Gümüşhane’nin Kan Bağışına Olan İlgisi

Çıtlak, kan bağışının yüzde 100 oranına ulaşması halinde hastanelerde kan alınmayacağını belirterek, “Kan bağışında bulunabilecek nüfus 18-65 yaş arası. Gümüşhane’de özellikle kış aylarında kan verebilecek nüfus çok azalıyor. Herkes büyükşehirlere gidiyor. Dolayıyla şehirde üniversite öğrencisi kalıyor. Onlar da olmazsa kış aylarında ciddi sıkıntılar yaşarız. Allah’tan her geçen yıl üniversite öğrenci sayısı artıyor” dedi.

-Gümüşhane’nin kan bağışına olan ilgisi-

Çıtlak, Gümüşhane’de çok düzenli olarak kan bağışında bulunan vatandaşların olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

“Bu vatandaşlarımız 3 ayı dolunca gelip kan veriyorlar. Hatta kan veremeyince üzülüyorlar. Tüm bunların yanı sıra kan bağışı konusunda sıfır duyarlılığı olan insanlar da var.  Bir türlü ikna edemiyorsunuz. Bir takım korkuları var.  Kan vermenin kilo aldıracağını düşünüyor. Ya da verdiği kanın para ile satılacağını düşünüyor.  Eski uygulamalardan kaynaklanan bir takım yanlış bilgiler var. Tabi üniversite öğrencilerimiz de var. Onlar sayesinde kan alıyoruz.  Yaş itibari ile de onlar daha sağlıklılar ve hasta olma ihtimalleri daha düşük.  Çok iyi değil ama her geçen yıl Gümüşhane halkının bu konuya duyarlılığı artıyor.  2014 yılında 4 bin 635 ünite kan aldık. Bir önceki yıla göre yüzde 69 artış var. Çok ciddi bir artış oldu.  Bu yıl içersinde ise geçen yılki üniteyi geçmeyi hedefliyoruz. Daha yılın ilk 2 ayındayız ama şu an için her şey iyi gidiyor.   Gümüşhane’de madalya alan bağışçılarımız var. 34 tane bronz, 2 tane de gümüş madalya alacak bağışçılarımız var. “

-Alınan kanlara uygulanan işlem-

Çıtlak, alınan 1 ünite kanın Trabzon’a gönderildiğini belirterek, “Alınan kan laboratuarda ayrıştırılıyor ve 3 ürün elde ediliyor. İstanbul’da testler çalışılıyor. Test tüplerinde kan alıyoruz bağış esnasında.  Tüplerden kişide hepatit A, B, C AIDS gibi bulaşıcı hastalıklar var mı diye bakılıyor. Kanlar hazırlandıktan sonra bizim bölgedeki laboratuarımız da saklanıyor. Gümüşhane Devlet Hastanesi kan istediğinde laboratuarımıza bilgi veriyor. Bizim şoförümüz gidiyor, kanı alıyor, hastaneye bırakıyor. İşleyiş bu şeklide oluyor. Yani bir ünite kan bağı ile 3 kişinin hayatı kurtarılıyor. Bizim ülkemizde kanser hastalıkları çok fazla. Trafik kazaları ve son yıllarda terör olayları da çok fazla maalesef.  Dolayısıyla kan ihtiyacımız çok fazla ve her geçen gün artıyor.  Kan alternatifi olmayan bir tedavi aracı. Bizim laboratuar ortamında üretebileceğimiz bir sıvı değil.  Araştırma geliştirme laboratuarlarında  yapay kan üretimi var. Ancak pratik uygulamada kullanılmıyor. Yani ancak bağışçıdan alınırsa elde edilebilen bir tedavi aracı” dedi.

-Kan bağışının zararı yok-

Kan bağışında bulunmanın, kan veren kişiye herhangi bir zararı olmadığını vurgulayan Çıtlak, şöyle devam etti: “Çünkü vücut bir süre sonra kaybedilen kan hücrelerini yeniden üretiyor. Kaybedilen sıvı da zaten 3-4 saat içerisinde yerine koyuluyor. Kan veren kişiler kan verdikten sonra vücutlarında bir sıkıntı bir eksiklik hissetmiyorlar.  Bize başvurduklarında biz zaten önce onlara bir form doldurtuyoruz. Hastalıklarının ilaçlarının sorgulandığı bir form. Küçük bir muayeneden geçiyoruz. Kan değerine, tansiyonuna bakıyoruz. Bu değerleri uygunsa kan alıyoruz.  Bazen yorgun, uykusuz oldukları için rahatsız olan dönerlerimiz oluyor. Sonraki günlerde rahatsızlanma ihtimali nerdeyse yok.Her başvuruda biz kişinin kan değerine bakıyoruz uygunsa alıyoruz.”

-Kök hücre-

Ülke genelinde ilik nakli bekleyen çok sayıda hasta olduğunu dile getiren Çıtlak, “İlik kanseri ile çok acı bir gerçek var. Kişiye tanı koyuluyor. Nakil bekliyor ama zaten genelde 6-7 ay içerisinde kişi zaten hayatını kaybediyor. Aslında nakil yapılsa o kişiler yaşayacak.  Bizde kök hücre bankasındaki numune sayısı yeterli olmadığı için biriyle uyumlu çıktığı taktirde de hemen gidilip işlem yapılamıyor. Yani biz bu süreci yapmaya çalışırken hasta vefat ediyor.  Dolayısıyla bizim kök hücre bankamızda kişilerin bilgisi hazır olursa hemen uygun bir kişi çıkınca aranır. Ve bu süre kısalıyor. Bu nedenle Ağustos ayından itibaren kan bağışında bulunan vatandaşlarımızdan kök hücre için bir tüp de kan alıyoruz. İhtiyaç duyulması ve uyum sağlanması halinde ilik nakli için bu vatandaşımızın rızası ile ilik naklinde hazır olarak bekliyoruz” diye konuştu.

Çıtlak, Gümüşhane Kızılay Kan Merkezi’nde 1 doktor, 4 hemşire olmak üzere 11 personelin çalıştığını da sözlerine ekledi.

Figen tok