür ederim.