• BIST 9639.77
  • Altın 2938.015
  • Dolar 34.6322
  • Euro 36.5915
  • Gümüşhane : -6 °C
  • Trabzon : 8 °C

Gümüşhane’deki Ermeni Olayları

20.04.2015 15:48
Gümüşhane’deki Ermeni Olayları
Gümüşhane Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bayram Nazır, Gümüşhane’deki Ermeni olaylarının nedeninin bir jandarmanın Ermenilere ait bir dükkânda zehirlendirilerek öldürülmesi olduğunu söyledi.

bugununnnn-(1)-046.jpg

Nazır, Anadolu’da Ermeni olaylarının en yoğun yaşandığı dönemin 1890’lı yıllar olduğunu, bu dönemde ortaya çıkan hadiselerin bilinmeden, I.Dünya savaşı sonrası gelişmelerin anlaşılmasının son derece güç olacağını belirterek, “1895 yılında Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi, Gümüşhane’de de Ermeni ayaklanmaları oldu. Gümüşhane’de patlak veren Ermeni olayları Trabzon’daki hadiselerin bir devamı olarak cereyan etmiştir. Nitekim Trabzon’daki Ermeni olaylarının üzerinden çok geçmeden 25 Ekim 1895 tarihinde Gümüşhane’de Ermeni isyanları başlamıştır. Trabzon Valisi Kadri Paşa, Sadarete çektiği telgrafta Gümüşhane kasabasında İslam ile Ermeniler arasında olayların başladığı ve bütün memurlara olayları yatıştırmaları için emirler gönderildiğini yazıyordu. Gümüşhane’deki olayların nedeni bir jandarmanın Ermenilere ait bir dükkanda zehirlenerek öldürülmesi idi. Yaşanan hadiselerden sonra bazı Kafkas gazetelerinde Gümüşhane’deki Ermenilerin katledildiği yalan haberleri çıkmaya başladı. Gümüşhane’deki olayların yatışmasından sonra mağdur olan Ermenilere yardım edilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Olayları çıkaran Ermeniler olmasına rağmen devlet onları korumuş ve gördükleri zararları telafi etmiştir. Devletin gösterdiği bu davranışına rağmen Ermeniler isyanlarını durdurmamışlar, Gümüşhane ve Anadolu’nun diğer vilayetlerinde ayaklanmalar çıkarıp Türk halkına saldırmışlardır” dedi.

 

Harşit Çayı’nın iki yakasında ve genellikle sol bankında kurulu olan Gümüşhane’nin 19.  yüzyılın başlarına kadar, bugün Eskişehir denilen Süleymaniye mahallesinde bulunduğunu, 20. Yüzyılda yavaş yavaş çay kenarında oluşmaya başlayan yerleşimin bugünkü halini aldığını anlatan Nazır, şöyle devam etti:

“Osmanlı idari teşkilatın¬da 1867 yılında yapılan yeni düzenleme ile eyalet sisteminden vilayet sistemine geçilince Gümüşhane, Trabzon vilayeti içinde bir sancak merkezi haline geldi. 1870 tarihli Trabzon Vilayeti Salnamesi'ne göre şehir merkezinde on dört mahalle içinde 920 hane bulunmakta ve bu hanelerde toplam 2 bin357 nüfus yaşamaktaydı. Şehirdeki on dört mahalleden biri de  Ermeni Mahallesi’ydi.  Ermeni mahallesi, Daltaban’dan şehre çıkarken Dibiç’in çeşmesinden karşıya bakılınca görülen yerlerdi. Yamaçta kurulan bu mahallede sokak yoktu. Evler adeta birbirinin üzerine dik şekilde yamaca inşa edilmişti. Yamacın eğiminden dolayı birçok evin kapısı hemen önündeki komşu evin damına açılıyordu. Evler arasında çok az ağaç vardı. 20 yüzyıla kadar Ermeniler, Osmanlı yönetiminde sadık vatandaşlar olarak yaşamışlar ve Osmanlı yönetimi de onları hiçbir ayrım gözetmeden güvenlik içinde yaşatmayı ilke edinmiştir. Anadolu’nun pek çok şehrinde olduğu gibi, Gümüşhane’de de Ermeniler Türklerle birlikte yaşıyorlar ve aralarında iyi komşuluk ilişkileri sergiliyorlardı. Aynı köyde yaşayan bir Ermeni, Türk komşusundan borç para alabilmekte, yine aynı şekilde Müslüman halk da gayrimüslim halktan herhangi bir ihtiyacını giderebilmekteydi.  İyi komşuluk örnekleri yanında bazen, Türklerle Ermeniler arasında, bazen de Ermenilerin kendi aralarında arazi meselelerinden kaynaklanan problemler çıkabilmekteydi. Ancak bunlar ideolojik ya da siyasi bir özellik göstermiyordu.”

 

Nazır, Gümüşhane’deki Ermenilerin 1895 yılında çıkardıkları isyan Trabzon’da meydana gelen olayların bir halkası niteliğinde olduğunu belirterek, “Bu gelişmelerin hemen ardından 25 Ekim 1895 tarihinde Gümüşhane’de Ermeni isyanları başlamıştır. Nitekim Trabzon Valisi Kadri Paşa, Sadarete çektiği telgrafta Gümüşhane kasabasında Müslümanlar ile Ermeniler arasında olayların başladığı, bütün memurlara olayları yatıştırmaları için emirler gönderildiğini yazıyordu. Gümüşhane’deki olayların nedeni bir jandarmanın Ermenilere ait bir dükkânda zehirlenerek öldürülmesiydi.  Bu ölüm olayı iki toplum arasında gerginliğe neden olmuş ve arkasından çatışmalar meydana gelmiştir . Jandarma erinin zehirlenmesi olayında aktif rol oynayan İsraelyan’ın evinden Müslüman halkın üzerine ateş açılması ile olaylar iyice büyümüştü. Beş saat kadar süre bu olaylarda, yaralanma, ölüm, hırsızlık ve yağmalanma hadisleri meydana gelmiştir. Olaylardan sonra zararların tespiti ve yağmalanan malların iadesi için bir komisyon kurulmuş ve yağmalanan malların sahiplerine iadesine başlamıştır .”

 

-Gümüşhane’de Ermeni Mahallesi –

 

Doç. Dr. Nazır, açıklamasını söyle sürdürdü:

“Trabzon Valisi Kadri Bey 26 Ekim 1895 tarihinde Dahiliye Nezareti’ne gönderdiği telgrafta Gümüşhane’deki olayların yatıştığı, silahlı olarak kiliselere kapanan Ermenilerin ikna edilerek  kiliselerden çıkarılıp aileleriyle beraber evlerine gönderildiği, yağma edilen eşyaların geri alındığı ve her iki taraftan ölenlerin tahminen on kişi  olduğunu bildiriyordu. Kadir Bey, yağma edilen eşyaların tamamen geri alınması, kargaşanın tekrar meydana gelmesine katiyen meydan verilmemesi ve yağmacıların mahkemeye çıkarılması için katı emirler verildiğini de telgrafta  ifade ediyordu . Gümüşhane’deki Ermeniler, dışarıdan gelen fedailerin telkin ve teşvikleriyle isyan ettiler. Fedailer, Ermeniler arasında Gümüşhane’de hükümet konağını ele geçirecekleri propagandasında bulunuyorlardı. Nazım  Paşa, Gümüşhane’de Ermenilerin isyan ettikleri 25 Ekim 1895 Cuma günü Bitlis’te de isyan etmelerine dikkat çekiyordu.  Paşa’nın verdiği bu bilgilerden de anlaşıldığı üzere Ermenilerin iki farklı şehirde aynı günde isyanların çıkması Ermenilerin planlı olarak hareket ettiklerini göstermektedir. Ermenilerin planlı hareket ettiklerini gösteren diğer bir kanıt ise 25 Ekim 1895 Cuma günü Ermenilerin dükkanlarını açmamalarıdır.

Paşa’nın verdiği bilgiye göre Ermeniler, Müslümanlar üzerine ateş açmışlar, ateş açılan yerde asker bulunmadığından Müslümanlar, kendilerini müdafaa etmek isteyince çatışma çıkmıştı. Hadiseyi haber alan kasaba yakınındaki köylüler hemen olay yerine akın etmişler ve devam eden dört-beş saatlik çatışmadan sonra Müslümanlardan iki kişi ölmüş, dört kişi yaralanmış Ermenilerden ise sekiz kişi ölmüş ve birkaç kişi de yaralanmıştır. Paşa’nın olay hakkında verdiği bilgiye göre Müslümanlarla Ermenilerin karşı karşıya gelmesini istemeyen hükümet köylülerin olay yerine gelmesini önlemek için yoğun çaba göstermiştir.  Hükümetin yanı sıra şehirde bulunan ayanlar ve ulema da olaylara karışmaması için Müslüman halka tavsiyelerde bulunmuşlardır. Fakat yapılan tembih ve tavsiyeler etkili olmamıştır. Çünkü şehirde asker bulunmadığı gibi jandarmanın da her biri görev nedeniyle şehir merkezi dışında olduğundan  olayların önüne geçilememiştir. Paşa’nın verdiği bilgiye göre, olayların çıktığı sırada Erzincan’dan Trabzon’a gelmekte olan Dördüncü Ordu-yı Hümayunu nakliye taburu kargaşayı durdurmaya çalışmışsa da Ermeniler tarafından tabur üzerine ateş açılmıştır. Ancak sonunda askerler olayları yatıştırmayı başarmış ve şehirde kanlı bir çarpışmanın önüne geçilmiştir. Gümüşhane, Trabzon-Erzurum yolu üzerinde önemli bir duraktı. Trabzon, Bayburt ve Erzurum’da isyan çıkarmak isteyen Ermeniler, Gümüşhane’nin bir geçiş güzergâhı olmasından istifade etmişlerdir. Gümüşhane’deki Ermeniler sadece yaşadıkları sancakta değil, aynı zamanda komşu vilayet ve sancaklardaki isyanlara karışma ya da    isyanlara destek olma eğiliminde  oldukları anlaşılmaktadır. Gümüşhane’deki Ermeni hadiselerinin bir başka önemli özelliği de başka yerlerde çıkan isyanlarla aynı güne tesadüf etmesidir. Buda Ermenilerin organize oldukları ya da edildiklerin açık bir göstergesidir. 

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim